İSTANBUL (AA) - Küresel piyasalarda ticaret savaşı ve jeopolitik risklerle yatırımcı risk algısında bozulma belirginleşirken, Çin yuanındaki değer kaybı sonrası güvenli liman alımları ile Japon yenine olan talebin artması, Asya işlemlerinde dolar/TL'deki hızlı yükselişi beraberinde getirdi.
Geçen hafta cuma gününden bu yana ABD ve Çin yetkililerinden gelen açıklamalar ile ticaret savaşında yeni bir boyuta geçilirken, atılan adımların sertleşmesi yatırımcıların güvenli liman alımlarını artırmasına neden oldu. Küresel resesyona dair endişelerin arttığı bir ortamda, para politikalarına yön veren ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek dönem faiz patikasına ilişkin net bir sinyal vermemesi de yatırımcı risk iştahını azaltan bir gelişme olarak öne çıktı.
Yaşananlar paralelinde bugün Asya seansının açılışında dolar/Çin yuanı paritesi 7,1527 ile Şubat 2008'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Bu gelişme sonrası artan risk algısı yatırımcıların güvenli liman alımlarına yönelmesini beraberinde getirirken, dolar/Japon yeni paritesi 104,465 ile Kasım 2016'dan bu yana gördüğü en düşük seviyeye geriledi.
Yuan ve yendeki sert hareketin gelişmekte olan ülke para piyasalarına da yansıdığı görüldü. Bu kapsamda Asya seansında dolar/TL 6,3370 ile Eylül 2018'den sonra en yüksek seviyeye tırmandı.
Analistler, yıl başından bu yana TL varlıklara yoğun ilgi gösteren Japon yatırımcıların otomatik zarar kes emirleri ile Türk lirasında flaş crash (sığ piyasada az likidite ile volatil hareket şoku) yarattığını söyledi.
Ticaret savaşı kaynaklı endişelerin yatırımcı risk algısında bozulmaya yol açarak temkinli davranmaya sevk ettiğini belirten analistler, böyle bir ortamda Fed tarafından yeterli ışık gelmemesinin de fiyatlamalarda güvenli liman alımlarının öne çıkmasını sağladığını ifade etti.
Analistler, Çin yuanındaki sert hareketten sonra güvenli liman olarak görülen Japon yenine talebin arttığını, yendeki yükselişin de stop-loss emirleri ile Asya seansında dolar/TL'ye taşındığını belirterek, söz konusu ani hareketlerin engellenmesinin kolay olmadığını, TL likiditesini artırıcı başlıklara odaklanılması gerektiğini vurguladı.
"TL likiditesinin zayıf olduğu Asya seansında önlem almak zor"
AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan, off shore yuanın güne 7,19 civarında başladığına işaret ederek, cuma gününün paniği ile Asya yatırımcısının krizlerde güvenli liman olarak tabir edilen Japon yeni alımına geçtiğini söyledi.
Bu durumun hala görece yüksek faiz verdiği için carry trade (düşük maliyetli para ile borçlanıp bu tutarı getirisi yüksek paralara yatırmak) pozisyonlarının taşındığı Japon yeni/TL kurunda stop (zarer kes) emirlerinin çalışmasına ve sert bir hareket gerçekleşmesine neden olduğunu aktaran Manukyan, şunları ifade etti:
"Çin Merkez Bankasının bu sabah onshore yuan sabitlemesinde gördüğümüz üzere, Çin kur silahını kullanma isteğinde değil. Dolayısıyla piyasa sakinleşti. Dönem dönem bu tip flash crash tabir edilen hareketleri zaten yaşıyoruz. Asya seansı, TL likiditesinin zayıf olduğu bir seans olduğundan önlem almak zor. Algoritma veya insan eli ile yapılan kademelerin boş olduğu bir ortamda hareketler sert olacaktır. TL'nin uluslararası piyasada daha yaygın ve derin işlem görmesini sağlamak dışında gerçek bir çözüm zor."
"Döviz piyasasında volatilite artışı ile anormal fiyatlama eğilimleri görülebiliyor"
Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek ise Türk lirasında bu gece yaşanan hareketin, yılda birkaç kez Asya seansına geçiş aşamasındaki 1-2 saatlik "kör işlemler" olarak ifade edilen kısımdaki düşük işlem hacmi kaynaklı oynaklık artışı şeklinde tanımlanabileceğini söyledi.
Cuma günü Jackson Hole konferansında Fed Başkanı Powell'ın sunumundan duymak istediği mesajları alamayan piyasalarda, ABD-Çin restleşmesi sonrası risk algısındaki değişime paralel yeniden pozisyon ayarlandığına dikkati çeken Gödek, şunları kaydetti:
"Bu ve benzeri hareketleri yakın geçmişte de gözlemleme şansımız olmuştu. Örneğin, 3 Ocak günü takip edilen harekette Japon yeni Avustralya dolarına karşı yüzde 8'e yakın değer kazanarak 2009'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaşırken, G10 para birimleri karşısında da yüzde 1 prim sergilemişti. Aynı dakikalarda Türk lirasına karşı eğilimi de yüzde 10 yükseliş şeklinde olmuştu.
Bugün konuştuğumuz durumun altyapısı da genel olarak bu çerçevede okunabilir. Çin yuanının off shorede 11 yılın düşüğüne gelmesi ve dünyanın hemen hemen her noktasından global ekonominin geleceğini tehdit eder şekilde haber akışının hızlanması nedeniyle ivmelenen Japon yeni talebi ciddi bir süredir taşınan uzun yönlü lira pozisyonlarında 20 dakika gibi kısa bir süre hızlı ve oynak bir çözülmeye neden oluyor. Yüksek getiri sunan para birimleri arasında yer almamız bu gibi durumlarda bizim pozisyon çözülmesinde ilk akla gelen üye olmamıza zemin hazırlıyor."
Gödek, geçmişte Avustralya doları ve İngiliz poundu gibi çapraz kurlarda da benzer durumların gündeme geldiğini anımsatarak, günde 5-6 trilyon dolar işlem hacminin konuşulduğu döviz piyasası işlemlerinde volatilite artışına paralel bu tarz anormal fiyatlama eğilimlerinin görülebildiğini ifade etti.
Birkaç gün içerisinde kotasyonların dengeye oturması ve kendi normalini bulmasının önemine işaret eden Gödek, "Likiditenin düşük olduğu saatler az çok bilindiği için bu kısım için ne tarz önlemler alınabilir konusuna kafa yormak gerek. Yatırımcı kesimi için açık pozisyon taşımanın maliyeti ve hedge etmemenin riskleri mutlak suretle kapsamlı bir şekilde paylaşılmalı ki bu tarz gelişmelerde tahribatın boyutu sınırlansın. Yapmamız gereken diğer ülke örneklerini çalışıp likidite artırıcı ve oynaklık düşürücü başlıklara odaklanmak." diye konuştu.
Muhabir: Belgin Yakışan