Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesinin 2 eski başbakanının evlerinden çıkmasına izin verilmediği bildirildi.
Eski Cammu Keşmir Başbakanı Ömer Abdullah, Twitter'dan yaptığı açıklamada, kendisi gibi bölgenin eski başbakanlarından babası Faruk Abdullah'la "ev hapsinde" tutulduğunu belirtti.
Abdullah, evinin önündeki polis aracının fotoğrafını paylaşarak, "Hiçbir açıklama yapılmadan evimize hapsediliyoruz. Babamı ve beni evimize kilitlemeleri yeterince kötü, kız kardeşimi ve çocuklarını da evlerine kilitlediler." ifadesini kullandı.
Ulusal Konferans partisi sözcüsü İmran Nabi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendilerine konuyla ilgili bilgilendirilme yapılmadığını aktararak, kararın "keyfi ve kınanması gereken anlaşılmaz" bir adım olduğunu ifade etti.
Polis ise söz konusu adımın 40 Hintli askerin öldürüldüğü 14 Şubat 2019'daki olayın ikinci yıldönümünde birtakım eylemlerde bulunulacağı ihbarının ardından "önemli kişilerin güvende olmayacakları yerlere gitmelerinin önüne geçilmesi" için atıldığını ve "ilgili kişilere önceden bugün için seyahat planı yapmamaları konusunda uyarı yapıldığını" belirtti.
4 Ağustos 2019'da Kamu Güvenliği Yasası (PSA) kapsamında babasıyla birlikte gözaltında alınan Abdullah, yaklaşık 8 ay sonra serbest bırakılmıştı.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'nci maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.
Eyalet, 31 Ekim 2019'da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.