Biz Türk milliyetcileriyiz. Tamamimiz ( sapitanlar haric) bütün omurlerimizi vatan sevdasıyla, milletimize duyduğumuz derin sevgiyle, Ülkenin birlik ve bütünlüğü, dirlik ve diriligi yolunda -en azindan- dua ile geçirdik.
Hiçbir zaman bölücü olmadık,ayrımcılık yapmadık. "Vatan bölünmesin,milletin birliği,dirliği bozulmasın " düşüncesi temel kabulumuz oldu.
Ne mezhep ,ne etnik ayrımcılıkla işimiz olmadı,olmaz da...
"Dünyanın bütün işçilerini birlestirecegini" (!) söyleyen bir zihniyetin sahiplerinin bu ülkede bölücülük yaptıklarının şahidi olduk.
Din ve dini inanç adına bize "irkcilik" suçlaması yönetenler " arapcilik", "kurtculuk" yapmaktan geri durmadilar. "Bolucu" ve "gerici" ittifakın getirdiği Türkiye "ne mutlu Türküm diyene" denilmesinden hoslanilmayan ; tabelalarından utandığı için "TC" leri silen bir Ülke gerçeğidir. Milli mücadeleyi yürüten, Mudafa-i hukuk davasının yolcusu olan kuvvacilar bugünlerde bu hallerde olduğumuzu bilselerdi,kahrolurlardi, herhal...
Sakarya'yi zaferle taclandirarak bu topraklardaki TURK VARLIGINI yeniden ebedi kılan vatan evlatları, bu ülkede gün gelip de "Turk", "Turkum", demeyi tartışacak günler gelebileceğini akıllarına bile getirmemislerdir. Canakkaleden başlayarak Balkanlarda,Kafkaslarda, Afrika'da, Yemen'de,Kutul amarede Türk'luk için gök ekin misali biçilen vatan evlatlarının aklında,fikrinde,gözünde gönlünde en ufak bir ayrımcı düşünce olabilir miydi?..Balkanlarda Sırp,Bulgar, yunan çeteler ve cetecilerle carpisirken ; Afrika'da Libya'nin,Cezayir'in,Tunus'un namusunu namus belleyip bir yandan İngilizce,italyanla,diğer yandan uyduruk " mehdi" bozuntulariyla dönüşürken; doğuda Rus /Ermeni belasiyla boğuşurken; çöllerde bir yandan ortadoguyu yutmaya çalışan emperyal güçler;diğer yandan arkamızdan bıçak sokan adı "dindasimiz" olan
hainlikle savaşırken hangi Türk subayı,hangi Türk askeri aklına mezhebi, etnik meseleyi getirebilmistir.
İşte bütün bu fırtınalı yılların üzerinden geçen 100. yılları yaşıyoruz...
Bir yanda KURTULUŞ VE KURULUŞ IRADESI, öte yanda zillete teslimiyet...Esaret... Emperyalizme kulluk...Yerli isbirlikcilik...
Bir yanda Damat Ferit'ler,Molla Sabriler, Durrizadeler ; diğer yanda Borekciler,Sadullah Seyhan,Beynamli Mustafa hocaefendiler...
Bir yanda MUDAFA-I HUKUK,diğer yanda teslimiyet...
Bir yanda işgalci bayraklarıyla gezinen yabancı gemiler,diğer yanda zillete başkaldıran iradeyi Anadolu'ya/Samsun'a taşıyan BANDIRMA VAPURU...
Bir yanda EGEMENLIK MILLETINDIR diyerek cuma duasında Meclisi açan irade , öte yanda mandacilik...
Bir yanda "BAYRAK INMEYECEK" inancıyla kuvvaciliga soyunanlar, diğer yanda "ırz,namus,din" umursamaz mollalar...
Bir yanda ve hala hainlikten vazgecmemis ; imam kılıklı soytarılardan aldıkları emirle bu Milletin yüce Meclisini bombalayabilenler, diğer yanda ve hala KURTULUS VE KURULUŞ IRADESI ile birleşecek gönüller...
Mesele çok basit,formül çok daha basit...
VATANSEVERLER BIR YANDA...
VATANSEVMEZLER OTE YANDA...
Biz bu Ulkeyi ve Milleti Bandırma Vapuruna binenler gibi...
Kuvvaya KUT veren hocaefendiler gibi...
23 Nisan cumasinda el açıp dua edenler gibi...
Mudafa-i hukuk davasının yolcuları gibi...
Kuvvacilar gibi...
SEVIYORUZ,SEVMEYE DEVAM EDECEGIZ,OYLE SEVMEYE MECBURUZ...
Malazgirt'ten kopup gelen Sakarya'da dirilen ataların aşkına!...
Bunları söylüyor ve düşünüyor olmak ayrımcılık mi?
Biz Türk milliyetcisiyiz.Bizden bölücü olmaz...
Şevket Bulend Yahnici