Doğan SATMIŞ
Newsweek’i bilmeyen yoktur. Amerika’nın ve dünyanın en önemli haber dergilerinden biri. Time Dergisi ile uzun yıllar gündemi belirleyen kapaklar yaptılar. Ancak Newsweek geçen hafta, kendini rezil eden bir yazıya sayfalarını açtı.
Dergi Trump’ı destekleyen muhafazakârbir avukat olan John Eastman’ınbir yazısına yer verdi. Eastman her ‘yandaş’ gibi gerçeklerden çok ‘yandaşlığı’ ile hareket ediyordu. Oturdu ve Demokratların Başkan adayı Joe Biden’in kendisine Başkan yardımcısı olarak seçtiği Senatör Kamala Harris’i hedef aldı. Harris’in vatandaşlığının, başkan yardımcısı aday olmasına engel olduğunu iddia etti.
Harris’in annesi Hindistan’da, babası Jamaika’da doğmuştu ama kendisi Amerika’nın Oakland şehrinde dünyaya gelmişti. ABD Anayasası, sonradan ABD vatandaşı olanlara her hakkı veriyor, ama başkanlık hakkını vermiyor. Başkan olabilmek için ABD topraklarında doğmak şart. Ama Kamala Harris’te zaten bir sorun yok. Anne ve babasının başka ülkelerde doğmuş olması, bunu engellemiyor. Tıpkı Barack Hüseyin Obama gibi, onun babası da ABD doğumlu değildi ama kendisi iki dönem başkanlık yaptı.
Malum Donald Trump Kasım ayındaki seçimlere giderken yarıyı bir hayli geride sürdürüyor. Rakibi Joe Biden’in, kendisine başkan yardımcısı adayı olarak değişik kökenleri olan bir kadını seçmesi, Trump’ınişini daha da zorlaştıracak. Çünkü Kamala Harris hem kadınların hem siyahilerin hem de öteki azınlıkların oyunu alacak. Böylece Trump’ın kazanma şansı daha da azalıyor. Ayrıca Harris’e oy verenler, onun bir kadın olarak bir sonraki başkan olabileceğini de düşünüyorlar. Çünkü Joe Biden 78 yaşında ve 2020’de seçilirse muhtemelen ikinci dönemde aday olmayacak.
Bu durum da Trump’ın destekçilerinin kimyasını bozuyor.
Kısaca derginin Trump yandaşı olan ‘Yorum editörü’, kendisi gibi Trump yandaşı bir avukatın görüşlerini dergiye yansıtmıştı ama iddia boştu.
Oysa gazetecilikte çok basit üç temel ilke vardır. Yazılan ‘gerçek’ olacak, yazan ‘adil’ davranıp haksızlık etmeyecek ve yazılanlar ‘Dengeli’ olacak, başka birini ilgilendiriyorsa görüşü alınacak.
Köşe yazısı da olsa, yorum da olsa, bu kurallar geçerli. Bu kurallara uymayan ‘yandaş’ her yazı gazetecilik ilkelerine uymaz.
Diyeceksiniz ki bu koşullara uyan kim?
Haklısınız, bu ‘etik’ ilkelere uymayan medya organı çoktur, ama Newsweek gibi bir dergiye bu yakışmaz.
Yazı Newsweek’te yayımlanınca, bir gazeteci bunu Beyaz Saray’da Başkan Donald Trump’a da hatırlattı ve görüşünü sordu. Trump bile yazıyı yazanlardan daha akıllıydı, makul bir cevap verdi ve şöyle dedi:
“Söylentilerini çok ciddiye aldım. Ama bunun doğru olup olmadığı hakkında hiçbir fikrim yok. Demokratların başkan yardımcılığına aday seçilmeden önce bunu kontrol edeceğini düşünmüştüm. "
Yani “Yandaşlık” hiçbir işe yaramamıştı.
Sonunda Newsweek Genel Yayın Yönetmeni Nancy Cooper ile “Yorum Editörü” oturup bir özür yazısı yazmak zorunda kaldılar:
“Bu makale bazıları tarafından ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını sürdürmek için bir araç olarak kullanılıyor. Özür dileriz ” dediler ve şöyle devam ettiler:
"Bu makale kaçınılmaz olarak, siyahi bir kadın ve göçmenlerin çocuğu olan Senatör Kamala Harris'in bir şekilde gerçek Amerikan olmadığı şeklindeki çirkin mesajı iletiyordu.Makalenin nasıl yorumlanacağını, çarpıtılacağını ve silah haline getirileceğini tahmin edemedik."
Bütün dünyada satılan ve 1933 yılından beri çıkan New York merkezli bir dergi böyle rezil olmamalıydı. Çünkü bu dergi uzun yıllardır bir “Referans” dergisi olarak biliniyordu. En büyük rakibi Time’e göre daha liberaldi, daha yüksek bir gelir grubuna hitap ediyordu.
Medya böyledir; sadece bir yazı tüm bu parlak imajı lekeleyebilir.
Nitekim Newsweek içindeki gerçek gazeteciler de yazının yayınlanmasına açıkça itiraz ettiler. Mesela haber editörlerinden Christina Zhao, “Bu, asla yayınlanmaması gereken kışkırtıcı ve ırkçı bir köşe yazısı. Benim fikrim bu" diye twit attı.
Newsweek’in bu hale düşmesinin nedeni de gayet net. Çünkü dergi birkaç yıl önce el değiştirmişti.