Twitter hesabından yazılı açıklama yayınlayan profesör, ilacın tedavide güvenilir ve etkin olup olmadığına dair “Favipiravirinin çok sayıda metaanalizde etkisi gösterilmemiş. Etkili olduğu iddiaları tıp dergilerinden çok, basın bültenlerinde ve Çinlilerin yayınlarında yer alıyor” dedi.
Prof. Ceyhan, bu ilacın hidroksiklorokinden farklı olarak, güvenlik açısından önemli yan etkilere yol açmadığını, bu nedenle yaygın olarak kullanıldığını belirterek, çocuklara başından beri hidroksiklorokini hiç kullanmadıklarını, favipiravirin de nadir durumlar dışında kullanılmadığını aktardı.
Profesör, şöyle devam etti: “Tedavide daha etkili olabilecek Banlanivimab gibi antikorlar çok pahalı ve ancak ağır hastalık geçirme riski olanlara erken dönemde kullanılabiliyor. Favipiravir kullanmış hastaların telaşlanmasına gerek yok, uzun sürede önemli yan etkilerin geliştiğine dair veri yok. Sonuç olarak hala en etkili tedavi ilaç tedavisinden çok, destek tedavisidir (gerektiğinde sıvı, oksijen, gözlem).”
Prof. Ceyhan’ın açıklaması, Sağlık Bakanlığı’nın hidroksiklorokin ilacını Covid-19 tedavi protokolünden 8 Mayıs’ta çıkarmasının ardından başlayan ilaç tartışmalarının üzerine geldi.
İlaç tartışmaları
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sıtma ilacı olarak da bilinen ilacın klinik çalışmalarını güvenlik kaygılarıyla Mayıs 2020’de durdurmuştu. ABD İlaç ve Gıda Dairesi de ilacın kullanım onayını Haziran 2020’de geri çekmişti. Ardından başka ülkelerden de peş peşe benzer adımlar gelmişti.
Türkiye’deki bilim insanları da defalarca hidroksiklorokin kullanımına son verilmesi yönünde çağrıda bulunmuştu.
Türkiye’de tespit edilen 5 milyon vakanın kaçına bu ilacın verildiği, hastalarda ilaçtan kaynaklanan bir sorun yaşanıp yaşanmadığı ya da ilacın kullanılmasından neden vazgeçildiği bilinmiyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgının başında ilacın erkenden kullanıma sokulmasıyla ve 1 milyon kutu depolanmasıyla övünmüştü.