Yerel yönetim seçimleri sonrası siyasi partilerde bazı liderlerin siyaset sahnesinden silinecekleri konuşuluyordu. Hatta William Shakespeare’nin meşhur Hamlet oyunundaki “Olmak ya da olmamak.İşte bütün mesele bu” tiradı yakıştırılıyordu seçim sonrasına..
Seçimler geride kaldı. İktidar partisinin lideri Erdoğan ” Gerekli dersleri aldık. Yeni bir yol haritası çizeceğiz” derken Ana muhalefet partisi genel başkanı Özel zaferin keyfini çıkartırken yarışta nal toplayan diğer liderler “kazandık” mesajları ile devam sinyali verdiler. Soruyu doğru cevaplayamayan ve sıfır alan öğrenciler gibi..
6lı Masa’dan kalkmak ve tekrar oturmakla hayatının en büyük yanlışını yapan İyi Parti lideri Meral Akşener “Halkımız bize havet dedi.Yani hem hayır hem evet” derken olağanüstü kurultay toplayacağını ve kurultayda aday olmayacağını açıkladı. İnandık mi? Tabii ki hayır..”Bizi bırakma” çığlıkları arasında tekrar İyi Parti başkanlık koltuğuna oturması beklenir ya da geçici bir emanetçi başkan ile durumu idare edebilir.
Ali Babacan “Bu CHP tek başına seçim meçim alamaz.”diyordu , partisi yerlerde süründü. Babacan “DEVA Partisi artık Meclis'te vekilleri, yerel yönetimlerde belediye başkanları, meclis üyeleri olan bir siyasi parti.”söylemi ile devam edeceğinin altını çizmiş oldu.
Gelelim geleceği olmayan Gelecek Partisi’ne.. Seçmen bölgelerinin yüzde 10'unda ve toplam nüfusun yaklaşık yüzde 4'ünün yaşadığı yerlerde seçime girdiklerini kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin her yerinde seçime giren partilerle yapılan oransal karşılaştırmaların objektif ve adil olmadığını savundu. Yola devam yani..
Seçmenini Yeniden Refah Partisi’ne kaptıran Saadet Partisi’nde değişen bir şey yok. Partinin kapısına kilit vuracaklarını bekleyenler hayal kırıklığına uğradılar. Temel Dede allah geçinden versin ölene kadar başkan..
Erkan Baş..Türkiye İşçi Partisi’nin lideri..Emekçi kesimin ağırlıkta olduğu Tuzla’da seçim kaybetmesi bir yana “sol parti hastalığı” olarak bilinen benzer siyasi yapılanmalarla biraraya gelememe, bir sol ittifak oluşturamama başarısızlığı üzerine yapışmış durumda. Bir dönem Türk siyasetinin ses getiren partisinin geldiği nokta üzüntü verici.
Ya DSP ye ne demeli..Herhalde Ecevit’in kemikleri sızlıyordur. Bir parti ancak bu kadar küçülebilir ve hala Genel Başkan “Parti olarak herhangi bir ittifak organizasyonu içinde yer almadan tek başına katıldığımız bu seçimlerde DSP'nin varlığını ve gücünü kanıtladığımıza inanıyoruz”diyor.
Bir başka hayal kırıklığı yaşayan parti Memleket Partisi..Genel Başkan Muharrem İnce “Gönlü bizimle olan gençlerin, kadınların partiye daha fazla katılımını sağlayacağız. Gençlerle ve kadınlarla olan bağlarımızı güçlendireceğiz. Siyaset sahnesindeki varlığımızı güçlendirerek sürdüreceğiz” ile devam mesajını vermiş oldu.
Zafer Partisi.. 31 Mart'ta Türkiye Geneli İl Meclisinde%2.7 oy aldı. Genel Başkan Ümit Özdağ sonucu yerel seçimlerin kendine özgü dinamiklerine, maddi imkansızlıklara ve medya ambargosuna bağlıyor.4 sene sonra Cumhurbaşkanlığına aday olacağını açıklıyor.
Bu seçimin özel bir galibi de var. Vatan Partisi..Kazandığı 4 muhtarlık ile “İktidar kalesi”nde delik açmışlar !
Anlayacağınız hiçbir başkanın bırakacağı yok.Tam yazıyı tamamlıyordum ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri düştü haber sitelerine..
“Ben siyaseti bıraksam siyaset beni bırakmaz”
Güleriz ağlanacak halimize. İyi bayramlar