Bu virüs nedeni ile dünya genelinde pek çok insan hayatını kaybetmiş ve pek çok sayıda kişinin de tedavisi devam etmektedir. Dünya tarihine baktığımızda dünyayı bu kadar etkisi altına alan ve global olarak bir panik ve kriz ortamı oluşturan bir vakıanın daha öncesinde olmadığı görülmektedir. Koronavirüs, dünya genelindeki doğal ve toplumsal yaşam dengesini direkt etkilemiştir.
Teknolojinin hızlı gelişimi ve ulaşımda yaşanan kolaylık ve hız tüm dünyayı büyük ülke haline getirmiştir. Öncelikle Çin’de görülen virüs akabinde tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Bu virüsün ortaya çıkışı ile birlikte öncelikle ticaret, turizm ekonomi dünya genelinde etkilenmiştir. 12 Mart 2020 tarihinde Dünya sağlık Örgütü’nün koranavirüs sebebi ile “pandemi”** ilan ederek virüsün yayılmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Tüm toplumlar ve ülkeler açısından birincil öncelik insan hayatı olduğu için, bu ölümcül virüs nedeni ile ülkeler kendi şartlarına göre pek çok tedbir ve önlem uygulamaya başlamıştır. Virüsün ölümcül etkisi ve hızlı bir şekilde yayılması ayrıca alınan tedbirler nedeni ile insanlar günlük hayatlarına devam edemez olmuşlardır. Zira bazı ülkeler sokağa çıkma yasağı ilan ederken ülkemizde de kademeli olarak bazı tedbirler alınmıştır. Öncelikle virüs yaşlılarda daha etkili olduğu için 65 yaşa ve üzerine sokağa çıkma yasağı uygulanmış akabinde uluslararası ve şehirlerarası seyahatlere sınırlama gelmiştir. En son olarak da yirmi yaş altına sokağa çıkma yasağı, toplu taşıma araçlarında, market ve pazarlarda maskesiz dolaşma yasağı ve büyük şehirlere giriş-çıkış yasağı gelmiştir. Dünya genelinde çok ciddi sağlık sorununa dönüşen bu salgın psikolojik, sosyal, siyasal, kültürel birçok alanı etkilemekle birlikte ekonomik açıdan etkileri daha belirgindir.
VİRÜSUN HUKUKİ SONUÇLARI
Öncelikle sağlık sektörü olmakla birlikte, eğitim, turizm, ekonomik ve ticari hayat virüs salgını nedeniyle etkilenmiş; virüsün yayılmasını engellemek amacıyla uygulanmaya çalışılan sosyal izolasyon nedeni ile sosyal hayat durma noktasına gelmiştir. Pek çok sektörde görülen bu olumsuz sonuçlar dünya genelinde ve ülkemizde hukuki sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Öyleki modern hukuk tarihinde daha önce bir benzeri görülmeyen bu vakıa nedeni ile hukuki sorunları çözmek de bir hayli zorlu olacaktır. Zira hala devam eden ve ne zaman biteceği belli olmayan bir olayla karşı karşıyayız. Ayrıca daha önce bütün dünyayı etkisi altına alan benzeri bir olay yaşanmadığı için pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizdeki yasal düzenlemelerde ve eski yargı kararlarında bu olay nedeni ile ortaya çıkan sorunları çözen düzenlemeler bulunmamaktadır.
Bu virüs nedeni ile insanlar işlerine gidememekte, borçlarını ifa edememektedir. Ayrıca kişilerin harcama alışkanlıkları değişiklik göstererek sadece temel ihtiyaçları için gerekli olan zorunlu harcamaları yapmaktadır. Ekonomik ve ticari hayattaki bu olumsuzluklar bir domino etkisi ile diğer sektörleri de etkisi altına almakta olup sorunlar ve problemler bir kartopu etkisi ile büyümektedir.
Korona virüs, ekonomik ve ticari hayatı ciddi bir şekilde etkilediği gibi ciddi hukuki belirsizliklere ve tartışmalara da neden olmuştur. Bu bağlamda alınan tedbirlerden karantina ve belli yaş grupları için sokağa çıkma yasağı, seyahatlere gelen kısıtlamalar Anayasada yer alan temel hak ve özgürlükler açısından değerlendirilmelidir. Bu durumun bir mücbir sebep olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve akabinde sözleşmelerin ifasındaki aksamalar ve gecikmeler borçlar hukuku açısından önem arz etmektedir. Yine iş hukuku açısından evden çalışma, kısmi çalışma, iş kazası, işçilere verilen izinler iş hukuku açısından önem arz etmektedir. Keza vergi hukuku ve sosyal güvenlik hukuku açısından da pek çok sorun ortaya çıkmaktadır. Kısaca “covid-19” isimli virüs sosyal ve ekonomik hayatı etkilediği kadar pek çok hukuk branşında da sorunların ortaya çıkmasına ve bu sorunlara yönelik yasal düzenlemelere neden olmuştur.
Halihazırda daha çok sağlık alanındaki etkilerini gösteren koronavirüsün kısa, orta ve uzun vadede sosyal, ekonomik ve hukuksal alanda da etkilerini göstermesi ve özellikle bir çok konuda farklı hukuki sorunları da beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.
Kaynak:
[**] Dünya Sağlık Örgütü tanımlamasına göre bir pandemik ancak aşağıdaki üç koşulu sağladığında başlamış sayılır:
1-Nüfusun daha önce maruz kalmadığı bir hastalığın ortaya çıkışı
2-Hastalığa sebep olan etmenin insanlara bulaşması ve tehlikeli bir hastalığa yol açması
3-Hastalık etmeninin insanlar arasında kolayca ve devamlı olarak yayılması
Bir hastalık veya tıbbi durum sadece yaygın olması ve çok sayıda insanın ölümüne yol açması nedeniyle pandemi olarak nitelendirilemez, aynı zamanda bulaşıcı olması gereklidir