Prof. Dr. Yorulmaz, normalleşme sürecinin insanları salgın öncesindeki davranış biçimlerine götürmemesi gerektiğini söyledi.
Aksine herkesin tedbirlere daha fazla uyması gerektiğini belirten Yorulmaz, “Mutant virüsle birlikte bu dönemde aslında daha titiz davranmalıyız. Maske, mesafe ve hijyen tedbirlerini iki katına çıkarmalıyız. Denetimler de çok önemli ama her yere yetişmek mümkün değil. Biz kendi tedbirimizi almaya özen göstermeliyiz” diye konuştu.
Yorulmaz, insanlar ne kadar kurallara uyarsa o derece rahat bir yaşam biçimi olacağını ifade etti.
Salgın sürecinde can kayıpları, hastalığı ağır geçirenleri gördüklerini anlatan Yorulmaz, bunların yaşanmaması için herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdi.
‘Okuldan gelen çocuk maske takmayı sürdürmeli’
Yorulmaz, çocukların bu hastalığı genelde hafif geçirdiği yönünde tecrübeler bulunduğunu, ancak buna rağmen tedbirin hiç elden bırakılmaması gerektiğine dikkati çekti.
Profesör şöyle konuştu: “Çocukların virüsten etkilenmediği anlamına gelmiyor. Çocuklar daha hafif geçirse bile büyüklerine bulaştırma tehlikesi taşıdıkları hatırdan çıkarılmamalı. Bazı sınıflar için okular başladı, çocuklar mutlaka maskelerini takmalı, mesafelerini korumalı. Okuldan gelen çocuk bir süre maske takmayı sürdürmeli. Evde kronik hastalığı olan büyükleri varsa onlardan uzak durmalıdırlar.”
Türkiye’de aşılama çalışmalarının da devam ettiğini anımsatan Yorulmaz, şöyle devam etti: “Aşılanan kişi sayısı 8.5 milyona ulaştı. Şimdiye kadarki çalışmalar aşının mutant virüslerden de koruyacağı biçiminde. Aşılanmış kişilerde mutant virüsler olsa da yeniden enfeksiyon olmadığı görüldü. Bu kesin bir bilgi mi bilinmiyor çünkü aşıların kullanımının üzerinden çok uzun zaman geçmedi. Aşı olmakta büyük yarar var. Durum, hasta sayısının giderek artmakta olduğu yönünde. İki doz aşı olmamız son derece önemli.”