Bir işin kotarılması için yapılması gerekenler, sağlanması gereken koşullar ve harcanması gereken mesailer vardır. İşe başlarken gerekenleri sıralamak, ortamı hazırlamak, ekibi kurmak, riskleri ve bu risklere göre alınacak tedbirleri belirlemek, B planlarını kurgulamak gerekir. Aynı konuyla ilgili olarak daha önceden yapılan denemeleri araştırmak bu denemelerin hangi sebeplerle başarısızlıkla sonuçlandıklarını tespit etmek gereken tedbirlerini almak şarttır.
Bunun dışında içimizdeki azim ve kararlılık zaten en başta olması gereken unsurlardır. Ama ihtiyacın tamamı değildir.
Yabancı dil öğrenmekten örnek verecek olursak bu iş için gereken süre –farazi olarak söylüyorum-; 16, 000 saat ise siz bu süreyi bir şeklide harcamak zorundasınız. Bu süreyi bir yılda tamamlarsınız veya on yılda. Ama bu süre sarf edilecek. Keşke okunmuş pirinç yutarak yabancı dil öğrenmek mümkün olsaydı.
Her şey kolay, her şey basit, tüm kavramların içi boşaltılmış, terimler karışmış.
Kapitalizmin birinci şartı, insanları, toplumu ileriye götürecek değil, insanların hoşuna gidecek ve kolay para kazandıracak yalancı hedeflerle oyalamak.
Bir rüya bulutu yaratıp insanları burada yapay ve kolay hedeflerle oyalamak mutlu etmek.
Bu düşüncenin geldiği en son nokta pseudoscience.
Kolay yoldan, emek vermeden büyülü kavramlarla her türlü zorluğu aşmayı kim istemez.
Kendi hayat tecrübelerini bilimsel çıkarımmış gibi anlatan kitaplar, edebi lafların oynamalarıyla içi boş süslü cümleler kurup hoşluklar yaratan seminerler, insanları kısa süreli mutlu etmekten öte geçemeyen konuşmalar…
Bürokraside veya özel şirketlerde ilerlemek ve yükselmek için gereken uygun kravatı takıp sürekli gülümserseniz kesin CEO olursunuz. Kariyer yapmak için seksen sayfada özetlenmiş işleri takip etmeniz yeterli, böylece kesin genel müdürsünüz.
Sağlıklı olmak için yapılması gerekenler ve yapılmaması gerekenler vardır. Bunlar kişiye özel olarak hazırlanmış bir diyet ve egzersiz programlarıyla desteklenir. Ama pseudoscience insanlara şu çayla bu çayı karıştırıp için tüm yağlarınız erisin, krem sürün göbeğiniz erisin. Yâ da günde üç kere bu egzersizi yapın kalçalarınız toparlansın gibi vaatlerde bulunuyor.
Yoga programımızı sabah akşam aç karnına uygulayın tüm zihninizi eğitin.
Cinsel mutluluğunuz için bu tozu evin dört köşesine dökün o iş tamam.
Boş işler…
Pseudoscience insanlara sahte ve yararsız hedefler koymakta ve bununla yaratılan yapay dünyada gereksiz mutluluklar yaratılmaktadır.
Hiçbir şey emek vermeden fedakârlık yapmadan elde edilmiyor. Önce başarı nedir, mutluluk nedir buna karar vermek gerekir. Sonra bu konuda gerçekçi ve akılcı hedefler koymak ve bu hedeflere ulaşmak için plan program dâhilinde çalışmak, çalışmak, çalışmak gerekecektir.
Trakyalıların çok güzel bir sözüyle bitirmek istiyorum; “Ne kaa ekmek, o kaa küfte”.
Esenlikler dilerim.