Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl ilk defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) 2019 yılı Medya Oscar Ödülleri Töreni'ne katıldı. Erdoğan'ın Murat Kapki'ye verdiği plaket hükümet medyasında kavga çıkardı.
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, "FETÖ’nün okullarının genel müdürlerinden biri FETÖ’cü Ferhat Kapki'nin kardeşi" olarak tanımladığı Advertcity Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kapki'nin "Medya Oscarları" töreninde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın elinden sponsorlar listesine girerek "plaket alırken fotoğraf çektirmeyi kafasına koyduğunu" ve bunun için "iki milyon lira ödediğini" yazdı. Uğur'un kaynağı olduğunu söylediği ATV Ankara Temsilcisi ve ödül törenini düzenleyen Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı Şebnem Bursalı, söz konusu olayı inkâr ederek hukuki işlem başlatacağını duyurdu. Uğur ise, "Yazdıklarımın hepsi sonuna kadar doğru. Hepsini sen anlattın. Demek sen bu aymazlığı TEK BAŞINA üstleniyorsun. Oysa burada ortak bir sorumluluk var" diyerek yanıt verdi.
t24'te yer alan habere göre; Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, "İmamoğlu’nun reklamcısı Külliye’ye nasıl sızdı, amacı neydi?" başlıklı yazısında, "Medya Oskarları" töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden plaket alan ve İBB’nin bazı reklam alanlarının da pazarlamalarını yapan Advertcity Reklam Ajansı'nın sahiplerinden biri olan Murat Kapki'yi "Külliye’ye sızma harekâtını başarıyla yürüten kişi" olarak tanımladı.
Uğur, Murat Kapki’nin "Amerika’daki FETÖ’nün okullarından Horizon’un genel müdürlerinden biri FETÖ’cü Ferhat Kapki'nin kardeşi" olduğunu söyleyerek, Şimdi hem İmamoğlu’nun reklamcısı sıfatıyla FETÖ’cü bir kardeşi saklayacaksın, hem tartışmalı ve yasal olmayan bir yöntemle yüz milyonlarca lira gelir sağlayacak ihalede en çok teklifi veren şirket olmana rağmen “seçilmiş” kişi olarak iş sana verilecek ve tüm bunların üzerine birileri mercek tutmayacak. Tabii ki bunun er ya da geç olacağını en iyi Murat Kapki ve arkasındaki isim Ekrem İmamoğlu biliyor. Nitekim Mevlüt Yüksel ve benim yazımın ardından ihaledeki bu yasa dışılıklarla FETÖ bağlantıları Sabah ve Takvim gazeteleriyle aHaber’de de çıkınca paçalar tutuşur. Bir formül bulunmalıdır. İşte o vakit, hiç ummadığımız zamanda karşılaştığımız bir 'akıl' ortaya çıkar ve der ki: 'Cumhurbaşkanı ile bir fotoğraf çektirirsen sana kimse dokunamaz. Soruşturma başlatacak savcı varsa bile eli boşa düşer!' Ve plân işlemeye başlar, anında da FORMÜL bulunur. Yazı ve haberlerin çıkmasından 5 gün sonra, yani geçen hafta perşembe günü harekete geçilir" ifadesini kullandı.
Uğur, "Medya Oscarları" töreninde Murat Kapki'nin sponsor olarak Erdoğan'ın elinden plaket almasını şu sözlerle anlattı:
"13 Ocak günü Külliye’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği’nin (RTGD) her yıl düzenlediği “Medya Oscarları” ödül töreni vardır. Ve o ödül töreninde sponsor olan iş adamlarına da Cumhurbaşkanı tarafından plaket verilecektir.
Ancak gelgelelim Murat Kapki sponsor değildir. Ne yapılacaktır?
Sonra hem Külliye içinde, hem de Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerde üst düzeyde danışman olan birtakım iş adamlarıyla bağlantılar kurulur. Sponsorlar listesine girip Cumhurbaşkanı’ndan plaket alırken fotoğraf çektirmeyi kafasına koyan Murat Kapki’nin gözünde para mara yoktur. Ne kadar istenirse verecektir ki bazı iş adamlarından aldığım bilgiye göre bu miktarın İKİ MİLYON LİRA olduğunu öğrendim.
İşte o aracı isimler RTGD Başkanı Şebnem Bursalı’yı arayıp durumu iletirler. Şebnem Bursalı 10 kişilik sponsorlar listesinin çoktan Külliye’den onaylandığını ve değiştirilemeyeceğini söylese de karşı taraf ısrarcıdır.
'Değiştirelim ya da bir ismi çıkaralım' diye bastırırlar. Ama kim feragat eder ki hakkından? Murat Kapki’ninki kadar 'aciliyeti' olmasa da Cumhurbaşkanı ile çekilmiş bir fotoğraf tüm sponsorların hayalini süslemektedir.
Sonunda bir isim ikna edilerek listeden çıkarılır ve yerine Murat Kapki konur. Hayrettir ki Külliye yeni listeyi onaylayarak geri gönderir. Anlaşılan kimse “Bu murat Kapki kimdir, nedir?” diye sorup soruşturma ihtiyacı hissetmemiştir. Ve 13 Ocak gecesi Murat Kapki Cumhurbaşkanı’nın elinden plâketi alır almaz, dakikasında fotoğrafını tüm sosyal medya hesaplarında paylaşır."
Uğur, yazısında kullandığı bilgileri, "Medya Oscarları" törenini düzenleyen ATV Ankara Temsilcisi ve ödül törenini düzenleyen Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı Şebnem Bursalı'dan aldığını söyledi.
Bursalı inkâr etti
Şebnem Bursalı ise, Twitter hesabından yaptığı açıklamayla, Uğur'un sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, "Bu bağlamda 13 Ocak Çarşamba gerçekleşen ödül törenimizde bir sponsor üzerinden Sayın Fuat Uğur’un yazdığı yazıda iddia edilen hiçbir ima, kasıt, iddia; şahsım, derneğim ve Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı kabul edilebilir değildir. Doğru da değildir" dedi.
Bursalı, şöyle devam etti:
"Bu konuda hukuki mücadelemizi sonuna kadar yürüteceğiz. Derneğimizin yukarıdaki amaçlarına halel getirilmesine asla izin vermeyeceğimizi, kimsenin şahsi çıkarları üzerinden derneğimizi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı yıpratmayacağını söylemek isterim.
Son olarak; devletimizle birlikte milli bir meslek kuruluşu olarak terör örgütlerine karşı yapmış olduğumuz mücadelede hiçbir örgüt ve yandaşına boyun eğmediğimizi ve etmeyeceğimizi tekrar tekrar vurgulamak isterim."
Uğur yanıt verdi
Fuat Uğur ise, Bursalı'nın Twitter açıklamasını hesabında alıntılayarak, "Yazdıklarımın hepsi sonuna kadar doğru. Hepsini sen anlattın. Hatta sabah beni aradığında bazı 'düzeltmeler' yaptın ki onlar daha da vahim. Ben sana dair imada bulunmadım ama demek üzerine alındın. Sen bilirsin" dedi.
Uğur, şöyle devam etti:
"Ayrıca attığın seri tweetlerde kimi siyasetçilere özgü 'vatan-millet-Sakarya' jargonuna sapman ise bana itici geldi. Yazımda çarpıtmaya çalıştığın gibi Cumhurbaşkanı yok, Cumhurbaşkanı’nı koruması ve kollaması gerekenlerin aymazlığı var.
Murat Kapki size geldiğinde hakkındaki yazıları okumadığını söyledin. Onu tanımadığını ifade ettin. Affedersin ama tanımadığın bilmediğin adamı ne niyetle Cumhurbaşkanı’ndan plaket almaya yolladın?
Son bir şey: Aslında dediğim gibi olayla ilgili sana imada bulunmadım ama demek sen bu aymazlığı TEK BAŞINA üstleniyorsun. Oysa burada ortak bir sorumluluk var. Üzgünüm çok. Senin böyle bir üslup tutturacağın aklıma gelmemişti. Yazık."