MUĞLA (AA) - Tatil tercihini genelde Türkiye'den yana kullanan Ruslar, gerek misafirperverliği gerekse tatil için tüm imkanları sunması nedeniyle Türkiye'yi çok seviyor. İki ülke arasındaki bağı güçlendirmek için çeşitli etkinlikler organize ediliyor.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Muğla'nın Bodrum ilçesinde bu yıl beşincisi düzenlenen Rusya Kültür Günleri etkinliklerinde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu etkinliklerin turizm için ayrı bir önemi olduğunu belirterek "Turizm camiasının önde gelenleri kendi aralarında diyalog kurmaya, ilişki sürdürmeye ve istişare yapma imkanlarına kavuşuyor. Ortak gelecek için ortak hedefler. Rus vatandaşları Türkiye'yi çok seviyor. Türkiye'yi sevmemek mümkün değil." dedi.
"Bodrum'un konsepti çok farklı"
Rus turizm yatırımcısı Sergey Klyuev de Rusya vatandaşları arasında Türkiye'nin oldukça sevilen bir ülke olduğunu ifade etti. Rusların Türkiye'ye yazlık evi gibi baktıklarını dile getiren Klyuev, "Ruslar Türkiye'ye gelip severek tatil yapıyor. Yeni coğrafyada Bodrum'un kendi yerini alması lazım. Bodrum'un konsepti çok farklı. Bodrum'un bu pastada yeri ayrı olacak. Hedef Bodrum'a zengin Rus vatandaşlarını getirmek. Türkiye ve Bodrum'da güvenlik üst seviyede. Türkiye'de kendimizi çok güvende hissediyoruz." diye konuştu.
"Çocuğum hem Türk hem de Rus kültürüyle büyüyor"
İş için 12 yıl önce geldiği Türkiye'ye yerleşen bir çocuk annesi Evgenia Bilge ise Türkiye'nin çok huzurlu bir ülke olduğunu söyledi. Bodrum'da beş yıldızlı bir otelde çalıştığını anlatan Bilge, "Türkiye kültürü bana çok yakındı. Buranın hava şartlarının da oldukça uygun olduğunu fark ettim. Hayatıma burada devam etmek istiyorum, Türkiye'yi çok seviyorum. Çocuğum hem Türk hem de Rus kültürüyle büyüyor. Burada çok sayıda Türk ve Rus arkadaşım da var." dedi.
Seramik sanatçısı Angelina Emek, 20 yıldır yaşadığı Türkiye'de çok iyi arkadaşlıklar kurduklarını, burada yaşamaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Türkiye'nin birinci evi olduğunu vurgulayan Emek, Türk ve Rus kültürünü birlikte yaşadığını aktardı.
"Etrafım hep Türk, onlarla arkadaş olduk"
İlçede 8 yıldır yaşamını sürdüren ev hanımı Elena Karakurt da Bodrum'u çok sevdiğine, insanların da çok sıcak kanlı olduğuna işaret etti. Türkiye'ye geldiğinde önce Antalya'da yaşadığını, daha sonra da Bodrum'a yerleştiğini ifade eden Karakurt, şöyle devam etti:
"Antalya'ya göre burada hayat daha sakin ve yavaş. Ben ev hanımıyım. Çocuğuma ve eşime bakıyorum. Benim işim bu. Boş zamanlarımda da resim yapıyorum. Türklerle ilişkilerimiz çok güzel. Ben de Türk vatandaşlığı da var. Türk komşularımızla da aram çok iyi. Etrafım hep Türk, onlarla arkadaş olduk. Türkiye artık benim birinci evim. Evim, hayatım, çocuğum ve eşim burada. Türkiye artık çok sakin ve konforlu."
Rus doktor Tatiana Arslan da ilçede 12 yıldır yaşamını sürdürdüğünü dile getirdi. Bodrum'un çok güzel bir şehir olduğunu anlatan Arslan, "Yabancılar için de çok rahat bir yer. Burada işimiz de var, Bodrum'u çok seviyoruz. Bundan sonraki hayatım da burada geçsin istiyorum ama hayat ne gösterir belli değil, inşallah burada kalırız." dedi.