Konut fiyatları, inşaat maliyetleri ve yabancı rağbetiyle günden güne yükseliyor. Yabancıların Türk vatandaşlığı alabilmek için 400 bin dolara gayrimenkul alma şartı getirilmişti. Suriyeli, Pakistanlı ve Afganistanlı mülteciler dahil olmak üzere yabancıların vatandaşlık alabilmesi için konut fiyatlarında dönen rüşvet çarkı ifşa oldu.
Esenyurt'taki bir emlakçı, T.C. vatandaşlığı konusunda büyük bir rüşvet çarkının döndüğünü iddia ederek kritik açıklamalar yaptı. Habere göre mültecilerin en yoğun şekilde yaşadığı Esenyurt'taki emlakçı, ekspertizi, tapu dairesi çalışanlarını, emlakçıyı da içine alan rüşvet sarmalının işleyişini anlattı.
Yaklaşık 10 yıldır emlak ofislerinde çalışan Z.O., Esenyurt'un uzun bir süredir emlakçılar için çok iyi bir kazanç kapısı olduğunu söyleyerek emlakçı, ekspertiz ve memur arasında dönen rüşvet çarkını anlattı.
Halk TV'de yer alan habere göre Emlakçı Z.O. şu ifadeleri kullandı:
"Göçmenler bize ekmek kapısı oldu. Hele bir de daire satın alarak vatandaşlık almak isteyen müşteriler olunca bu iş tadından yenmiyor. Gerçi daha önceden 250 bin doları olanlar vatandaşlık alabiliyordu. Şimdi ise 400 bin doları olanlar alabiliyor. Bu durum işimizi biraz düşürdü. Ama yine çok şükür iyi iş yapıyoruz.
Aslında "Rüşvet denilebilir mi?" bilmiyorum.
Şimdi Suriyeli birisi geliyor. Vatandaşlık almak için bir daire baktığını söylüyor. Ona daireler gösteriyoruz.
Daire diyelim 3 milyon. Bu aşamada ekspertiz devreye giriyor. Dairenin değerini 400 bin dolar olarak gösteriyor. Bu yaklaşık 7 milyona denk geliyor.
Dairenin fiyatını yüksek gösteren ekspertize 500 bazen 600 bin ödeme yapıyor alıcı.
Tapu dairesinde çalışan görevliye bazen 100 bin-200 bin ödeme yapılıyor.
Emlakçıya yüzde 25 ödeme yapılıyor.
Emlak ofisindeki yabancı dil bilen tercümanlara ödeme yapılıyor. Bu ödemeler dolar olarak yapılıyor. Ancak ödeme miktarları bazen daha az bazen daha çok yapılabiliyor.
Bu işten herkes karlı çıkıyor. Göçmen 400 bin dolar ödemeden gayrimenkulü alıyor. Vatandaşlığa başvuruyor. Tabi vatandaşlık işlerinde de bazı tezgahlar dönüyor. Ama onu pek bilmiyorum"