Tarihte ilk defa düzenlenen Rusya-Afrika zirvesi, Rusya’nın “Kara Kıta”daki politik, ekonomik ve askeri alanlarındaki nüfuzunu artırma stratejisinde dönüm noktası olabilir.
23-24 Ekim’de Rusya’nın Karadeniz’de bulunan tatil şehri Soçi’de düzenlenen Rusya-Afrika zirvesine 43 Afrika ülkesinin lideri katıldı.
Ev sahibi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, zirvenin ilk gününde Mısır, Güney Afrika, Nijerya, Sudan, Etiyopya, Namibya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Uganda ve Orta Afrika Cumhuriyeti liderleriyle ikili toplantılar gerçekleştirdi.
Zirve kapsamında 35 farklı resmi etkinlik ve bin 500 toplantı düzenlenirken, söz konusu toplantılarda Rusya ve Afrika ülkeleri arasında toplam değeri yaklaşık 12,5 milyar dolar olan çeşitli anlaşmalar imzalandı. Öte yandan, zirvenin düzenlenmesi için organizasyona harcandığı öne sürülen 70 milyon dolar ise bazı muhalif kesimler tarafından eleştirilerin hedefinde yer alıyor.
Anlaşmaların çoğunu, Moskova’nın Afrika’ya geleneksel ihracat kalemi olan silah ve askeri ekipmanlar oluştururken, Rusya tarafından, zirvenin ilk gününde, Tupolev Tu-160 "Blackjack" tipi iki bombardıman uçağı da “askeri iş birliği” kapsamında Güney Afrika Cumhuriyeti'ne gönderildi.
Zirvenin açılışında konuşan Putin, Rusya ile Afrika arasındaki mevcut 20 milyar dolar düzeyindeki ticaret hacmini 5 yıl içerisinde iki katına çıkarmayı hedeflediklerini belirtirken, Rusya'nın Sovyetler Birliği döneminde Afrika ülkelerinin 20 milyar dolar civarındaki borcunu sildiğini hatırlatmayı ihmal etmedi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus kamuoyunda bu denli büyük bir borcun silinmesine yönelik çıkan eleştirilere tepki göstererek, “Bu borcun silinmesi, Rus şirketlerine alan açan, ticaret ve ekonomik ilişkilerin yürütülmesinde kesinlikle karşılıklı yarar sağlayan, temel, pragmatik bir yaklaşımdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya ile Afrika arasındaki 20 milyar dolarlık ticaret hacmi her ne kadar Çin ile Afrika arasındaki 204 milyar dolarlık hacmin oldukça gerisinde kalsa da Rusya bu açığı silah, enerji ve tarım ürünlerine yeni pazarlar açarak kapatmayı hedefliyor.
Afrika’nın bir numaralı silah tedarikçisi: Rusya
Sovyetler Birliği döneminde Afrika’nın en önemli silah ve askeri ekipman tedarikçisi Rusya’nın kıtaya ilgisi ancak 21’inci yüzyılın başlarında tekrar canlanabildi.
Rusya’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Valday Tartışma Kulübünce yayınlanan “Rusya’nın Afrika’ya Dönüşü: Strateji ve Beklentiler” adlı raporda, askeri-teknik alandaki iş birliğinin Rusya ile Afrika arasındaki ilişkilerde yaklaşık son 20 yıldır tekrar özel bir konuma sahip olduğu vurgulanıyor.
Dünyanın en büyük ikinci silah ihracatçısı konumundaki Rusya, Afrika ülkelerinin ise en büyük silah tedarikçisi konumunda ve pazar payını giderek yükseltiyor.
Rusya'nın 2017 yılında Afrika ülkelerine silah satışlarının 2012'ye kıyasla iki katına çıkarken, Afrika'nın toplam silah ithalatının yüzde 39’u Rusya tarafından karşılanıyor. Afrika’ya yapılan satışlar, Moskova’nın askeri ihracatının ise yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Zirve kapsamında Rusya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile 500 milyon dolarlık demir yolu, Nijerya ile de demir yollarının modernizasyonu ve genişletilmesi amacıyla anlaşma imzaladı.
Günümüzde, Sahraaltı Afrika’daki 39 ülkenin 25’iyle askeri ve teknik bağlara sahip Rusya’nın devlet savunma sanayisi şirketi Rosoboroneksport’un Angola, Uganda ve Etiyopya'da daimi temsilcilikleri bulunuyor.
Rusya, Afrika ülkelerinin çoğuyla da askeri ve teknik iş birliği konusunda hükümetlerarası anlaşmalar imzalamış durumda. Rusya’nın bu alandaki en büyük ortakları Angola, Sudan, Uganda ve Etiyopya olarak ön plana çıkıyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) raporuna göre, Rusya, 2015- 2017'de Afrika ülkelerine ağırlıklı olarak askeri ve nakliye helikopterleri, uçaklar ve uçaksavar füzesi sistemleri olmak üzere kullanılmış askeri teçhizat tedarik etti.
Rusya-Afrika zirvesinde de Nijerya'nın Rusya'dan 12 savaş helikopteri satın almak için anlaşma imzaladığı bildirildi. Nijerya'nın yanı sıra Kamerun, Eritre, ve Güney Afrika da Rusya'dan uçak, tank ve ağır silahlar satın almak isteyen ülkeler arasında yer alıyor.
Rusya Afrika’ya asker de ihraç ediyor
İç savaşın uzun yıllardır devam ettiği Orta Afrika Cumhuriyeti, Rusya ile bir süre önce askeri iş birliği anlaşması imzaladı. Anlaşma doğrultusunda, Rus askeri danışmanlar, resmen Orta Afrika Cumhuriyeti resmi hükümetinin bulunduğu Bangui'de faaliyet gösteriyor.
Rus özel askeri şirketi Vagner Grubu için çalışan sözleşmeli askerlerin de Orta Afrika Cumhuriyeti’nde faaliyet gösterdiğine dair çeşitli raporlar bulunuyor. Söz konusu raporlarda, Vagner Grubu’na bağlı askerlerin, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin kuzeyinde Çin enerji şirketlerine ait petrol sahalarına çeşitli saldırılar düzenleyen isyancı gruplarla birlikte çalıştığı da öne sürülüyor.
Öte yandan, belgesel çekimi için Orta Afrika Cumhuriyeti'nde bulunan 3 Rus gazetecinin, kimliği belirsiz kişilerce 2017’de öldürülmeleri de Rus ve dünya kamuoyunu uzun süre meşgul etmişti. Rus medyasında yer alan iddialarda, öldürülen gazeteciler Vagner Grubu ile ilgili bir belgesel çekimi için bir süredir Orta Afrika Cumhuriyeti'nde bulunduğu öne sürülmüştü.
Afrika’nın öne çıkan ekonomik potansiyeli
Savunma sanayi dışındaki çok sayıda Rus şirketi de gözünü dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden bazılarının bulunduğu Afrika’ya çevirmiş durumda. IMF'ye göre, 2018'de Afrika’nın en hızlı büyüyen beş ekonomisi, 7,5’le Etiyopya, yüzde 7,4’le Fildişi Sahili, yüzde 7,2’yle Ruanda, yüzde 7’yle Senegal ve yüzde 7’yle Gana.
Rusya’nın öncelikleri, Afrika’daki hidrokarbon ve diğer ham madde kaynaklarının üretimi, enerji üretimi, jeolojik araştırma ve keşiflerin yanı sıra altyapı projeleri olarak ön plana çıkıyor.
Afrika'daki üretim varlıklarındaki en büyük yatırımları Rus petrol ve doğal gaz şirketleri Gazprom, Rosneft, Lukoil, Tatneft ve Stroytransgaz gerçekleştiriyor. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kuruluşu Rosatom’un alt kuruluşları da Botsvana, Namibya ve Tanzanya’da uranyum madenciliği projeleri yürütüyor. Rusal gibi çeşitli Rus madencilik ve demir çelik şirketleri de Gine’de altın, demir ve vanadyum cevheri projelerinde yer alıyorlar.
Son olarak Lukoil, zirve kapsamında Ekvator Ginesi ve Nijerya'da sondaj hakları için anlaşmalar imzaladı.
Lukoil'in Üst Yöneticisi Vagit Alekperov, Rus haber ajansı TASS’a yaptığı açıklamada, Batı Afrika'nın, Lukoil'in öncelikli yatırım bölgelerinden biri olduğunu vurgulayarak, “Şu anda 4 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Faaliyetlerimizi Nijerya ve Kongo'ya da genişletmek istiyoruz. Rus yetkililer bu bölgede Rus şirketlerinin çıkarları için etkin bir lobi yürütüyorlar ve bu da yeni ülkelere girmemizi kolaylaştırıyor." ifadelerini kullandı.
Rusya, nükleer teknolojiyi yoluyla da Afrika’nın çeşitli bölgelerinde kendisine yer edinmiş durumda. Sudan, Zambiya, Ruanda, Etiyopya, Mısır ve Nijerya, Rus nükleer santrallerinin inşa edildiği ve inşa edilmesine dair anlaşmaların imzalandığı ülkeler arasında bulunuyor.
Uzmanlar, Batının yaptırımlarıyla 2014’ten bu yana yeni pazar arayışlarını yoğunlaştıran Rusya’nın, hızla kalkınmaya devam eden Afrika’ya yönelik ekonomik ve siyasi hamlelerinin devam edeceği görüşünde birleşiyor. Kremlin, askeri ve ticari bağlarını kullanarak kıtadaki jeopolitik önemini artırmayı hedefliyor.