RUSYA’NIN DÜNYA ENERJİ ÜRETİMİNDEKİ ETKİSİ NE KADARDIR?!

Seyithan Deliduman'ın yeni yazısı...

Rusya – Ukrayna savaşı ile birlikte Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlar ne gibi sonuçlar meydana getireceğini ilerleyen zamanlarda göreceğiz.

Ancak bu yaptırımların sadece Rusya yönünden değil diğer birçok ülke yönünden de etkilerinin olacağı kesindir.

Burada belirleyici etkiye sahip olan petrol ve doğalgazdır.

Yani, dünya üzerindeki ekonomik, siyasal ve diğer birçok alandaki gelişme ve değişmeler esas olarak bu iki faktöre göre şekillenmektedir.

O halde;

Öncelikle tablolarla göstermek gerekirse;

Dünya üzerindeki Petrol Rezervleri;

Buna göre, Rusya dünya petrol üretiminde ilk on ülkeden sekizinci sırada yer almaktadır.

Dünya üzerindeki Doğalgaz rezervleri;

Buna göre, Rusya dünya doğalgaz üretiminde ilk sırada yer almaktadır.

Tablolardan da görüldüğü gibi Rusya, Dünyanın en büyük enerji kaynaklarını sağlayan ülkelerden bir tanesidir.

Listede Rusya dışında diğer bazı ülkeleri de görmekteyiz : İran, Irak, Venezuela, Libya, Cezayir, Nijerya, Malezya gibi. Ancak bu ülkelerde bu denli ihracat yapan ülkeler olsa dahi bugün Rusya’ya uygulanan ambargolar bahsettiğimiz ülkelere de uygulanmıştır.

Geçtiğimiz yıllarda Venezuela’da iç karışıklığın çıkması Venezuela’yı büyük bir çıkmaza sürüklemiştir. Bu durum petrol fiyatlarında artışa yol açmıştır.

Mevcut durumda başlayan Rusya -Ukrayna savaşı enerji alanında tüm Dünyayı zora sokmaktadır.

Rusya’ya karşı uygulanan ve uygulanacak olan yaptırımlar elbetteki Rusya ekonomisini gün geçtikçe yıpratacaktır. Ancak hiçbir gerçek Rusya’nın en büyük enerji ihracatçılarından birisi olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Son zamanlarda ülkemizde de artan benzin, mazot, lpg fiyatları ile doğrudan orantılıdır.

Ne yazık ki, Türkiye enerji alanında dışa bağımlı bir ülkedir ve kendi kaynaklarını kullanamaz durumdadır.

Ancak son dönemlerde Enerji Bakanlığı’nın uygulamaya geçirdiği yer altı petrol ve doğalgaz sondaj gemilerinden Akdeniz, Karadeniz kıta sahanlığımızda olumlu haberler gelmektedir.

Sondaj gemilerinin aramaları sırasında buldukları rezervler ülke açısından oldukça sevindirici bir gelişmedir ancak petrolün ve doğalgazın çıkartılması ve işlenebilmesi için gerekli altyapının ve teknolojinin uygulamaya geçmesi zaman alacaktır.

Konumuza dönecek olursak Rusya’ya karşı yapılan yaptırımlar en çok AB üyesi ülkeleri ve bizi etkileyecektir.

Enerji alanında AB ülkeleri de dışa bağımlıdır. Savaşın uzaması, sulh yolunun seçilmemesi ve Rusya Devletine karşı yapılan yaptırımlar devam ettiği sürece petrol ve doğalgaz fiyatlarının yukarı yönlü gitmesi şaşırılacak bir durum değildir.

Rusya’nın ihracat ve ithalat verileri?

Rusya’nın ihracat kalemleri arasında sadece petrol ve doğalgaz bulunmamaktadır. Petro ve doğalgazın yanısıra değerli madenlerde yer almaktadır. Bunların başında yine enerji üretiminde oldukça fazla kullanılan kömür gelmektedir.

Rusya’nın 500 Milyar USD’lik ihracatının %60’ını petrol ve doğalgaz oluştururken % 20’lik bir bölümünü mineraller ve değerli metaller oluşturmaktadır.

Rusya’nın ihracatının %40’lık bölümü Avrupa ülkeleri ile gerçekleşir. Rusya AB ile büyük hacimli ticari rakamlara sahiptir.

AB’den başta otomobil, yedek parça, gıda vb. ithalatı gerçekleştirir. Bu durum AB ülkeleri içinde ekonomik bir sıkıntıya yol açacaktır. Hatta ilerleyen günlerde AB’nin para birimi EURO’nun gücünü kaybetmesine dahi yol açabilir.

Rusya’nın Kömür Rezervi?

157 milyar ton rezerv ile Rusya dünyanın ikinci en büyük kömür rezervine sahiptir.

Rus kömür rezervleri yaygın bir alana dağılmıştır. Başlıca taş kömürü yatakları Pechora ve Kuznetsk havzalarında bulunmaktadır. Kansk-Achinsk havzasında büyük miktarda linyit kömürü bulunur.

Sibirya Lena ve Tunguska havzaları büyük ölçüde keşfedilmemiş kaynaklardır ve bunların da muhtemelen ticari olarak işletilmesi zor olacaktır.

Rusya’nın Elektrik İhracı?

Rusya, ABD, Çin ve Japonya'dan sonra dünyanın dördüncü büyük elektrik üreticisidir. 2005 yılında Rusya 951 TWh elektrik üretti ve 23 TWh elektrik ihraç etti. Rusya'nın elektriğinin yaklaşık %63'ü termik santraller, %21'i hidroelektrik ve %16'sı nükleer reaktörlerden üretilmektedir.

Rusya, BDT ülkelerine, Letonya, Litvanya, Çin, Polonya, Türkiye ve Finlandiya'ya elektrik ihraç etmektedir. BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu)’na üye ülkeler sırasıyla; Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan, Rusya ve Tacikistan'dır.

Rusya’nın ticaret yaptığı başlıca ülkeler?

  1. Çin 140 Milyar USD
  2. Almanya 60 Milyar USD
  3. Hollanda 50 Milyar USD
  4. Belarus 40 Milyar USD
  5. ABD 35 Milyar USD
  6. Türkiye 32 Milyar USD
  7. İtalya 31 Milyar USD
  8. Güney Kore 30 Milyar USD
  9. Birleşik Krallık 25 Milyar USD
  10. Kazakistan 24 Milyar USD
  11. Polonya 21 Milyar USD
  12. Fransa 21 Milyar USD
  13. Japonya 19 Milyar USD

Buradan da anlaşılacağı gibi Rusya’ya yaptırımlar uygulanması ve savaşın devam etmesi demek bütün AB ülkelerinin ve Türkiye’nin bu durumdan olumsuz olarak etkilenmesi demektir.

Rusya'nın 238 milyar dolarlık ithalatında makine kategorisi ilk sırada. Bu kategoride yer alan bilgisayarlar, ofis ürünleri, endüstriyel üretim için gerekli makineler, iletişim araçları ve diğer elektronik ürünler, Rus ekonomisinin dışardan ihtiyaç duyduğu ürünlerin başında geliyor.

Bu kategorilerde pek çok şirket Rusya'ya yaptırım uygulamaya başladı. Intel, AMD, Nvidia ve Apple gibi bazı büyük çip ve bilgisayar üreticileri Rusya'ya ürün göndermeyi bıraktı.

Bunun Rus ekonomisi üzerinde uzun sürecek bir etkisi bekleniyor. En gelişmiş çipleri üreten ve ABD'nin Asya'daki en büyük müttefikleri arasında yer alan Tayvan, Güney Kore ve Japonya bu alanda Rusya'ya boykot uygulamaya karar veren ülkeler arasında.

Rusya’ya yaptırım kararı alan ülkeler şunlardır;

  1. Almanya
  2. Hollanda
  3. ABD
  4. İtalya
  5. Güney Kore
  6. Birleşik Krallık
  7. Polonya
  8. Fransa
  9. Japonya

Bahsi geçen ülkeler Rusya’ya karşı yaptırım kararı almışlardır. Ancak bunun en büyük destekçisi ABD olmuştur.

ABD başkanı Biden’ın yapmış olduğu açıklamalara bakarsak AB’nin kendisine yeni kaynaklar bulması gerektiğini göstermektedir.

Burada önemle vurgulamak gerekir ki;

Eğer AB ülkeleri Enerji alanında Rusya ile ilişkilerini keser ise kendilerine yeni kaynaklar bulmaları gerekecek, bu sefer diğer ülkelere yönelmek zorunda kalacaklardır.

Tabi bu durum diğer enerji üreticilerinin arz talep meselesi bakımından fiyatların akıl almaz bir seviyeye ulaşmasına sebebiyet verecektir. Bunun etkilerini sadece elektrik faturalarında değil hemen hemen her sektörde görebiliriz.

Örneğin, Almanya en büyük otomobil üreticilerinden bir tanesi ve yeterli enerji kaynağı bulunmaz ise otomobil üretimi, yedek parça üretimi ve daha bir çok alanda duraksamalar yaşanabilir.

Bunun sonucunda sıfır otomobile, yeni yedek parçaya ulaşmak zor olacağından iç piyasada yine otomobil fiyatları döviz kuruna bakılmaksızın yukarı yönlü artış gösterebilir.

Tabi otomobil üzerinden verilen örnek bunun sadece bir kısmıdır. Bunu teknoloji, gıda vb. alanlar da görebilmemiz mümkün olacaktır.

Kısaca Rusya – Ukrayna savaşı 3. Dünya savaşından daha büyük bir dalgaya sebebiyet verecektir.

Türkiye olarak öncelikle bu savaşın sona erdirilmesi için sürdürmekte olduğumuz aktif çabalarımızı devam ettirirken diğer yandan da yukarıda sözü edilen konuları ve gerçekleri derinlemesine istişare edip gerekli önlemleri almalıyız.

Kalın Sağlıcakla,

Prof.Dr.Seyithan Deliduman

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri