ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Myron Brilliant, Rusya'nın, Ukrayna'yı işgalinin ortaya çıkardığı zorlukların yanında Türkiye açısından stratejik fırsatlar da doğurduğunu belirterek, "Türkiye'nin doğru ekonomi politikaları oluşturması, dijital ve fiziksel altyapısını iyileştirmeye devam etmesi halinde ABD'li şirketlerin buradaki mevcudiyetini genişletme ve yatırımlarını derinleştirme olanağı var." dedi.
Brilliant, Ankara temasları kapsamında düzenlenen TOBB-ABD Ticaret Odası Mutabakat Zaptı imza töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ukrayna'da meydana gelen trajedinin insani ve ekonomik sonuçları olduğuna işaret eden Brilliant, "Bütün bunlara rağmen biz ticaret ilişkilerimizi, mevcut ortaklıkları daha da geliştirmek için fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu fırsatları beraber değerlendirebiliriz. Özellikle dijital sağlık, enerji dönüşümü, tedarik zinciri, dayanıklılık, tarım ve emtia alanlarında yeni ticaret modelleri olabilir." diye konuştu.
Brilliant, ABD Ticaret Odası olarak TOBB ve Türkiye ile ilişkilerine önem verdiklerini aktarırken, imzalanan mutabakat zaptıyla da iki ülke arasındaki ticari ilişkileri dört-beş alanda güçlendirilmesini amaçladıklarını söyledi. İki ülke ilişkilerinin siyasi ve askeri boyutları da olduğunu bildiren Brilliant, ekonomik ilişkilerin, genel anlamda ilişkilerin güçlenmesinde güçlü bir zemin oluşturduğunu belirtti.
"Stratejik fırsatlar var"
İki ülke ilişkilerinde öne çıkan alanlara da işaret eden Brilliant, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlardan birisi, Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımların Türk ekonomisi üzerindeki etkisi. Bunlar gaz ve tarım gibi alanlarda. Hem Türkiye hem ABD iş dünyası, hükümetleriyle birlikte çalışarak şimdiye kadar uygulanan ekonomik yaptırımlar ve bundan sonra da olabilecek yaptırımların sonucu olarak karşımıza çıkacak sorunlarla baş etmenin yollarını arayacak. İkincisi de ABD ve Türkiye'nin yönetim bazında üst düzey stratejik diyalog yürütmesi. Biz her iki hükümeti de ticaretin önündeki engellerin kaldırılması yönünde teşvik ediyoruz. Bu, Section 232 de olabilir, çelik üzerine uygulananlar veya Türkiye'deki sağlık alanındaki düzenlemelerden kaynaklanan zorluklar olabilir. Biz ABD Ticaret Odası olarak da ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasından yanayız. Her iki ülkenin daha kurumsal ticaret çerçevesi üzerinde çalışmasını ve iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere verdikleri önemi vurgulamalarını istiyoruz."
Bu süreçte yenilenebilir enerji, gaz, tedarik zinciri, dayanıklılık konularında stratejik fırsatlar bulunduğunu aktaran Brilliant, "Rusya'nın Ukrayna işgalinin Türkiye üzerindeki etkisini düşünelim. Türkiye'nin, Rusya'ya gaz ve buğdayda ne kadar bağlı olduğunu düşünürsek belki de şimdi artık özel sektör çeşitlendirme ihtiyacını düşünmeye başladı." ifadesini kullandı.
"ABD'li şirketlerin yatırımlarını derinleştirme olanağı var"
Brilliant, Rusya'dan ayrılan ABD şirketlerinin durumunu da değerlendirirken, bu şirketlerinden bazılarının Rusya'dan ayrıldığını, bazılarının sadece operasyonlarını askıya aldığını söyledi. Bu şirketlerin kararlarını kendilerinin aldığına işaret eden Brilliant, "Biz Oda olarak onlara ne yapmaları gerektiğini söylemiyoruz. Elbette Sayın Putin de bu pazardan ayrılan firmaları tehdit edince, bu da bu duruma yardımcı olmuyor. Burada alınan kararlar Putin'e karşıdır, Rus halkına karşı alınmış kararlar değil." dedi.
Bu durumun Türkiye için fırsat olup olmadığı sorusuna da yanıt veren Brilliant, "Türkiye bu konuda kendisi ne yapmak istiyor, elbette bunu göz önüne almamız lazım. Biz her zaman Türkiye'nin gerçekten çok stratejik bir yerde bulunduğunu düşündüğümüzü söyledik. Gerçekten önemli bir merkez. Avrupa'ya, Orta Doğu'ya, Orta Asya'ya bağlanıyor. Türkiye'nin elbette dijital çerçevesini, altyapısını iyileştirmesi gerekiyor, buraya yatırımı çekecek, cezbedecek şekilde düzenleme ortamını ve yatırım yapma ortamını sağlaması gerekiyor. Ama Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonunda ortaya çıkan zorlukla beraber Türkiye'nin burada yararlanabileceği çeşitli fırsatların da bulunduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
Brilliant, Türkiye'nin doğru ekonomi politikaları oluşturması, dijital ve fiziksel altyapısını iyileştirmeye devam etmesi halinde ABD'li şirketlerin buradaki mevcudiyetini genişletme ve yatırımlarını derinleştirme olanağı olduğunu belirterek, "Aynı zamanda bunun hangi sektörlerde yapılabileceğini de görmeye çalışıyoruz. Pek çok sektör sayabilirim. Sağlık, enerji, dijital sağlık, bilişim ve iletişim teknolojileri önemli alan olabilir. Bu pazarda aktif ABD'li şirketler var. Google, Apple bunlardan bazıları. Bunlardan daha fazlasını bilişim ve teknolojileri sektörlerinde çekebiliriz. Aynı zamanda tarım ve gıda sektörü de Türkiye'nin Rusya ile tarım alanındaki bağlarını düşününce bakılabilecek alanlar olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Türk inşaat sektörüne davet
Brilliant, Türk şirketlerinin de ABD'ye daha fazla gelmesini istediklerini belirtirken, "Müteahhitlik ve inşaat, onların gelebileceği alanlardan birisi olabilir. Türk firmaları, müteahhitleri bu pazara yönelebilir. ABD Kongresinden altyapıyla ilgili önemli yasa tasarısı geçti. Hem federal hem eyalet seviyesinde Türk firmaları burada daha çok yer alabilir." diye konuştu.
"Yaptırımların kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz"
Türkiye'ye uygulanan ekonomik ve askeri yaptırımlara dikkat çekilmesi üzerine ise Brilliant, bu konuların iki ülke liderleri tarafından konuşulması gereken meseleler olduğunu söyledi. Brilliant, "CAATSA yaptırımları yanında Section 232 ile ilgili tarifelerin kaldırılması gerekliliği var. Biz ABD Ticaret Odası olarak bunların kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Her iki hükümetin bir araya gelerek bence çözebileceği meseleler. Bu konuda çözüm bulunmasını destekliyoruz. Türkiye'deki firmaların genel tercihli sistemde yer alıp almayacağı meselesi de var. Bunların da görüşülüp çözüme kavuşturulabileceğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.
"Türkiye bu bölgede ticari merkez haline gelebilir"
İki ülkenin üçüncü ülkelerde ortak iş yapma potansiyelini de değerlendiren Brilliant, şunları kaydetti:
"Biz Türkiye'nin her zaman bölgede çok önemli bir ekonomik oyuncu olduğunu düşündük. Her zaman da Türkiye'yi buradaki ticari merkez olarak gördük. Türkiye'nin Afrika ve başka pek çok yerde yaptığı çalışmaları bu şekilde değerlendirdik. ABD'li ve Türk firmaların birlikte çalışmasının, birbirine tamamlayıcı etkisi olan ekonomilerde mümkün olduğunu düşünüyorum. Çeşitli sektörlerde bu bölge içinde genişleme, büyüme fırsatı olduğunu düşünüyorum. Enerji bu sektörlerden birisi olabilir. Türkiye bu bölgede gerçek bir ticari merkez haline gelebilir. Bunu yapabilmek için Türkiye'nin kendi politikalarını buna göre düzenlemesi gerekir. Bu yapılacak olursa ABD'li şirketler de bunu takip edecektir. ABD'li şirketler Türkiye'yi ticari merkez olarak görecek olursa, bunun Türkiye'nin bölgedeki ilişkilerini de iyileştireceğini düşünüyorum. Bu şekilde Türkiye'nin içinde bulunduğu jeostratejik konumdan çok daha iyi şekilde yararlanmaya devam edeceğini düşünüyorum."