Katıldığı bir TV programında, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına uyulması gerektiğini söyleyen eski Kaçakçılık ve Organize Suçlar Mücadele Dairesi Başkanı Hanefi Avcı’ya soruşturma açılmıştı.
Avcı’nın 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 35. madde doğrultusunda rütbelerinin geri alınmasına karar verilmişti.
Hanefi Avcı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve bazı emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Avcı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “iftira” suçlamaları yöneltti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a açık mektup yazan Avcı, Halk Tv’nin aktardığına göre şu ifadeleri kullandı:
“Bu güne kadar FETÖ, PKK vb bütün terör örgütleri, organize suç grupları ve devlet güvenliğine yönelik faaliyet gösteren bütün yapılara karşı en aktif mücadeleyi yapmış olmama rağmen şimdi ‘FETÖ, PKK gibi örgütlerle irtibat, ilişki var’ diyerek hukuka aykırı işlem yapmak suretiyle şahsıma iftira ettikleri anlaşılan İçişleri Bakanı Sayın Süleyman SOYLU ve olayda rol alan diğer görevliler hakkında ‘Görevi kötüye kullanmak, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle, birden fazla kişi tarafından iftira etmek, fikir ve düşünce özgürlüğünü engellemek’ iddialarıyla Ankara C. Savcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Ayrıca aynı mahiyette makamınıza da şikâyet dilekçesi gönderdim. Ancak bu dilekçenin şahsınıza iletilmeden bürokrasinin koridorlarında kayıp olacağı düşüncesiyle bu açık mektubu yazıyorum. Esasen bir süredir İçişleri Bakanlığı’nda hukuka, yasaların tanımladığı görev, yetki kurallarına aykırı olarak işlemler yapıldığına dair emareler vardır.”
Avcı, mektubunda 5 madde sıraladı:
1- Son zamanda rütbesi alınan emekli emniyet mensupları; haklarında FETO mensubu olduğu yolunda ciddi inandırıcı emareler olan kişiler değil, bakanlık ve yönetimi eleştiren kişiler olduğu, bu kişileri cezalandırmak, diğer emsallerine göz dağı vermek amacıyla bahanelerle hukuka aykırı rütbe, kimlik alma, ruhsat iptali işlemlerin yapıldığı, Bu soruşturmaların Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bilinen yerleşik usul ve uygulamaları dışında usulsüz olarak yürütüldüğü,
2- İçişleri Bakanını eleştiren bazı basın mensupları hakkında soruşturmaların hukukun gerektirdiği yetkili yargı ve emniyet birimlerinden gizlenerek, Ankara’da yargı birimleri ve emniyet mensuplarınca, bu konularda bilenen usul ve esaslara uyulmadan, hukuka aykırı bir biçimde yapıldığına dair belgeli örnek olaylar vardır.
3- Basına intikal etmiş haberlere göre başka yetkili adli yargı mercilerinde soruşturmaları gereken olayları hukuka aykırı olarak yetkili olmayan Ankara’ya taşıyarak dolayısı ile kolay yönlendirdiği emniyet birimlerince soruşturma yapılmasına çalıştığı, bu taleplerini karşılamayan Ankara’da görevli savcı A. T başka yere tayinin yapıldığı basında yer almıştır. Bu durum İçişleri Bakanı’nın hukuku ihlal ederek adaleti denetiminde olan polis birimi üzerinden istediği gibi etkilemeye çalıştığını göstermektedir.
4- Yine sayın bakanın “bazı büyük yolsuzluk olaylarına karışan, uyuşturucu ticareti yaptıkları iddiasıyla haklarında soruşturma yapılan .. şüphelilerle” geçmişte makamında görüşmeler yaptığı, bu konuda basına fotoğraflar yansımıştır.
5- Soruşturma altında bulunan bazı şüphelilerin kaçması için haber salındığı yolunda yine basında yer alan iddialar vardır.