Saadet Partisi (SAADET) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarına karşı harekete geçilmesini talep etti.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez tarafından YSK'ye teslim edilen Genel Başkan Karamollaoğlu'nun dilekçesinde, "Sayın Süleyman Soylu'yu Anayasa'ya, yasalara, kurumlara ve siyasi partilere saygılı olmaya davet etmenizi, seçimin güven içinde yapılmamasını doğuracak açıklamalara fırsat vermemenizi bütün ülkemiz adına Sayın kurulunuzdan arz ve talep ederiz" ifadelerine yer verildi.
‘YSK'NIN KARARLARI BİZİ BAĞLADIĞI GİBİ BÜTÜN HERKESİ BAĞLAMALIDIR'
YSK önünde açıklama yapan Hasan Bitmez, "Bizim Saadet Partisi olarak YSK'nın saygın bir kurum olduğuna, Anayasa ve kanunlar çerçevesinde kararlar verdiğine ve seçimlerin şaibeye yer vermeden yürüttüğüne inancımız tamdır. Bu inancı devam ettirmek istiyoruz" dedi.
"YSK'nın kararları bizi bağladığı gibi bütün herkesi bağlamalıdır" diyen Bitmez, "Süreç böyle devam eder ve YSK'da bu konuda bir karar almazsa seçimler esnasında ve sonrasında seçime şaibe düşürecek ciddi problemlerin olma ihtimali yüksek görülmektedir. Hiç kimse Anayasa'dan ve Yüksek Seçim Kurulu'nun kararlarından üstte değildir. İçişleri Bakanı'nın bu konudaki açıklamaları toplumun yönelimlerini etkilemeye matuf bir açıklamadır" diye konuştu.
SAADET lideri Temel Karamollaoğlu tarafından YSK'ye yapılan başvurudan satır başları şu şekilde:
'GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA AŞAMASINI ÇOKTAN GEÇTİ'
— Sayın İçişleri Bakanı'nın son dönemde partimiz aleyhine başlattığı kampanya bizi ve bütün kamuoyunu dehşete düşürmüştür. Yaptığı konuşmalar, değil seçim kanunlarını Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı dahi ihlal eder duruma gelmiştir. Konuşmaları eleştiri sınırların aşmış, hakaret, karalama, iftira ve görevini kötüye kullanma aşamasını çoktan geçmiştir. Tek hedefinin Saadet Partisi üzerinde şaibe oluşturmak, seçimlere gölge düşürmek ve kamuoyunu yanlış yönlendirmek olduğundan kimsenin şüphesi kalmamıştır. Ayrıca bütün bunları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin İçişleri Bakanı olarak yapmıştır.
'ÜLKE SEÇİME DEĞİL DE SANKİ SAVAŞA GİRİYOR'
— Seçimlerin yargı denetimi ve gözetiminde değil de Sayın Süleyman Soylu'nun gözetim ve denetiminde yapıldığı kanaati herkeste hakim olmaya başlamıştır. Bu durum bu seçimlerin sağlıklı bir şekilde yapılamayacağı intibasını oluşturmuştur. Ülke mahalli idareler seçimine değil de sanki bir savaşa gitmektedir. Adaylar hakkında seçilmeye engel bir durum olmamasına rağmen adayları ve partileri tehdit etmek İçişleri Bakanı'nın görevini kötüye kullandığının bir göstergesi bir nişanesi olmuştur.
'SUÇ İŞLEDİĞİNİN AÇIK GÖSTERGESİ'
-En son olarak 26.03.2019 tarihinde TRT'de "Soylu'nun seçim açıklaması" başlıklı canlı yayında yaptığı bir konuşmada Sayın Soylu, aynen "YSK'nın görüp görmemesi beni ilgilendirmez, YSK ayrı bir kurum ben ayrı bir kurumum" ifadesi Sayın İçişleri Bakanı'nın anayasal bir suç işlediğinin açık bir göstergesi olmuştur. Sorumluluk makamında, özellikle İçişleri Bakanlığı makamında, oturan bir şahsın bu açıklaması hem temsil ettiği bakanlığı hem Sayın Kurulunuzun güvenilirliğini zedeler duruma gelmiştir.
'SOYLU'YU YASALARA SAYGILI OLMAYA DAVET EDİN'
— Seçimlerin huzur içinde, yargı gözetim ve denetiminde yapılması anayasal olarak Sayın Kurulunuzun başlıca görevidir ve bu görevi yapmanıza hiçbir kurum ve kişi engel teşkil edemez ve etmemesi gerekir. Yukarıda açıklanan nedenler Sayın Kurulunuzun bu duruma müdahale etmesinin zaruri bir hal aldığını açık bir şekilde göstermektedir. Seçimlerin yargı yönetim ve denetiminde yapıldığını ve halen seçimlerin yapılmasında anayasal olarak tek yetkili kurum olduğunuzu belirtmenizi, seçimlere yapılan bu haksız ve hukuksuz müdahalelerin son bulması için gerekli kararı almanızı, Sayın Süleyman Soylu'yu Anayasa'ya, yasalara, kurumlara ve siyasi partilere saygılı olmaya davet etmenizi, seçimin güven içinde yapılmamasını doğuracak açıklamalara fırsat vermemenizi bütün ülkemiz adına Sayın Kurulunuzdan arz ve talep ederiz.