Takip eden dostlarım bilirler “2023 seçimlerinin kodları” üzerine yazmaya başlamıştık. Son haftalarda Suriye kaynaklı dikkatimi çeken gelişmeler üzerine o konuya ara verip bu konuyu ele alıyorum. Çünkü hiçbir mecrada bu konuda gelişmelerin gerçek yüzüne dönük bir değerlendirmeye rastlamadım.
Son haftalarda Suriye hattından kaç şehidimiz geldi sayabilen oldu mu?.
Artık eskisi gibi şehitler yeterince gündem dahi olmuyor. Sadece ocağına ateş düşenlerin dertleri ile baş başa kaldığı bir durum yaşanıyor.
Hakikate Suriye hattında neler oluyor? Bilen uzmanlar bize anlatmalıdır. Şehitler neden bu kadar fazlalaştı? Biz bu bölgelerde harekâtlar sırasında bile bu kadar şehit vermedik. Ama sonrasında yaşanan bu olaylar nedir?
Zafiyet nereden kaynaklandığı bilinmelidir. Sahadan gelen bilgilere göre bölgede güvenlik organizasyonları bakımında ciddi zaaflar oluşturacak gelişmeler var. Türkiye bölgede her açıdan ciddi yatırımlar yapıyor. O bölgede bulunan insanların normal hayata dönmesi için uğraşlar veriliyor. Sosyal hayat, eğitim ve ekonomi normalleşmesi için çaba sarf ediliyor. Yüzlerce o bölgede okullar açtık. Öğretmenler yetiştirdik.
Ama bir noktadan sonra durum daha iyiye gitmesi gerekirken neden şehitlerimiz gelmeye devam eder? Bunu anlamak imkânsız. Çünkü bölgeler tam olarak Türkiye’nin hâkimiyetinde olması gerekiyor. Aklıma deli sorular geliyor.
Bölgede oluşan rantların peşine düşenlerin çok acil takibe alınmasında yarar vardır. Bu rantların peşine düşen işadamları ile irtibatlı unsurların takibe alınması kaçınılmazdır. Doğal olarak bölgede bulunan bütün unsurları korumak güvenlik güçlerinin görevidir. Fakat rant peşinde koşanların aşırı hırsları ister istemez güvenlik güçlerimizin zaafa uğramasına neden olduğu görülmektedir.
Son dönemlerde bölgede kim oldukları belli olmayan İslamcı gibi görünüp kime çalıştığı bilinmeyen bazen Rus destekli bazen Mosad-ABD bazen rejim destekli bazen de Türkiye taraftarı gözüken bir grubun türediğinden bahsediliyor. Bu grubun Türkiye’nin hâkimiyet bölgesinde elini kolunu sallayarak dolaşmaları çok aşırı dikkat çekiyor. Bu grupların güvenlik güçlerimiz açısından zafiyet oluşturduğu bilgileri geliyor.
Diğer taraftan son zamanlarda özellikle İdlip bölgesinde kamplarda çok ciddi huzursuzlukların oluştuğu haberleri var. Kamplardan çok aşırı derecede insan kaçakçılığı haberleri geliyor. Özellikle kadınlara yönelik ihbarlar. Bu bölgelerdeki kamplarda insan kaçakçılığını fuhuş mafyasının organize ettiği endişeleri dolaşıyor.
Sahadan gelen bilgilerde ayrıca önümüzdeki günlerde İdlip bölgesinde yeni bir saldırıdan bahsediliyor. Bu saldırılar sonucunda bölgede bulunan kampların bazılarının da hedef olacağı ifade ediliyor. Böylelikle bölgeden yeni bir göç dalgası tehlikesinden söz ediliyor.
Uyarmakta yarar var. Güvenlik uzmanlarının çok acil bölgede Türkiye aleyhine oluşan gelişmeleri masaya yatırarak bir taraftan şehitlerin gelmesine neden olan zaafların tespiti bir taraftan bölgede serbestçe dolaşanların kontrol altına alınması, bir taraftan bölgede oluşan rantın peşine düşenlere karşı tedbir alınmalıdır. Şu an oluşan zaafların gerekçesi sadece Rus veya Rejim saldırıları ile açıklanamaz. Bu açıdan görevli askeri ve güvenlik birimleri, görevli kamp müdürlerinden görevli personele kadar herkesin görev sınırları içinde vazifelerini yapmaları için gerekli tedbirler alınmalıdır. Görevleri dışında iş yapanların tespiti çok önemlidir.
Çok geç kalmadan gerekli tedbirlerin alınmasına büyük ihtiyaç var.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…