Hürriyet baş yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, bugünkü yazısında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin gerçekleştirdiği görüşmeyi paylaştı.
Müftüoğlu'nun aktardığına göre Koca, "Son haftalarda teşhis konulan vakalardaki belirtiler, ilk günlerdekine göre biraz farklı. Mesela ishal ve kas ağrıları çok sık karşılaşılan belirtiler haline geldi. Bu değişimleri de dikkatle takip ediyoruz. Ayrıca kaybettiğimiz vakalarda esas problemlerden birinin de ‘pıhtılaşma bozukluğu’ olduğu kesinleşti. Şimdi bu konuda da yeni stratejiler hazırladık" ifadelerini kullandı.
‘Her an tetikte olan virüs yeni bir atak yapmaya çoktan hazır’
"Kişisel intiba o ki mevcut tablodan benim gibi o da pek memnun değil. Hatta biraz endişeli olduğunu bile söyleyebilirim" izleniminde bulunan Müftüoğlu'nu şunları kaydetti:
"Sağlık Bakanımız da benimle aynı düşüncede: Bu virüsü def etmek öyle pek kolay başarabilecek bir iş gibi görünmüyor. Sadece bizde değil, hemen her ülkede virüs, alınan önlemlere direnmeye devam ediyor. Diğer taraftan sorun sadece vaka sayılarının artışıyla da sınırlı değil. Başlangıçta genelde yaşlıları hasta eden COVID-19 enfeksiyonu şimdilerde orta yaşlılar hatta gençler için de bir kâbusa dönüşme yolunda. Sayın Bakan’la mutabık kaldığımız nokta net ve açık: Eğer tedbirlere harfiyen uymaz, ipin ucunu gevşetip işin ciddiyetini sulandıracak olursak zaten her an tetikte olan virüs yeni bir atak yapmaya çoktan hazır."
‘Test sayısı azalmayacak’
Bakan Koca'nın açıklamaları şöyle: “Test sayısını düşürme niyetimiz yok. Elimizden geldiği ölçüde çok test yapacak, vakaları daha erken dönemde yakalayarak hem yayılmayı önleyecek hem de tedaviyi kolaylaştıracağız.
‘Filyasyon çalışmaları devam edecek’
Filyasyonda da tedavide de ciddi tecrübeler edindik. Filyasyon ekiplerimiz hâlâ sahada, 7/24 çalışmaya devam ediyor. Hastanelerimizde de oldukça tecrübeli ekiplerimiz oluştu. Tedavide başlangıca oranla şimdi çok daha başarılıyız.
‘Favipiravir’i biz üreteceğiz’
Elimizdeki ilaçları ne zaman, ne dozda, ne süreyle kullanacağımız konusunda da ciddi tecrübeler edindik. Ayrıca güçlü bir ilaç stokuna da sahibiz. Etkili olduğunu gördüğümüz Favipiravir’i üretmek için 4 ayrı yerli ilaç firmamıza ruhsat verdik. Halen başka ülkelerden ithal ettiğimiz Favipiravir’de de yerli ve milli bir hamle içerisindeyiz. Kendi ihtiyacımızı kendimiz karşılayabileceğiz, dahası ihracat şansı bile yakalamamız mümkün.
Hastalığın eskiye oranla daha hafif seyrettiğini veya virüsün gücünün azaldığını gösteren herhangi bir bilimsel veriye ya da klinik gözleme sahip olduğumuzu söylemek güç. Bana göre, virüs hâlâ eski gücünü koruyor. Dolayısıyla onun eskiye oranla daha az etkili olduğunu düşünmek büyük bir hata. İpin ucunu bırakmamalı, korunmada da teşhiste de tedavide de ilk hızımızdan taviz vermemeliyiz.”