Türk Standardları Enstitüsünün (TSE) 59'uncu Olağan Genel Kurul Toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TSE Başkanı Adem Şahin'in katılımıyla Enstitüde gerçekleştirildi.
Bakan Varank, burada yaptığı konuşmada, Enstitünün, Bakanlıkça yürütülen özel sektör yatırımları, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin teşviki gibi çalışmaların sacayaklarından birini oluşturduğunu söyledi.
TSE'nin Türk sanayisinin standartlara uygun ürünlerle küresel pazarlara girmesini sağlamanın yanı sıra uluslararası standartların hazırlanması sürecinde etkinliğini artırdığını ifade eden Varank, Enstitünün sertifikasyon, muayene-gözetim ve test hizmetlerini de verdiğini dile getirdi. Varank, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde de TSE ile piyasalara doğrudan dokunan ve üretimde sürekliliği teşvik eden kritik adımlar attıklarını anımsattı.
Yapılan özverili çalışmalar sayesinde, piyasanın ihtiyaç duyduğu alanlarda geliştirilen hızlı alternatiflere işaret eden Varank, yıkanabilir bez maske standardı ile imalat sanayisinde çalışanların sağlığı ve üretimde devamlılığı sağlamak için alınması gereken önlemlere ilişkin kılavuzun hazırlandığını kaydetti.
Varank, kılavuzun vizyoner bir bakış açısının ürünü olduğuna dikkati çekerek, "Bu kılavuzu yurt dışına yaymamız, pazarlayabilmemiz lazım. Orada da standart ve belgelendirme faaliyetlerinde bulunup, bu işi yurt dışına yaymamız lazım." dedi.
Söz konusu kılavuzu hizmet sektörü için geliştirdiklerini ve önerilen tedbirleri uygulayan firmalara, "COVID-19 Güvenli Üretim ve Güvenli Hizmet Kalite Belgesi" vermeye başladıklarını belirten Varank, şöyle konuştu:
"Şimdiye kadar 411 firma Güvenli Üretim Belgesi alırken, hizmetler sektöründe de 39 firma Güvenli Hizmet Belgelerini teslim aldı. Bu çalışmaların sahadaki karşılığını görmek oldukça memnuniyet verici. Belgeyi alan firmalardan çok yapıcı geri dönüşler ve teşekkür mesajları alıyoruz. Bize söyledikleri ilk şey, bu belge sayesinde çalışanlarında büyük bir güven duygusu oluştuğu. Çalışanlar işe daha rahat gelmeye, daha verimli çalışmaya başlamış."
Eğitim kurumlarına yönelik standartlar
Varank, TSE ile yeni bir adım atmanın heyecanı içinde olduklarını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Okullarımızda yüz yüze eğitimin sürdürülmesi için başlattığımız çalışmaları tamamladık. MEB ile bir protokol imzalayacağız. Enstitümüzün saha tecrübesini, MEB uzmanlarının önerileri, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu kararları, UNESCO ve OECD tarafından yayınlanan kriterlerle bir araya getirdik. Nihai çıktımız, 'Eğitim Kurumları İçin Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu' oldu. Pazartesi günü imzalayacağımız protokol, eğitim-öğretim faaliyetlerinin güvenilir, kontrollü, sürdürülebilir ve hijyenik ortamda gerçekleştirilmesini amaçlıyor."
Varank, TSE'nin ülke kalkınmasında kritik rol oynadığı standardizasyon faaliyetlerine değinerek, dünyanın mal, hizmet ve finans piyasalarının giderek bütünleştiği bir dönemden geçtiğini ve bu süreçte etkin bir aktör olabilmek için, üretilen mal ve hizmetlerin uluslararası standartlara uygun olması gerektiğini söyledi.
Dünya emtia ticaretinin yüzde 80'inin standartlardan etkilendiğini vurgulayan Varank, "Uluslararası standardizasyon, tüm ülkelerin gündemindeki en öncelikli konulardan biri. Küresel rekabette kazanmanın yolu, standartlara uymaktan ziyade, bu standartları oluşturmaktan geçiyor." diye konuştu.
"Türkiye'yi standartları belirleyen ülkelerden biri haline getireceğiz"
Varank, Türkiye'nin standart belirleme süreçlerine katılımını çok önemsediklerini belirterek, bu kapsamda TSE'nin ülkenin rekabet gücünü artırmak, ticareti kolaylaştırmak ve standartların belirlenmesinde ve diğer uygunluk hizmetlerinde yönlendirici olmak amacıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü anlattı.
Sanayicilere verdikleri 50 bini aşkın belgenin kaliteli ve güvenli üretimi teminat altına aldığını söyleyen Varank, yurt içinde ve dışında verdikleri hizmetlere ek olarak, uluslararası anlaşmalarla ihracatçıların işini kolaylaştırdıklarını ve verdikleri belgelerle ihracatta üreticilerin önünü açtıklarını dile getirdi.
Varank, gelecek dönemde TSE ile Türkiye'yi standartları belirleyen ülkelerden biri haline getireceklerine dikkati çekerek, "Bu kapsamda sanayicimizin yer aldığı komiteler kurarak, teknoloji standartları ağırlıklı olmak üzere uluslararası standardizasyon süreçlerine daha aktif katılım sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Helal akreditasyonda lider ülke olma hedefi
TSE'nin uygunluk değerlendirme hizmetlerine de dikkati çeken Varank, bunların ülkeye teknolojik bilgi transferi, rekabet avantajı, yurt dışındaki Türk yatırımcıların haksız uygulamalarla karşılaşma riskinin azaltılması, dış ticarette tarife dışı engellere karşı üreticileri koruma gibi getiriler sağladığını kaydetti.
Varank, TSE'nin her yıl yaptığı faaliyetlere ilişkin bilgi vererek, Enstitünün Helal Akreditasyon Kurumu tarafından İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) standartlarına göre ilk akredite edilen uygunluk değerlendirme kuruluşu olduğunu hatırlattı.
Bu durumun, Helal Akreditasyon Kurumunun İslam ülkelerinde vereceği hizmetler ve TSE açısından önemine işaret eden Varank, şu ifadeleri kullandı:
"Böylece Helal Akreditasyon Kurumunun muadilleriyle yapacağı karşılıklı tanıma anlaşmalarıyla firmaların farklı kuruluşlardan belge alma zaruriyeti ortadan kalkacak. Bu sayede de İslam ülkeleri arasında ticaret kolaylaşacak. Attığımız bu adımla helal akreditasyonda dağınıklığı gidermek ve standartları belirleme konusunda dünyada lider ülkelerden biri olmak istiyoruz."
"788 kişi sertifika aldı"
Varank, TSE'nin bilişim teknolojileri ve siber güvenlik alanındaki test ve belgelendirme faaliyetlerine değinerek, 2014'ten beri 788 kişiye "Beyaz Şapkalı Hacker-Sızma Testi Uzmanı Belgesi" verdiklerini bildirdi.
Türkiye'nin yüksek teknolojili ürün ihtiyaçlarının teknolojik ilerleme ve kabiliyetlerini artırmak için önemli fırsatlar sunduğunu dile getiren Varank, şöyle devam etti:
"Bu ihtiyaçların karşılanmasında teknolojiyi kendimizin geliştirmesi yönünde hareket etmemiz lazım. Bunun en güzel örneğini ülkemizin ilk nükleer santralinin yapımında yaşıyoruz. TSE, Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşasında kullanılacak yerli ürünlerin belgelendirmesinde malzeme onay kuruluşu olarak yetkilendirildi. Ayrıca inşaat planına ilişkin gözetim ve muayene işlemlerini de TSE olarak biz yürütüyoruz."
Varank, dünyada sayılı ülkenin nükleer teknoloji alanında yetkinliklere sahip olduğunu belirterek, "TSE'nin ve ilgili kurumlarımızın konuya dahil olmasıyla nükleer teknoloji kademeli ve planlı olarak ülkemize transfer ediliyor. Yerli katkı oranı peyderpey artırılıyor." dedi.
"Son teknolojiyle donatılacak Temelli kampüsü yapılıyor"
Bakanlık olarak, TSE'nin teknik ve idari altyapısının iyileştirilmesi, muadili kuruluşlarla rekabet gücünün artırılması için her türlü desteği vereceklerini vurgulayan Varank, Enstitünün son teknolojiyle donatılacak Temelli kampüsünün yapım çalışmalarının devam ettiğini, bu kampüsle birlikte kurumun, bölgenin en etkin kuruluşlarından biri haline geleceğini ifade etti.
Varank, bakanlığın bazı denetim unsurlarını TSE'ye devrettiklerini anımsatarak, "Bu konuda yaptığımız iş birliğinden oldukça memnunuz. Piyasadan çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Bu denetimleri TSE'nin profesyonelliği ile yaptığımızda daha güzel neticeler aldık. Bu gibi denetim faaliyetlerini önümüzdeki süreçte daha fazla TSE'ye aktarmak için çalışmalarımızı devam ettireceğiz." diye konuştu.
Bakanlığa "Güvenli Hizmet Belgesi"
Konuşmaların ardından, TSE Başkanı Adem Şahin, Bakan Varank'a Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının COVID-19 Güvenli Güvenli Hizmet Belgesi'ni takdim etti.
Belgeyi teslim alan Varank, "Bu işin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunu kamu kurumlarına da yaymak istiyoruz. MEB ile yapacağımız çalışma da özellikle ailelere güven verecektir diye düşünüyorum." ifadelerini kulandı.