Konya'nın Seydişehir ilçesine bağlı Ketenli Mahallesinde yaşayan Fatih A. (29) ve Merve A. (23), yaklaşık 6 yıl önce dünya evine girdi. Çiftin iki çocuğu oldu. Köyde bir süre tarım ve hayvancılıkla uğraşan Fatih A., 1 yıl kadar önce eşini köyde bırakarak çalışmak için Çanakkale'deki köprü inşaatına gitti.
TACİZLER, ÜZERİNDE TELEFON NUMARASI YAZAN NOTLA BAŞLADI
Sabah Gazetesi'nden Tolga Yanık'ın haberine göre 2 çocuğuna bakan Merve A. 3 ay önce kapısının önünde bir kağıda yazılı üzerinde cep telefonu numarası yazan not buldu. Bir süre sonra aynı şekilde kağıda yazılı bir not daha bulan Merve A., durumu dayısına söyledi. Dayısı, not kağıdın rüzgarla uçarak kapısına gelmiş olabileceğini söyleyerek "Başımıza iş çıkarma" deyip Merve A.'yı evine gönderdi.
KAPISINA AŞK MEKTUPLARI BIRAKTI
Numaraların ardından ise bu sefer kapıya aşk sözleri içeren mektuplar bırakılmaya başlandı. Mektuplarda, "Sana ölüyorum. Ben A.T.. Yazdığım benim numaram. Beni kabul et" gibi sözler yer aldı. Merve A. mektupların da gelmesi üzerine durumu bu sefer annesi ve ablasına anlattı. Aile, Merve A.'ya 'Sen bir şey söyleme. Biz halledeceğiz' dedi. Ailenin konuştuğu A.T. bu iddiaları yalanladı ve konu o zaman için kapatıldı.
AHIRDA BOĞAZINA BIÇAK DAYAMIŞ
Ancak daha sonra farklı kişiler tarafından kaleme alınmış mektuplar Merve A.'nın kapısına gelmeye devam etti. A.T. iddiaya göre, Merve A.'nın köyün farklı yerlerinde önünü keserek, "Ailene söyledin de ne oldu. Bana bir şey yapamadılar. Benim dediklerimi yapacaksın" gibi sözler söyleyip, tabanca gösterdiği çocuklarını öldürmekle de tehdit etti. A.T. son olarak 12 Kasım tarihinde Merve A.'nın ahırda bulunduğu sırada içeri girerek genç kadının boğazına bıçak dayadı. A. T. Merve A.'ya "Akşam benimle kaçacaksın. Eşinden ayrılacaksın" dedi.
ZORLA FOTOĞRAFLARINI ÇEKMİŞ
Merve A. da Çanakkale'de çalışan eşinin temelli köye geleceğini söylemesi üzerine A.T., "Ben sana zehir getiririm. Gerekirse eşini zehirleriz" dedi. A.T. daha sonra ahırın içindeki merdivenden Merve A.'nın evine çıkarak, genç kadının zorla fotoğraflarını çekip evden ayrıldı.
TUTUKLANDI, 20 GÜN SONRA SERBEST KALDI
Merve A.'nın durumu kendisinin ve eşinin ailesine intikal ettirmesi üzerine jandarma soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında A. T. ile ona yardım ettiği ileri sürülen aynı köyde yaşayan arkadaşı Abdullah K. (37) gözaltına alındı. Abdullah K. ifadesinin ardından serbest bırakıldı. İfadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen A. T. ise, 'Merve A. ile gönül ilişkisi yaşadıklarını, bıçak çekme olayının olmadığını' söyledi. Çıkarıldığı mahkemece 14 Kasım tarihinde tutuklanan Abdullah T. 20 gün yattığı cezaevinden adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
"O GÜZEL GÜLÜŞÜNÜ ASİTLE YAKARIM"
A.T.'nin cezaevinden çıkmasının hemen ardından evin önüne yeniden mektup bırakıldı. Mektupta, 'Ben sana bana bir şey olmaz demedim mi? Bir şey ispatlayamazsın. Benim seni tehdit ettiğimi kimse görmedi. Türkiye'de o kadar kadın ölüyor da ne oluyor. Benim mahkemede adamlarım var. Şikayetini geri çekeceksin. Seni öldürmem. O güzel gülüşünü asitle yakarım. Seni kimseye yar etmem' sözleri yer aldı.
DAYANAMAYIP CANINA KIYDI
Yaşadıklarına dayanamayan Merve Ay, 14 Ocak sabahı Çanakkale de bulunan eşi Fatih A.'ya, 'Beni affet, yavrularımız sana emanet' diye mesaj gönderdi. Bunun üzerine Fatih A. ailesini arayarak eve gitmelerini istedi. Eve giden Fatih A'nın ailesi, çocukları odalarında yatarken buldu. Kilitli olan yatak odasının kapısı kırındığında ise Merve A.'nın kendisini astığı görüldü. Evde, "Ben gidiyorum. Çocuklarıma iyi bakın. Çocuklarımın eşyaları burada" yazılı not bulundu.
BUNUN ADI İNTİHAR DEĞİL, CİNAYET
Olaylardan sonra eşinin psikolojisinin çok bozulduğunu belirten Fatih A. yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "A.T.'nin kısa süre sonra serbest kalması nedeniyle eşimin canı sıkılıyordu. Eşimle sürekli olarak telefonla görüşüp, ona destek oluyordum. Koruma kararı da çıkarttırdık. Hatta evin içerisine ve dışarısına güvenlik kameraları taktırdık. Bir süre sonra evin önüne yine mektup bırakıldı. Eşimin psikolojisi daha da bozuldu. Ölmeden önceki gece telefonla konuştuk. Ku'ran okuyup yatacağım dedi. Sabah mesaj geldi. Ailemi hemen eve gönderdim ama maalesef eşimi kaybettik. Son kez mutlu olduğumuz fotoğraflarımıza bakmış. Benim çocuklarım öksüz kaldı. Annelerinin tabutunun ardından 'anne gitme' diye ağladılar. Herkese soruyorum. Sizce bu intihar mı? Bizce bu bir cinayet. Eşim yaşadıklarını kaldıramadı. Biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Eşimin hakkı sorulsun. Sadece adalet istiyoruz" diye konuştu.
Merve A'nın ölümünün ardından Abdullah T.'nin ifadesine de başvurulduğu öğrenildi. Konuyla ilgili Seydişehir Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasının da sürdürdüğü belirtildi.