Saros Körfezi'nde görülen deniz çekilmesinin olası bir depremle ilgili olmadığı, gelgit ve rüzgar esiş yönüyle alakalı olduğu belirtildi.
Körfezin bazı kesimlerinde deniz suyu çekildi. Çekilme sonrası özellikle Keşan ilçesinde bazı vatandaşlar "deprem mi olacak" endişesi yaşamaya başladı.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çekilmenin depremle ilgili olmadığını söyledi.
Uludağ, kıyılarda ayın ve güneşin çekim kuvvetine göre gelgit olayları yaşandığını hatırlatarak, Saros'ta görülen çekilmenin de gelgit ile alakalı olduğunu ifade etti. Uludağ, "Ayın çekim kuvvetinin veya ay ile güneşin bir araya gelmesinin durumuna göre, yani gezegensel durumlara göre bir genlik gösterir. Saros Körfezi'nde olan da bunlardan bir tanesidir. Özellikle plajın, denizin sığ olduğu, derin olmadığı, eğimin olmadığı alanlarda sanki deniz tamamen çekilmiş gibi gözükür. Bu belli bir saat diliminde olduğu için örneğin sabah fotoğrafını çektiyseniz, öğleden sonra ya da akşam oraya gittiğinizde o çekilmenin ortadan kalktığını görürsünüz." diye konuştu.
Uludağ, mevsimsel geçişlere bağlı rüzgarların da çekilmeye neden olabileceğini dile getirdi.
Kuzey rüzgarların Erikli sahilinde denizin çekilmesine, Güneyli sahilinde denizin yükselmesine neden olduğunu anlatan Uludağ, "Eğer lodos etkili olursa bu defa Erikli kıyısında tekneleri su basar deniz yükselir. Bu tamamen atmosforik olaylardan ve ayın çekim kuvvetine göre gezegensel hareketlerin bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Günlük hayatımızda bunu düzenli olarak görürüz." dedi.
Uludağ, günlük yaşanan normal olayların doğal afet meydana geldiğinde toplumda abartıldığını belirtti.
Deniz çekilmesinin olası bir depremle alakası olmadığının altını çizen Uludağ, "Deniz çekilmesi anormalmiş gibi algılanıyor. Normal diğer zamanlarda yaşadığı olaylara esasen dikkat etmiyorken bugün büyük bir deprem olduğu için Saros Körfezi de her zaman bir depremin habercisi olan bir bölge. Kuzey Anadolu fay zonunun geçtiği bir bölge. Deprem riskinin yüksek olduğu bir bölge. Denizin çekilmesi depremin nedeni değildir veya onun habercisi hiç değildir." diye konuştu.
"1999 Marmara depreminde kötü niyetli insanlar kullandı"
Uludağ, kötü niyetli insanların deniz çekilmesini 1999 Marmara depreminde kullandığını söyledi. O dönem bazı yerel radyolarda "İzmit Körfezi'nde sular çekildi", "İzmit Körfezi'nin suyu ısındı" ve "Deprem olacak" denilerek insanların evlerinden çıkarıldığını dile getiren Uludağ, "Büyük hırsızlık olayları yaşandı, bunları bu ülke yaşadı. Dolayısıyla bu tür haberlere halkımızın itibar etmemesi lazım. Depremin ne zaman olacağını bugünkü teknolojiyle bilmemiz mümkün değil. Denizin gelgit olaylarının depremle de ilgisi yok." ifadesini kullandı.
Uludağ, Saros Körfezi ve Tekirdağ kıyılarında zaman zaman deniz çekilmesi yaşanabileceğini, bu nedenle insanların tedirgin olmaması gerektiğini vurguladı.
"Toplum birbirine destek olmalı"
Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu da Kahramanmaraş merkezli depremlerin tüm ülkenin canını yaktığını söyledi.
Toplumun depremle ilgili tedirginlik yaşadığını belirten Helvacıoğlu, şunları kaydetti:
"Bu dönemde birbirimize destek olmalıyız. Zor günleri hep birlikte atlatacağız. Deprem bölgesine de maddi, manevi desteğimiz devam edecek. Toplum birbirine destek olmalı. Saros Körfezi'mizde de deniz çekilmesinin deprem habercisi olduğu söylentisi doğru değil, bu açıdan vatandaşlarımız tedirginlik yaşamasınlar. Denizlerde yaşanan gelgit, deniz çekilmesi rüzgarlar kaynaklı olabilir. Bu gibi durumlarda birbirimizi bilgilendirmeli tedirginliğimizi azaltmalıyız."