Brandenburg an der Havel kentinde vatandaşlarla bir araya geldiği toplantıda konuşan Scholz, Tel Aviv'de yaptığı görüşmelere atıfta bulunarak, "Böyle bir askeri operasyonun büyük can kayıpları olmadan nasıl gerçekleşebileceğini hayal bile edemiyorum ve bunu mevkidaşlarıma çok açık şekilde ifade ettim." dedi.
Scholz, İsrailli yetkililere Refah'a yönelik olası geniş çaplı bir askeri operasyona ilişkin kaygılarını açıkça ilettiğini, daha uzun süreli bir ateşkes çağrısını tekrarladığını ve Filistinlilere bir gelecek perspektifi verilerek iki devletli çözüm çabalarının canlandırılmasına duyulan ihtiyacı aktardığını vurguladı.
Scholz, Hamas'ın elindeki esirlerin serbest bırakılması ile Filistinli sivillere acilen yardım ve desteğin ulaştırılması için insani ateşkes çağrısını yineleyerek, "Oradaki insanların açlıktan ölmemesi için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız." diye konuştu.
Toplantıda söz alan katılımcılardan bir Alman kadın da hükümetin Gazze konusundaki tutumunu sert bir dille eleştirerek, Berlin'in bir yandan İsrail'e silah ihracatını sürdürürken diğer yandan da insani ateşkes çağrısı yapmasının "çok çelişkili ve hatta bazen ikiyüzlü" olduğunu söyledi.
Kanada'nın İsrail'e silah sevkiyatını durdurduğuna dikkati çeken katılımcı, "Ancak Almanya açıkça İsrail'e hala silah gönderiyor, biz sadece birkaç yardım malzemesi gönderiyoruz. Bu milyonlarca insanı korumak için bir şeyler yapmalıyız." şeklinde konuştu.
Başbakan Scholz ise kadına cevaben, Almanya'nın İsrail'in güçlü destekçilerinden biri olmaya devam ettiğini ve en güvenilir dostlarından biri olarak İsrail hükümetiyle açık ve net konuştuğunu söyledi.
Scholz, "İsrail'e yeni gittim. İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu, Cumhurbaşkanı (Isaac) Herzog, hükümet üyesi (Benny) Gantz ve muhalefet lideri (Yair) Lapid ile yaptığım görüşmelerde çok açık bir şekilde söyledim. Bölgeye her gün 200 değil en az 500 kamyon girmeli ki Gazze'ye yeterli yardım, gıda, ilaç ulaşsın ve siviller ölmesin, aç kalmasın, acı çekmesin." dedi.