Bu köşede daha önce de Türkiye’nin değil erken, hatta bir baskın seçime gideceğini yazmıştım. Elbette dünya pandemi ile savaşırken böyle bir yazı bırakın normali , absürd bile sayılırdı.
Ama değildi…
Zira dünyayı içine, insanları evlerine kapatan coronavirüs, gelecek dünyasının inşaasına bir yönüyle hala hizmet ediyor…
Hala daha laboratuvar ürünü olup olmadığı tartışılan corona, bugün sonuçları itibarıyla emperyalizm ve karşı tarafın muhatapları tarafından dibine kadar kullanılıyor.
Zaten herkes korona sonrası hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylerken; sadece yaşam alanlarımızdan söz etmiyor. Ülkelerin ve dünyanın yeni düzen ve dengelerinden de söz ediyor.
Bakın daha şimdiden Çin’in ikiye bölündüğünü söyleyebiliriz. Ve bu sadece bu virüs ile oldu!. Hem Çin Devleti ile halkın arası açıldı. Hem de Shangay ile Pekin iki ayrı kutup artık. Pekin, kominist Çin’i temsil ederken, bugün Shangay Emperyalizmi –finansın merkezini- temsil ediyor.
Çin ile ABD’nin hem ortak çıkarları var. Hem çatışmaları. Biri düşerse diğeri de düşer durumda ekonomik olarak. ABD’deki ve Çin’deki merkez bankaları bile birlikte yönetiliyor. Kapalı kapılar ardında durum böyle en azından. İngilizlerin Çin üzerindeki etkisi ayrı bir hikaye. Ki onlar Çin’i yönetirken bağımsızlığını da temin ediyorlar. Ki o İngiltere 2000 yılında Hongkonk’u Çin’e iade etti…
Yani?
Yani dünya dengeleri okunduğunda değişim non-stop devam ediyor.
Peki ya bizde?
Evet bizde de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Bir önceki yazımda Recep Tayyip Erdoğan’ın son zamanlarda seslendirdiği darbe konusunu detaylarıyla yazmıştım. Ve Türkiye’nin neredeyse darbe ile erken veya baskın seçim arasında kaldığına değinmiştim.
Görünen o ki Erdoğan , tercihini baskın seçimden yana yapmış durumda. Zira dün 19 Mayıs nedeniyle değişik etkinlikler ile kameralar karşısına geçen ve bir gün önce de bakanlar kurulunu toplayan Erdoğan, muhalefetin uygulamalarına milletin cevabını vereceğini söyledi. Bu bile Erdoğan’ı tanıyanlar için erken seçimin ilanı anlamına gelir.
Bu arada Erdoğan hükümeti, başta turizm olmak üzere, bir çok alanda hızla normalleşmeye gitmek üzere kolları sıvamış durumda.
Daha önce dediğim gibi, zor durumda olan Türkiye ekonomisini dünya ekonomisiyle eşitleyen pandemi , Türkiye için bir çıkış noktası da yaratabilir mi sorusunun cevabı , seçimin de sonucunu belirleyecek. Zira özellikle sağlık konusundaki ülke başarısı ile, sağlık turizmine dönük büyük projeler devreye alınmak üzere Erdoğan’ın masasında…
Dediğim gibi değişimler bununla da sınırlı değil.
Şimdi sıkı durun; Türkiye’de büyük medya gruplarının el değiştirmesi kapıda. Büyük sürprizlere hazır olun. Ayrıca çok önemli bir grup olan KOÇ Grubuna sürpriz bir ortak geliyor desem? Anlaşmaların büyük bölümü bitti.
Trump’ın İran operasyonu kapıdayken Türkiye'de gerekli pozisyonları devlet olarak almış görünüyor. Bu arada elbette siyasetin de yeni aktörleri ve yeni ittifaklarına hazır olun. Zira olası bir erken seçimde ister istemez sürpriz aktörler ve ittifaklar var…
Meral Akşener’den Doğu Periçek’e ve Metin Feyzioğlu’na kadar.
Bayram sonrası her şey çok hızlı gelişecek. Zira Ankara kulisleri çok hareketli.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yeni partiler için ‘15 Ödünç Milletvekili’ projesini yeniden gündeme taşırken; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Güneş Motel’ çıkışı sıradan ya da masum bir çıkış değil. Elbette Kılıçdaroğlu’nun siyaseti ‘15 Ödünç Vekil’ ile dizayn etmeye devam kararı alması da bir o kadar sıradan değil. Bu pandemide , bu kavgalar ve bu gündem ise hiç normal değil!
Dedim ya, Ankara koridorları kaynıyor. Meral Akşener’e iktidarın ve Ak Parti’nin götürdüğü ittifak teklifi, yeni haftada Bahçeli tarafından nasıl bir tepki ile karşılanacak?
Metin Feyzioğlu Ak Parti’den -kulislerde konuşulduğu gibi - milletvekili mi olacak? Doğu Perinçek artık yeni bir ittifakla olası bir seçimden sonra Mecliste mi olacak? Bekleyip göreceğiz. Korona ile gelen yeni siyaset nasıl olacak?
Şimdiden herkese iyi bayramlar!