Kozluk'ta 9 Haziran 2017'de karne dağıttıktan sonra evine dönerken dönemin Belediye Başkanı Veysi Işık'ın aracına teröristlerce açılan ateş sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan 22 yaşındaki Aybüke öğretmenin Necmettin Erbakan Üniversitesinden sınıf arkadaşı Siirt Kazım Karabekir Ortaokulunda görevli müzik öğretmeni Tuğba Çakır, Aybüke öğretmenin çok sevdiği Mağusa Limanı türküsünü seslendirdi.
Üniversite yıllarından fotoğraflara bakarak acısını hafifletmeye çalışan Çakır, arkadaşının çok merhametli ve iyi biri olduğunu anlattı.
1. sınıfın sonuna doğru Aybüke ile birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı bulduğunu dile getiren Çakır, şehit arkadaşının yardım etmeyi, konuşmayı sevdiğini ve hayat dolu olduğunu belirtti.
Çakır, şöyle konuştu:
"Gerçekten melek gibiydi. Müzik bölümünü okuduğumuz için enstrümanlarımızı derslerden sonra okulda kalarak çalardık. Üniversiteyi Aybüke'siz düşünemem. Üniversite anılarımızın hemen hepsinde Aybüke var. Birlikte çok zaman geçirdik. Üniversitenin son yılında ise aynı yurtta kaldık."
Aybüke ile arkadaşları arasında "Ayrılmaz ikili" olarak adlandırıldıklarını belirten Çakır, onunla farklı sosyal etkinliklerde de yer aldığını aktardı.
"Öğretmeyi, çalışmayı, çocukları, insanları çok severdi"
Unutamadığı anılardan bazılarını paylaşan Çakır, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Okulun yanı sıra beraber gittiğimiz bir koro vardı. Koro her yıl yazın Çanakkale'de, kışları da başka illerde oluyordu. Bir keresinde Eskişehir'e gitmiştik. 5 gün kaldık. Hızlı trenle Ankara'ya döneceğiz, bilet almıştık. Sahnedeyiz, sahne biraz uzadı. Trende de kostümlerle yolculuk yapmak zorunda kalmıştık. Herkes bize biraz garip bakmıştı."
Aybüke'nin yardımsever biri olduğunu aktaran Çakır, KPSS'ye Aybüke ile girdiğini ve yeterli puanı aldıklarını, tercih sonunda çok yakın yerlere atandıklarını bildirdi.
Meslek hayatında da Aybüke ile sık sık görüşme imkanı bulduklarını ifade eden Çakır, şöyle devam etti:
"Ben Siirt merkeze, o da Batman Kozluk'a atanmıştı. Çok sevindik, sürekli görüşürüz diye. İkimiz de atanmayı çok istiyorduk. 'Neresi olursa olsun gideriz' diyorduk. Doğu batı fark etmez, her yer bizim vatanımız. Gidip en güzel şekilde görevimizi yerine getiririz diye düşünüyorduk. Öyle de olmuştu, çok sevinmişti. Çünkü çok çalışkan bir insandı. Öğretmeyi, çalışmayı, çocukları, insanları çok severdi. Atandıktan sonra görüşmeye devam ettik."
Aybüke'nin öğrencileri için donanımlı bir müzik sınıfı oluşturduğunu anımsatan Çakır, Siirt'e geldiğinde de sürekli öğrencileriyle irtibat halinde olduğunu ifade etti.
"Hedefimiz yeni Aybükeler yetiştirmek"
PKK'lı teröristlerin saldırısının olduğu gün karneleri dağıttıklarını dile getiren Çakır, Aybüke'nin birkaç gün sonraya bilet aldığını ve bu süre zarfında Kozluk'ta kalmayı planladığını dile getirdi.
Acı haberi aldığı zaman yıkıldığını belirten Çakır, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O kadar hayat dolu bir insandı ki onu o genç yaşta kaybetmek gerçekten hepimizi çok fazla üzdü. Onu hep gülerken, şarkı söylerken hayal edebilirdik. Aybüke'ye ölüm hiç yakışmadı. Ona, 'Bizim için bir şarkı söyler misin?' dendiğinde mutlaka Mağusa Limanı'nı söylerdi. Aybüke'nin arkadaşları olarak görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Ülkemiz ve vatanımız için çok güzel öğrenciler, çocuklar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Öğretmen olduk ve ülkemizin dört bir yanına dağıldık. Hedefimiz yeni Aybükeler yetiştirmek."