İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:;
Ülkemizi ve Denizli’yi bugünlere getirmek için çok emek verdik, çok ter döktük. Yeri geldi vesayetin, yeri geldi teröristlerin saldırılarına maruz kaldık. Bay Muharrem’den, Bay Kılıçdaroğlu’ndan terörle mücadele konusunda bir söz duydunuz mu? 53 tane evladımızın şehit edilmesine yol açanh zatı Edirne’de cezaevinde ziyaret ediyor. Bu Bay Muharrem hangi yüzle benim karşıma çıkıyor?
Üzerine titrediğimiz ne varsa hepsini hedef aldılar. Denizli güven ortamının da güvenliğinin de tehlikeye girmesine izin verir mi? Denizli bu seçimlerde tercihimizi bir kez daha hizmet siyasetinden yana kullanıyor muyuz? Güçlü Türkiye için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis’te AK Parti’yi destekliyor muyuz?
İSTİFA EDECEK MİSİN?
Onlar kendi içlerinde ne diyor? Birbirlerine ne söylüyorlar? Yenildin de yenildin. Şimdi Bay Muharrem sen birinci çıkamazsan istifa edecek misin? Allah'ın izniyle benim milletim seni de sandığa gömecek. Görünen köy kılavuz ister mi? İstemez. Benim milletim hizmet siyasetinden yanadır. Bay Muharrem daha çırak bile değil. Buna çok kızıyor. Senin Genel Başkanın bile ha keza öyle. Biz çıraklığımızı belediye başkanlığında atlattık. Şimdi sizden büyük ustalık için icazet istiyoruz. Davos’ta one minute dedik işi bitirdik. Birleşmiş Milletler’de dünya 5’ten büyüktür dedik. Onlara öğrettik. Bu liderlik işidir.
"YALAN KONUŞMAYIN DÜRÜST OLUN"
Bay Muharrem bu iş öyle laf ola beri gele değil. Adam gibi adam olacaksın. Denizli’ye şöyle şanına uygun bir yeni stadyum yapıyoruz. Bunun karşılığında da Denizlispor’u Süper Lig’de görmek istiyoruz. Eski stadı da millet bahçesine çeviriyoruz. İngiliz’in Hyde Parkı varsa bizim de millet bahçemiz var.
Şehir hastaneleri projelerimiz arasında Denizli de var. 1050 yataklı şehir hastanemizin inşaatına inşallah en kısa zamanda başlıyoruz. Bay Kemal, Muharrem Efendi yalan söylüyor. Ne diyorlar fakir fukara sefil falan filan. Yalan konuşmayın dürüst olun. Denizli Pamukkale Üniversitesi’ni ikiye bölelim diyoruz. Dolayısıyla Honaz tarafında da ikinci üniversiteyi kurmuş olalım.
"HANGİ DELİLİN VAR TERBİYESİZ"
Kadıköy’de hırsız Erdoğan diye bağırtıyor. Kimi, kendi tabanını. Bağırtan kim, Muharrem. Hangi delilin var terbiyesiz. Man Adaları davasında yargı sizi mahkum etti. 24 Haziran’da benim milletim inşallah sizi sandığa gömecek.
;
"MİLLET KIRAATHANELERİNİ ÖĞRENEMEMİŞ"
;;
Millet kıraathanelerini bu adam öğrenmemiş. Cello cello. Bunların hayatı yalan zaten. Bu kıraathanenin ne olduğunda haberi yok. Eskiden bu kıraathanelerde iskambil oynarlardı, kumar oynarlardı. Bay Muharrem kıraathanenin manası şudur okuma evi. Bu kıraathanelerde kitaplar olacak, internet olacak Bay Muharrem. Kek ve çay olacak. Orada senin gibi iskambil atmayacaklar, okey taşlarını sallanamayacaklar.
"SEN İSKAMBİLE DEVAM ET"
Yaparsa AK Parti yapar. Ama Bay Muharrem bundan anlamaz. İnşallah Denizli’ye de yapacağız. Kitapları görüyorsunuz değil mi? Bay Muharrem burada iskambil yok, okey yok. Biz istiyoruz ki gençlerimizin okuma kültürünü geliştirelim. Ama senin derdin başka. Sen iskambile devam et, okeye devam et.
Rozetini çıkarmakla tarafsız olduğunu sanıyor. Aslında o yakasından partisinin rozetini çıkarmadı. Partisi onu başından savmak için sahaya sürdü. CHP’nin faşizmi bunların içine işlemiş. Adı halk olan ama tüm tarihi halk düşmanlığıyla dolu olan partiden zaten başka türlüsü de çıkmazdı. Bir ayda gördük ki Muharrem de başımıza kesildi bir küçük Kılıçdaroğlu. Aslı bir yanda çakması bir yanda ama ikisini toplasan bir başkan etmiyor. Tayyip Erdoğan’a sataşarak, AK Parti’ye saldırarak sadece kendi partileri içindeki konumlarını tahkim etmeye çalışıyorlar.
İsmail Metin Paşa Malatya’da Türkiye Esnaf Sanatkarlar Odası’nın iftarı var. Ben oraya davetliyim. Malatya’nın protokolü olarak Metin Temel Paşa da orada. Konuşmanın bir yerinde alkışladı. Nasıl alkışlarsın diyor. Sen kimsin ya? Ben Anayasa’nın amir hükmü gereğinde Silahlı Kuvvetler’in başkomutanıyım. Sayın Muharrem sen çırak bile değilsin. Başkomutanını dinlemeye geliyor. Ama alışacaksın bunlara.
“GÜNEY BÖLGEMİZ ALLAH GÖSTERMESİN İŞGALLE KARŞI KARŞIYA GELEBİLİRDİ”
Bunlar Afrin’e girmeyin dedi. Bunlara kalsaydı bizim güney bölgemiz Allah göstermesin işgalle karşı karşıya gelebilirdi.
Bunlar 15 milletvekillerini bir başka partiye göndermedi mi? Neymiş efendim filanca partinin barajı geçmesi lazımmış, fişmanca partinin daha fazla oy alması lazımmış. Bu millet size ana muhalafet görevini sağa sola milletvekillerinizi gönderin diye mi verdi.
24 Haziran’da sandıkları boş bırakmayalım. Sakın ola tatile gidip sandığı ihmal etmeyin. Nasıl olsa okullar kapandı deyip rehavete kapılmayın.