Sevgili okurlarım,
Her Türk genci gibi seve seve Vatani görevini yürekten yerine getirdiğimiz esnada ülkemizin bölünmez bütünlüğünü savunurken, terörist unsurlar ile girilen sıcak temas sırasında, vücut bütünlüğü bozularak yaralanan kahraman malul olamayan askerlerimizin, polislerimizin, kamu personelinin yaşamış olduğu mağduriyetleri nihayet sona erdirmek için bütün çabalarımızı harcayarak doğru yolda gittiğimizi zannederek hak arayışı için mücadele ettik.
28 Kasım Perşembe günü Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Gazilerin sorunları ile ilgili 1. Şehit ve Gazi Yakınları Çalıştayı düzenlendi.
450 şehit, gazi dernek ve federasyonundan sadece hükümet yanlısı olanları davet edildi.
Yapılan bu hareket 3713 terörle mücadele sırasında yaralanıp vücut bütünlüğü bozulduğu halde gazilik unvanı verilmeyen arkadaşlarımızı yok sayarak, devletimizin böyle bir sorunu yok diyerek görmezden gelinen bu vatan evlatlarını bir kez daha yaralamıştır.
Görüyoruz ki siyasi olarak da, S.T.K olarak da hiç bir ilerleme sağlayamamışız.
Ak Parti iktidarındaki bakanlara kendimizi bir türlü anlatamadığımız gibi ne kadar bakan gelip geçmişse, bizleri aşağılayarak "Bir sektör haline getirdiniz bu işi" diyerek, yaralılarımızı bir kez daha parçalamıştır. Artık bu yaralarımız iyileşemez.
Cumhurbaşkanımızın üzerine çok büyük bir yük daha düşmüştür.
Cumhurbaşkanımız, bütün gazilerimizi tek çatı altında, tek kimlikte toplayarak tarihte her zaman anılacaksınız.
20 bin malul olamayan yaralılar olarak Diyoruz ki;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’IN gazileri ve şehit aileleri için yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Tek çatı altında tek kimlikte toplanması talimat vermesi yeterlidir.
Cumhurbaşkanım; sizi halkın içinden koparanlara asla kulak vermeyiniz. Onlar sizin kaybetmenize vesiledir.
Halkın içine inerek hatta, bizleri dinleyerek komisyon oluşturup neler yapılabilir veya bir Çalıştay kurarak anayasamızda şehitlik ve gaziliğin tanımına yer verilmesi ülkemizin bir sorununu ortadan kaldırılması bir milyon gazimizi ve ailesini mutlu eder.
Bu topraklar şehitlerin ve gazilerin emaneti olduğunu unutmayınız.
Biz tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek millet için şehit olmaya hazırız.
Lakin,
Pınarhisar Cezaevinden çıktığınızda ve siyasette tam aktif olmak için çalışmalarınıza başladığınızda, siyasi bilgilerini ve tecrübelerinden feyiz almak için ziyaret ettiğiniz Süleyman DEMİREL’İN meşhur bir sözü vardır:
“BOŞ TENCERENİN YIKMADIĞI HÜKÜMET OLMAZ” demişti,
Acaba bu sözünü hatırladınız mı?
Malul olamayan gazilerin gün geçtikçe sayısı ilerlemekte. Askerlerimiz, polislerimiz, kamu personelimiz her geçen gün mağduriyetleri görmezlikten gelinerek, Ak Partili yetkililer tarafından bilinçli bir şekilde RECEP TAYYİP ERDOĞAN düşmanı olarak yetiştirilmekte.
Son sözün söylendiği yerdeyiz.
Yazmaya devam edeceğim.
Esen kalın.
Mustafa GAZİM
3713 terörle mücadele sırasında 1995 yılında kuzey ırakta yaralanan 1053 nizamname ve TSK sağlık yönetmeliği mağduru yaralısı