Habertürk yazarı Fatih Altaylı, "İnan Kıraç, Jan Nahum’un Kıraça Holding’deki ve bağlı ortaklıklarındaki hisselerini Baran Korkmaz’a satmasından dolayı mağdur olduğu yolunda bir hava oluşturmaya çalışıyor." değerlendirmesini yaptı.
Altaylı, "Sanki Sezgin Baran Korkmaz’ı hiç tanımazmış gibi bir tutum içerisinde. 'Bu kalitesiz adam nereden bana ortak oldu' diyecek gibi duruyor. Ama görüntüler öyle demiyor. Sezgin Baran Korkmaz ile elele sergi gezecek kadar yakın olduklarını kimse görmemiş, duymamış gibi davranıyor. Fotoğraflar hiç de birbirinden memnun olmayan ortaklar görüntüsü vermiyor." ifadelerini kullandı.
Altaylı'nın bugünkü yazısı şöyle:
Sezgin Baran Korkmaz meselesi ve söz konusu kişinin ilişkileri gündem olmaya devam ediyor.
Son olarak Artı 1 TV’nin kuruluşu ile ilgili olarak Baran Korkmaz’ın da işin içinde olduğu iddiaları Yılmaz Özdil tarafından dile getirilip, Uğur Dündar da meselenin içine çekilince ve Dündar da buna çok sert tepki verince bu konularda dut yemiş bülbül olan ve ağızlarını bıçak açmayan iktidar yanlısı medya işin içine balıklama atladı.
Bence hiçbir mahzur yok. Onlar da girsinler konuya.
Bu tip meselelerde rüşvet ağı yaygınlaştıkça sessizlik artar.
Suç ortağı sayısı çoğaldıkça, suçlular birbirini koruma içgüdüsü ile mevzuyu kapatmaya çalışırlar.
Konu unutturulur.
Önemsizleştirilir.
Bu yüzden ne kadar fazla insan bu işe müdahil olursa, gerçeklerin ortaya çıkma olasılığı artar.
1 kişiyi suçunuza ortak ederseniz mahvolursunuz.
1000 kişiyi ortak ederseniz hep birlikte kurtulursunuz.
Buradaki durum da sanki bu.
Biz yine de olayı deşmeye devam edelim.
Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına kaçmasına neden olan meselenin tam göbeğinde bir isim var.
Bu isim Kıraça Holding’in sahibi İnan Kıraç.
Rüşvet, tehdit, şantaj iddiaları İnan Kıraç’ın da merkezinde olduğu bir olaydan kaynaklanıyor.
Bir alacak verecek ve hisse devir meselesinden.
Bir diğer aktör ise Jan Nahum.
O da işin bir başka parçası.
İnan Kıraç, Jan Nahum’un Kıraça Holding’deki ve bağlı ortaklıklarındaki hisselerini Baran Korkmaz’a satmasından dolayı mağdur olduğu yolunda bir hava oluşturmaya çalışıyor.
Sanki Sezgin Baran Korkmaz’ı hiç tanımazmış gibi bir tutum içerisinde. “Bu kalitesiz adam nereden bana ortak oldu” diyecek gibi duruyor.
Ama görüntüler öyle demiyor.
Sezgin Baran Korkmaz ile elele sergi gezecek kadar yakın olduklarını kimse görmemiş, duymamış gibi davranıyor.
Fotoğraflar hiç de birbirinden memnun olmayan ortaklar görüntüsü vermiyor.
İnan Kıraç’ın bu olayla ilgili kendisine yönelik iddiaları yalanlamak için bazı gazetecilere yolladığı açıklamalar ise geçmişte KAP’a yaptığı açıklamalar ile çelişiyor.
Ve tabii meselenin bir diğer aktörü Jan Nahum’un suskunluğu da dikkat çekiyor.
Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına kaçmasına neden olan tüyoyu verenin de Nahum soyadlı biri olduğu iddia ediliyor.
Bunu SP’nin hep söylediği gibi HTS kayıtları ile bulmak ve teyit etmek de mümkün.
Sonuç olarak ortada ciddi bir skandal var.
Bunun taraflarından biri zaten kriminal hale gelmiş ve kaçak Sezgin Baran Korkmaz.
Ama sacayağının diğer parçaları burada.
İnan Kıraç ve Jan Nahum.
Bunlar niye konuşmuyor, bunlara niye sorulmuyor bilmiyorum.
Bu sessizliğin sebebi ipin ucunun çekilmesi halinde söküğün nereye gideceğinin tahmin edilememesi mi yoksa tahmin edilmesi mi!
Bence korkmayın.
Çekeceğiniz ip korktuğunuz yere gitmez.
Ama çok yakınlarına gidebilir.
Nüfuz ticareti yapanları o ipliğin ucunda görebilirsiniz!