Hal böyleyken...
Sayın Cumhurbaşkanı'm,
Kripto Paralar'ın yasaklanması, teknolojiyi reddetmek ve ancak internetin fişini çektiğimizde olur.
Bu da bizi karanlığa sürükler.
Kripto Para konusunda ilk adımı atan, ilk resmi kripto para borsasını kuran ve yurt dışından yatırımcı çekme potansiyeli olan ülke olabiliriz!
Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kişinin kripto para işlemi gerçekleştirdiği gerçeğini göz ardı etmemek gerekmektedir.
Hasılı:
İnternet altyapımızın bir an önce güçlendirilerek bu teknolojiye uygun hale getirilmesi şart.
Türk bilgisayar mühendisleri ve finans uzmanları tarafından Türkiye'ye ait bir kripto para çıkarılabilir.
Ve bu para komşularımızla ticarette kullanılabilir.
Yakın zamanda Rusya’da çeşitli ambargo'lardan dolayı swift işleminin Rusya hükümeti adına kapatılacağı söylenmektedir.
Bu teknolojiyi elimizde tutarak dışa bağımlılığı azaltıp, komşu ülkelerimizle tam bir ekonomik refah ve reform oluşturabiliriz.
Kişilerin TC kimlik numaralarının kayıtlı olduğu, bu tarz işlemler için tüm Türk vatandaşlarına, Türkiye Cumhuriyeti yönetimine kayıtlı (domain) bir mail adresi atanması, bu işlemlerin takibini kolaylaştıracaktır.
Ve böylelikle aynı zamanda hukuki bir alt yapı da oluşmuş olacaktır.
İcra ve benzeri hükümlerin yerine getirilebilmesi için kurumlara yazı yazıldığında, mail adresleri üzerinden doğruluğu onaylanacaktır.
SİHA ve İHA'larla Savunma Sanayi'nde göstermiş olduğumuz büyük başarıyı, fintech alanında da göstermemiz mümkündür.
Soru:
Mağdurlar neler yapmalı?!
- Derhal para gönderdikleri kurum ve kuruluştan acilen gönderdikleri paranın dekontunu almaları,
- Ellerindeki dekontları senet gibi olduğunu düşünüp hemen icra dairelerine gidip icra dosyası açtırmaları,
- Hesapta bulunan 31 milyon liraya haciz koydurmaları,
- Ellerindeki bütün evraklar ve dekontlarla bulundukları yerdeki Türkiye Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurup dolandırıcılık ve hak kaybından dolayı şikayetçi olmaları...
Öneriler:
Medyada, hükümeti karalama çalışmaları adı altında, dünyada ilk kez kripto para vurgunu yapıldığı söylenmektedir.
Ancak bunlar gerçeği yansıtmamaktadır.
Kore dahil olmak üzere, kötü niyetli kişiler insanları kandırmıştır.
Kripto Para, yeni bir teknoloji olduğu için alışılagelmiş bütün finansal ve ekonomik sistemden farklı bir finans ve teknoloji alanıdır.
Türkiye Cumhuriyeti de, bu sisteme entegre olma konusunda geç kalmamıştır.
Ve düzenlemeleri hızlı bir şekilde yapacağına inanmaktayım. Nitekim 1 Mayıs 2021 tarihi itibariyle kripto paralar Suç Gelirlerini Aklanmasına ve Terörün Finansmanına Dair Yönetmelik kapsamına alındı.
Yine, haberlerde çıkan "TC Kripto Para'yı yasakladı" ifadeleri, asla ve asla gerçeği yansıtmamaktadır.
Çıkan kanun, elektronik para ile alışverişin, yani, bir mal veya hizmet alımının geçici olarak önünü kapatmıştır.
Ve elektronik para şirketlerinin ödemelere aracılık etmesini geçici bir süre durdurmuş, sadece banka aracılığı ile olan kripto para alım satım işlemlerine müsaade etmiştir.
Bu, medyada çıkan mesnetsiz haberler, devletimizi ve kurumlarını itibar kaybına uğratmaya yönelik'tir.
MHP milletvekili Saffet Sancaklı'nın oğlu Mert Sancaklı’nın, THODEX firması kurucusu Faruk Fatih Özer ile THODEX firmasına ortak olduğu söylenmektedir.
Ancak bu söylentiler de gerçeği yansıtmamaktadır.
28 Eylül 2020, 10169 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde Faruk Fatih Özer ve Mert Sancaklı tarafından İstanbul ili Kadıköy ilçesinde 50 bin TL sermaye ile "HOP Para Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş." ticaret unvanı ile bir elektronik para şirketi kurulmuş, ancak henüz Merkez Bankası'ndan lisansının alınmadığı gözlemlenmektedir.
Ve herhangi bir işlem gerçekleştirmemiştir.
Gerçeği yansıtmayan ve bir delil niteliği taşımayan uygunsuz ithamlarda bulunularak devlet itibarı zedelenmektedir.
"128 milyar dolar nerede" gibi bir ithamla, "Merkez Bankası politikamızı itibarsızlaştırmaya çabalamaları" gibi yapılan açıklamalar oldukça üzücüdür. Merkez Bankası'na yapılan bu baskı dış politikada, yatırımcılar açısından Türkiye’yi güvenilir devlet olmaktan çıkarmış, bu konu Türkiye Cumhuriyeti için kurum, kuruluşlar, yatırımcılar ve halk için olumsuz fiyat istikrarsızlığı oluşturmuştur.
Merkez Bankası, özel bir kuruluştur.
Yüzde 55’İ Hazine'nin, geri kalan hisseleri özel ve Devlet Bankaları'ndadır.
Merkez Bankası, görev tanımında, herhangi bir kurum ve kuruluşun rezervlerini dağıtması söz konusu değildir.
Bu konu ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın kontrolündedir.
Merkez Bankası, sıkı para politikası izlediği dönemlerde, elindeki doları talep edilen piyasaya sürmüş, karşılığında Türk Lirası varlıkları artmıştır.
"Yastık altı" diye tabir edilen vatandaşların birikimleri, kayıtlarda gözükmemekte, halkımız, son dönemlerde, dövizi gelir elde eden ve kazanç sağlayan bir yatırım aracı olarak elinde bulundurmaktadır.
Merkez Bankası bilançoları takip edilebilir.
6493 sayılı kanun ile kurulan elektronik para ve ödeme şirketleri ile kripto para ve kripto para borsaları bir tutulmamalıdır.
Ödeme hizmetleri ve elektronik para şirketleri, TCMB tarafından uygun koşullar aranarak lisanslama işlemi gerçekleşmiş, devletin denetimine tabi finansal teknoloji şirketleridir.
Basında, Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanı'yla çıkan fotoğraflarla yine algı operasyonları yapılmıştır.
Herhangi bir toplulukta veya devlet yetkililerinin esnaf ziyaretlerinde de fotoğraflar çekilmektedir.
Faruk Fatih Özer veya bunun gibi kişilere, devletimiz resmi bir açıklama yaparak kefil olduğunu veya bu kişilerin güvenilir ya da güvenilmez olduğunu açıklamamıştır.
Ancak halkımız, ünlülerin oynadığı reklamlar, değerli hediyeler ve bir takım devlet yönetiminde olan kişilerle fotoğraf çekimlerine hiçbir zaman itibar etmemelidir.
(Yarın: Hukukumuzdaki Durumu)
Prof. Dr. Seyithan Deliduman