Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgın tedbirleri sebep gösterilerek 7 Temmuz akşamı başlayan ve hemen ertesi gün Nis, Novi Sad ve Kragujevac gibi büyük şehirlere de yayılan protestolar, olaylı hükümet karşıtı gösterilere evrildi.
Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'in artan Kovid-19 vakaları nedeniyle Belgrad'da hafta sonu boyunca sokağa çıkma yasağı uygulanacağını açıklamasının ardından sokağa dökülen binlerce kişi, Ulusal Meclis binası önünde kararı protesto etti.
Meclise zorla girmeye çalışan göstericilerle polis arasında arbede yaşanırken, yerel saatle 03.00'e kadar süren gösteriler takviye kuvvetlerin gelmesinden sonra polisin güç kullanmasıyla sona erdi.
Muhalefet kanadının da desteğini açıkladığı protestolar, çarşambayı perşembeye bağlayan ikinci gece ise Belgrad'ın yanı sıra Novi Sad, Nis ve Kragujevac gibi ülkenin diğer büyük şehirlerine de sıçradı.
İlk akşam polisin göstericileri zapt etmekte zorlandığı görülürken, ikinci akşam özellikle Belgrad'daki Meclis binası önünde çok sayıda polis, zırhlı araç ve atlı birlik konuşlandırıldı.
Cumhurbaşkanı Vucic ve hükümet aleyhine sloganlar atan göstericilerin, sıklıkla "Kosova Sırbistan'ın kalbidir" ve "Kutsalımızı vermeyiz" mesajları vermesi ve Kosova ile ilgili halk şarkıları söylemesi dikkati çekti.
Üçüncü gece ise gösteriler genel anlamda sakin geçti. Daha fazla şehire yayılan gösterilerde büyük çapta olay yaşanmazken, göstericiler kimi şehirlerde oturma eylemi yaptı, kimilerinde ise protesto yürüyüşleri düzenlendi.
Belgrad'daki eylemde, olay çıkarmak isteyen bir grup ile oturma eylemi yapan başka bir grup arasında kısa süreli bir arbede yaşandı.
Sırbistan polisinin açıkladığı verilere göre, ilk iki gecede yaşanan olaylarda 118 polis yaralandı, 176 gösterici hakkında yasal işlem yapıldı.
Sert cisimlere maruz kalan polisin zaman zaman aşırı güç kullandığı gözden kaçmadı.
Hükümet, gösterilerin tedbirlerle ilgisi olmadığını düşünüyor
Sırbistan Başbakanı Ana Brnabic, farklı şehirlere de yayılan olaylı gösterilerin açıklanan Kovid-19 tedbirleriyle hiçbir ilgisi olmadığını vurgularken, protestoların "aşırı sağcı organizasyonlar ve holiganların toplandığı" şiddet yanlısı gösteriler olduğunu savundu.
Savunma Bakanı Aleksandar Vulin, polis ile göstericiler arasında yaşananları, "Sırbistan'da iç savaş çıkarma girişimi" olarak nitelendirirken, protestoların Belgrad'da olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesi ya da diğer tedbirlerle hiçbir ilgisi bulunmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Vucic de olay çıkaran göstericileri "holigan" ve "faşist" olarak nitelendirirken, seçimde iktidara gelemeyen muhalefetin şiddet kullanarak ülke yönetimini ele geçirmek istediğini ileri sürdü.
Muhalif liderler olayları iktidarın çıkardığını savunuyor
Sırbistan'da muhalefetin öne çıkan isimlerinden Dragan Djilas, Sergej Trifunovic ve Bosko Obradovic de hükümet karşıtı gösterilere katılarak destek veriyor.
Özellikle üçüncü gün düzenlenen gösterilerde olay çıkmamasına dikkati çeken muhalif liderler, ilk iki akşam polisi provoke eden ve olay çıkaran grupların iktidarla organize hareket ettiğini ileri sürüyor.
Djilas, holiganlar olmayınca polisin de Meclis önünde değil arkasında durduğunu belirterek, "Polis holigan grupların ne zaman ortaya çıkacağını biliyor. İktidar ile olay çıkaran bu gruplar arasında bir anlaşma olduğunu söyleyebiliriz." dedi.
Vucic'in, muhalefetin büyük çoğunluğunun boykot etmesi nedeniyle aslında kendi seçimlerini düzenlediğini, kendi medyasına, polisine ve holiganlarına sahip olduğunu savunan Djilas, kurumlar üzerinden memnuniyetsizliğini dile getiremeyen halkın çareyi sokakta hakkını aramakta bulduğunu söyledi.
Protestoların ikinci gününde başından yaralanan Trifunovic ise göstericiler arasına kasıtlı olarak karıştırılan aşırı sağcı gruplar olmayınca gösterilerin barışçıl olduğuna dikkati çekti.
OHAL ve sokağa çıkma yasağı daha önce de uygulanmıştı
Salgının hemen başında ülke genelinde OHAL ilan eden ve birçok hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanan Sırbistan'da, birden patlayan hükümet karşıtı gösterilerin doğrudan tedbirlerle alakası olmadığı konusunda birçok kesim mutabıkken, geri getirilen tedbirlerin hükümet karşıtı gösterileri tetiklediği ifade ediliyor.
Göstericiler ise yaptıkları açıklamalarda, hükümetin haziran ayında seçimleri yapabilmek için salgın süresince vaka sayılarını düşük gösterdiğini öne sürerken, o dönemdeki hükümet kararlarını da eleştiriyor.
Seçimler öncesinde günlük yeni vaka sayıları 100'ün altında açıklanırken, seçimlerden kısa bir süre sonra rakamların birden 400'lere kadar ulaşması ise dikkati çekiyor.
Öte yandan, birçok ülkeden önce normale dönen, gerek kalmadığı gerekçesiyle geçici Kovid-19 hastanelerini kapatan, hatta Kızılyıldız-Partizan derbisinin binlerce taraftarla oynanmasına izin veren hükümetin, sayıların yeniden artmasından halkı sorumlu tutması da gösterileri tetikleyen önemli bir faktör olarak gösteriliyor.
Sağcılar da solcular da protestolarda
Hükümet ve cumhurbaşkanı karşıtı gösterilere muhalefetin hem sağ hem sol kanadı destek oluyor.
Aşırı Sırp milliyetçisi bazı siyasi hareketler de (Dveri gibi) sol görüşlü parti ve ittifaklar da halkı sokağa çıkmaya davet ederken, önemli muhalif siyasi figürler de protestolarda boy gösteriyor.
Siyasi analistler ve gazeteciler, protestolara dair analizlerinde, göstericiler arasında kasıtlı olarak olay çıkaran ve polise saldıran gruplar olduğuna dikkati çekerken, emniyet güçlerine meşale, taş ve diğer sert cisimler atan bu grupların aşırı Sırp milliyetçisi holiganlar olduğunu öne sürüyor.
Bir diğer kesim ise kasıtlı olarak olay çıkaran şiddet yanlısı grupların amacının, barışçıl protesto yanlısı muhalefeti caydırmak ve protestonun etkisini azaltmak olduğunu savunuyor.
Kritik "Kosova" görüşmesi
Bu arada, protestoların zamanlaması da dikkati çeken bir diğer husus olarak ön plana çıkıyor.
Zira, Sırbistan ile hala kendi toprağı olarak görmeye devam ettiği Kosova arasında Avrupa Birliği (AB) ara buluculuğunda yapılan diyalog süreci toplantıları, Kasım 2018'den sonra ilk kez 12 Temmuz Pazar günü Brüksel'de yapılacak.
Vucic, daha önce Kosova meselesiyle ilgili yaptığı açıklamada, Sırbistan'ı zor bir yaz döneminin beklediğini belirtirken, Kosova ile nihai çözüm konusunda masaya konulan seçeneklerin cumhurbaşkanı olarak kendisini endişelendirdiğini söylemişti.
Bu arada, siyasi analistlerin büyük çoğunluğu gösterilerin tıpkı 2018'deki hükümet karşıtı gösteriler gibi uzun soluklu olabileceğini belirtirken, halkın, katılımın yüzde 50'nin altında kaldığı seçimde yüzde 60 oyla tek başına iktidar olan Vucic ve partisi Sırp İlerleme Partisine (SNS) bu şekilde güçlü bir mesaj vermek istediğini ifade ediyor.
Kovid-19 salgını, seçimlerin ardından hükümeti kurma çalışmaları, Kosova meselesi ve şimdi de protestolar göz önünde bulundurulduğunda, Sırbistan'ı zorlu ve yoğun bir yaz ve sonbahar döneminin beklediği görülüyor.