New York ve Prag'da gerçekleştirdiği önemli görüşmelerin ardından Vucic, başkent Belgrad'da "tarihi" olarak adlandırdığı Sırbistan'ın stratejik kararlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Vucic, Sırbistan'ın Kosova'ya ilişkin tutumunun net olduğunu belirterek, "Bizim duruşumuz giderek karmaşık bir hal alıyor. Batı, Kosova meselesini kendine göre çözmeye çalışıyor. Kosova'nın BM'ye üye olmasıyla sorunların çözüleceğine inanıyor. Bizim en büyük hatamız AB'nin Kosova meselesinde arabulucu olmasını kabul etmek oldu." dedi.
Sırp Belediyeler Birliğinin kurulmasına yönelik adım atılmadığını söyleyen Vucic, "Aslında tüm mesele Almanya ve Fransa'nın Kosova'nın BM üyeliğini kabul etmemiz karşılığında AB'ye üyelik sürecimizin hızlanması teklifi. Bu, kabul edilebilir bir durum değil." diye konuştu.
Vucic, iki güçlü ülkeden gelen teklifin "pencereden de dışarı atılamayacağını" belirterek, her ülkenin kendine göre kırmızı çizgilerinin olduğunu ve Sırbistan'ın tutumunun da herkes tarafından beğenilmeyeceğini ifade etti.
Sırbistan'ın sınırlarını ve toprak bütünlüğünü koruyacağına işaret eden Vucic, "Cumhurbaşkanı olduğum sürece yönetimin, ne Kosova'nın bağımsızlığını ne de BM'ye girişini kabul etmek gibi bir niyeti yok." dedi.
Sırbistan'ın petrol ve gaz noktasında yeterli rezerve sahip olduğunu söyleyen Vucic, gıda konusunda da sıkıntı yaşanmayacağını vurguladı.
Vucic, Rusya'ya yaptırım uygulamama noktasında "kendi çıkarlarına göre" hareket ettiklerini belirterek, yıl sonuna kadar gençlere de para yardımı yapılacağını kaydetti.
Belgrad-Priştine Diyaloğu
Sırbistan, 2008'de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova'yı kendi toprağı görüyor.
AB'nin arabuluculuğunda 2011'de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci, ilişkilerin normalleşmesini ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanımasını amaçlıyor.
Kosova ile Sırbistan arasındaki diyalog süreci, iki ülke arasında yaşanan gerginliklerden kaynaklı sık sık kesintiye uğruyor.