Gitmeden iki hafta önce, soğuktan hücrede titreşen paşalarımızdan bazıları, elektrikli soba talebinde bulundular.
Önce elektrik fiyatları arttı diye, talepleri uygun görülmemiş. Belki yeni bakan insafa gelir de, elektrikli sobalara izin çıkar.
Paşalarımıza reva görülenleri düşündükçe, aklıma Osman Kavala geliyor bu kere.
Onun da bu ülkeye zarar vereceğine, dış güçlerle işbirliği yaparak iktidarı zorlayacağına ve ceza görecek bir işe kalkışacağına inanmam.
Taksim gezi olaylarına destek verince, yönetimin hışmına uğradı ve bu kızgınlığın faturası ona yüklendi.
Osman çok iyi eğitilmiş, dünya görüşü olan, varlıklı bir aileden gelmiş, genç yaşında büyük şirketlerin başına oturmuş, başarılı bir iş adamı.
Ayrı dünya görüşlerine sahip olmamıza rağmen çok sevdiğim, beğendiğim, örnek ve çok efendi bir dostumdur.
O da 4,5 yıldır hapiste yatıyor.
Bir davasından beraat etti, tam tahliye olacakken yeni bir davası var diye, içerde yatıyor hala.
Avrupa İnsan hakları Mahkemesi, onu suçsuz bularak serbest bırakılmasına karar verdi.
Bizim Anayasa Mahkememiz, hemen salıverilmesini istedi.
Ama ilahların (içerde yatacak) inat, ısrar ve kini sürüyor ve bitecek gibi de görünmüyor. Osman Kavala’nın vatanseverliğinden, ülkesine bağlılığından ve aşkından hiç şüphem yok.
Hatta bu duygularda, milliyetçi bildiğimiz çok kişiyi rahatça geride bırakır. Gelin onun vatanseverliği ile ilgili bir hatıramı paylaşayım sizlerle…
Elime imkan geçtiği yıllar, devlette görev almışım ve deli gibi çevrenin korunması, değerli ve güzel bölgelerimizin koruma altına alınması için savaşıyorum.
Dönemin Başbakanı rahmetli Özal’la Özel Çevre Koruma Kurumunu kurmuşuz. İşe Göcek’ten başladım, Fethiye-Köyceğiz-Dalyan’ın koruma kararını çıkartmış, planlarını çizdirmeye başlamışız.
Tam bu sırada Dalyan’ın carettalarıyla ünlü muhteşem İztuzu Plajında, Osman Kavala Alman’larla ortak büyük bir otel yatırımına başlayacak. İzinleri bizim koruma kararından önce alınmış.
Temel atma töreninin yapılmaması için direndim, yalvarmadığım yer kalmadı ama başaramadım.
Tören yapıldı, temel atıldı, Türkiye’nin en güzel kumsalı tahrip olacağı için çok üzgünüm, ağlamaklıyım ve perişan durumdayım.
Birkaç gün sonra rahmetli Özal’ın o meşhur Yunanistan gezisi başladı.
Başdanışmanı olarak organizasyonundan sorumlu olduğum o gezideki heyette, işadamlarının içinde Osman Kavala da vardı.
Atina’da otelde bir akşam Osman’ı buldum. Ona durumu anlattım, vatanseverliğine hitap ettim.
Bu yatırımdan vazgeçmesi için yalvardım adeta. Vazgeçerse, ona aynı değerde bir başka Turizm bölgesinde yer verilebileceğini hatırlattım.
Öyle asılmış, öyle baskı yapmıştım ki, sonuçta Kavala (Peki ağabey, çok büyük masraflar ettik ama, madem o kadar güzel bir yeri mahvedeceğiz, ben de vazgeçiyorum)dedi.
Sözünü tuttu ve temel safhasında inşaatı durdurdu. İztuzu böyle kurtuldu ama, devlet Osman’a aynı değerde bir yeri veremedi, borçlu kaldı yani.
İşte Osman’ın vatanseverliğinden bir örnek sizlere…
Şimdi bu Osman’ı (Soros’un artıkları)diye suçluyorlar. Sorsanız iktidara oy veren çoğunluğa (Soros ne?)diye, (Çanakkale yakınında bir yer olmalı)cevabını alırsınız.
Oysa Soros, dünyada açık toplum Vakıflarına 32 milyar dolardan fazla bağışta bulunan Macar asıllı 91 yaşında bir Amerika’lı milyarder.
Günümüzde servetinin 10 milyar dolar olduğu biliniyor. Her neyse, şu soğuk günlerde hücrelerinde titreşerek çile dolduran yaşlı paşalarımızla Osman Kavala’nın en kısa zamanda serbest bırakılmaları ümit ve dileğiyle…
CAN PULAK