Cinayet, bir kimsenin başka bir kimseyi, bilerek ya da bilmeyerek öldürmesi eylemi. Kelime olarak meyveyi ağaçtan toplamak anlamında.Sonradan, insanların yapmış oldukları kötü bir davranışa isim olmuş.Aslında cinayet "cezayı gerektiren suç" . Suçsuz bir kimsenin haksız yere canına kasdetmek..
Geçtiğimiz hafta sosyal medyada iki cinayet işlendi.Bir deli kuyuya taş attı herkes paylaşmaya başladı. Ciddi ciddi adamlar ,kuruluşlar başsağlığı mesajları yayınladılar.
Aralarında milletvekilleri de vardı. Ölmeden öldürdükleri değerler genç yaşında Buca Belediye Başkanı olmuş politik yaşamında bakanlığa kadar yükselmiş Işılay Saygın ve İzmir’in damadı yılların sunucusu Halit Kıvanç’tı.
Saygın şu sıralar Ege Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi görüyor. Öldürdükleri Kıvanç ise Tv da maç izliyor. Bu ne sorumsuzluktur.
Haberi çeşitli kaynaklardan doğrulatmadan sazan gibi niye üstüne atlıyorsunuz ki? Bu bir ”haberi ilk ben verdim” egosu mu? Sen verdin de ne olacak boyun mu uzadı? Sonra yorum yazıyorsun “Kardeşim adam hayatta..Oğlu açıklama yaptı. Sil bu paylaşımı”diye “Aaa niye sileyim ki birlikte resmimiz de silinir o zaman “ yazmaz mı? Tabii o resim ve de “kaybettik başımız sağolsun”yazısı durdukça “allah rahmet eylesin” yorumları da gırla. Bu haberler sosyal medya jargonuyla fake news (yalan haber)i de geçip cinayete dönüşmüş durumda. Bu cinayetleri işleyenlere lanet okuyorum.
Sevgili Halit Kıvanç’la birçok konserde birlikte olduk. Nasıl mı? Bir bankacı,bir doktor,bir elektronikçi(aslında gazeteci olarak geçiyordu ama ihtisas konusu elektronikti) oturmuş bir organizasyon şirketi kurmuştuk.İzmir’i taşralıktan kurtarmak gerekiyordu.Ayda yılda sanat faaliyeti olan bu kentte her ay düzenli birşeyler organize edecektik.Amacımız para kazanmaktan öte bu kente hizmetti. Kar bir yana zarar etmeyelim yeterdi. Bu konserlerin içine Halit ağabeyi ikna ederek bir yarışma koyduk.Yarışma vesilesiyle bir takım hediyeler dağıtılacaktı seyircilere.Sponsorumuz Sevil Mağazaları’ydı.Halit ağabeyi çok severdi Ahmet Sevil. Kim sevmez ki onu. Nükhet Duru’dan Cem Karaca’ya birçok konser yaptık. Çoğunda da zarar ettik. Ayakta kalmak için de genellikle Halit ağabeye borçlanıyorduk.Biliyor tabii Sevil’den para aldığımızı soruyordu.Biz o parayı konser battığı için kullanmış oluyoruz.İşte yine Halit ağabeye borç.Ama gecikmeli de olsa, bölük pörçük de olsa hep hakkını ödedik. Diğer insanlar gibi hiç sömürmedik.Yok yardım gecesi yok bilmemne galası bedava bedava sahneye itiyorlardı çünkü.Halit ağabey’in “Hadi Anlat Bakalım”kitabını bulabilirseniz mutlaka edinin.Öyle güzel anıları var ki..Yazdığım onların yanında devede kulak kalır.