Birçok Şamanik toplumda Şaman’a umutsuzluk, ruhsuzluk, moralsizlik veya depresyon şikayetiyle geldiğinizde şu dört soruyu sorar:
- Dans etmeyi ne zaman bıraktın?
- Şarkı söylemeyi ne zaman bıraktın?
- Masal dinlemeyi ve masallardan etkilenmeyi ne zaman bıraktın?
- Sessizliğin tatlı topraklarında huzur aramayı ne zaman bıraktın?
Dans etme, şarkı söyleme, hikaye anlatma ve sessizlik dört evrensel şifa merhemleridir.
Bu tespitleri Angeles Arrien yapıyor.
Bizler Şamanik bir toplum değiliz ama evrensel kural olarak insani ihtiyaç olarak mutluluğu elde edebileceğimiz kanallar yukarıdakilerle aynıdır.
Bilmiyorsak öğrenmeliyiz.
Şarkı söylemek, dans etmek, sessizlik ve hikaye anlatma evrensel olarak rahatlatıcı, stres dağıtıcı özellikte kanallardır.
Buna ilaveten beşinci madde sayacak olursak bence “sosyal medyayı takipten vazgeç” derim. Çünkü sosyal medya lağım ve kanalizasyon gibi aktığı yerleri kirletiyor.
İnsan çevresindekileri bırakıp görmediği insanlarla mutlu olmayı tercih ediyorsa, mutluluğu sanal dünyadan, tanımadığı insanlardan elde etmeye çalışıyorsa, yanındakiler derdine derman olamıyorsa, yanındakilerle mutlu olamıyor ve sosyal medyanın likelarıyla, RT, favları ile mutluluk hisleri çağıldıyorsa derinlerde inkıraz etmeye yüz tutmuş insanlık halleri var demektir.
Tabi ki sosyal medya kullanalım ama mutluluğu elde etmeyi düşündüğümüz bir araç olarak değil…
Sosyal medyayı duygularımızı güdeceğimiz bir alan olarak kullanmayalım.
Zaman zaman özellikle twitter’da karşılaştığım “ego tokuşturmaları” veya “tekme tokat girmeler” hunharca ve hiç adil olmayacak ölçüde yapılıyor.
Kapak yapma ve fenomen olma saygı ve sevgiyi tamamen yok etmiş durumda…
Kendi gibi düşünmeyen insanları Yunan’ı denize döker gibi psikolojiyle saygısızca şeref haysiyet bırakmayacak ölçüde saldırıda bulunarak tekme tokat linç ediyorlar.
Allah aşkına kul hakkı değil midir bunlar?
Sanal dünyada yazıldığı için kul hakkı olmuyor mu?
Bazıları iflah olmaz troll ve troliçeler olduğu için onlara ne deseniz fayda etmeyecek ama aklı başında vicdanlı insanlar bu trolleri normal insan zannederek yazılanları dikkate alıyor ve ipe sapa gelmez şeyleri, insanların dikkatini çekmek için yalan yanlış şeyleri yazarak doğru zannederek moral bozuyor, kendi moralini bozduğu yetmezmiş gibi etraftakileri de demoralize ediyor.
Eskiden batıl inançlar vardı, gece aynaya bakılmaz, gece tırnak kesilmez, kara kedi uğursuzluk getirir, çocuğun üstünden atlanırsa boyu kısa kalır, ıslık çalınan yere şeytan gelir, nazar değmesin diye tahtaya vurulur, baykuş damda öterse o evde cenaze çıkar, eve asıla at nalı şans getiriravucu kaşınırsa para gelir, kulağınız çınlarsa biri sizi anmıştır, gözün dalarsa birisi gelir, gidenin arkasından su dökülürse çabuk gidip gelir.
Bunlar nedir ya…
Toplum olarak sorgulamadan atlıyoruz ve inanmaya başlıyoruz.
Sorgulayın, araştırın.
İki arkadaş oturdunuz, bir konuda ihtilafa düştünüz, hemen doğru kaynaklardan araştırın.
Sosyal medyada maalesef toplumu dejenere ediyor.
Tasvip edilmeyecek haberleri alıntılayıp ahlak bekçiliği yapan sözde ahlakperestler insanlık dışı bir şekilde sosyal medyada külhanbeyliği yaparak tertemiz beyinleri, çocukları, gençleri kendi lağımlarında kirletmektedir.
Hele resimler üzerine yazı yazarak bilgi paylaşımı yapan bir kesim var ki…
Doğru mu yanlış mı bilinmiyor.
Oku ve hızlıca paylaş…
Yemek kültürünü bırakırsın, Amerikan kültüründeki gibi fast food yani hızlı yiyecek tüketen bir toplum artık bilgiyi hızlı tüketiyor, kısacık bilgi yetiyor. Uzun uzun okumaya kimsenin vakti yok.
Eskiler mütehammil derlerdi. Tahammüllü demek.
Tahammül etme, bir insanın kazanabileceği en önemli kazanımı…
Tahammül eşiğimiz çok düştü.
Sanal ortamlardaki uğranılan psikolojik şiddet, beğeni alamama insanlarda hizlana, yenikliğe ve bu da tahammülsüzlüğe yol açmaktadır.
Umutsuzluk, kaos, ahlaksızlık, iftira, yalan dolan sosyal medyadan sağanak sağanak yağıyor ve yüzleri mahkeme duvarına dönüşmüş tahammülsüz insanların içlerindeki huzursuzluğun nedenini anlayamıyoruz.
Ne idi?
Şarkı söyle, masal ve hikayelerin etkileyici dünyasına gir, dans et, sessizliğin huzuruna er.
Evrensel mutluluk kanalları..
Ha bir de sosyal medyadan uzak durmayı dene. En azından sınırla…
twitter.com/bestamibozkurt
linkedin.com/bestami-bozkurt