CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun belediye başkanları toplantısında, “Bizim parti içinde konuştuğumuz şeylerin bir kısmı tabii ki aramızda kalmalıdır. Ama köşe yazarları üzerinden parti içi meseleler tartıştırılıyor. Ben kimin nereden ne kadar maaş aldığını iyi biliyorum” dediği iddia edildi. Kılıçdaroğlu'nun sözü medyada büyük yankı uyandırırken, gazetecilerden isimleri açıklama çağrıları yükselmeye başladı.
Kılıçdaroğlu'na ve diğer siyasilere bir çağrı da Sözcü gazetesinden geldi.
"Hodri meydan" diyerek, Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz imzasıyla yapılan çağrıda, "Çünkü siyasetçiler bazı gazetecilerin para aldığını iddia ediyor ama isim vermiyor. Yüzlerce gazeteci ve medya kuruluşunu töhmet altında bırakıyor. Halkın gözünde medyanın itibarı sarsılıyor, güvenilirliği kayboluyor" denildi.
Sözcü'nün çağrısı şöyle:
"SÖZCÜ Gazetesi yayın hayatına başladığı 27 Haziran 2007'den itibaren hiçbir partiye ve kişiye bağlı olmadan yayınını sürdürüyor.
Bütün saldırılara rağmen, başımız dik, alnımız açık bir şekilde bugüne kadar geldik.
Atatürk ilkeleri doğrultusunda, demokratik ve çağdaş Türkiye'den yana olduk.
KORKUSUZ Gazetesi, sozcu.com.tr ve SÖZCÜ TV gibi yeni yayınlarımızla büyüdük.
Siyasetteki tartışmalar, medya ile partiler arasındaki etik dışı ilişkiyi gündeme getirdi.
Daha önce bir partinin il başkanı, bazı medya kuruluşlarının partiden para aldığı ve buna rağmen parti aleyhine yayın yaptığı iddiasını ortaya attı. Herkesi zan altında bıraktı.
SÖZCÜ iddiaya sert tepki gösterince parti sözcüsü bunu yalanladı. Ancak gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
Ana muhalefet partisi bazı yayın kuruluşlarıyla protokol yaptığını itiraf etti.
Yandaş medyada gördüğümüz siyaset-medya ilişkisini şimdi muhalefette görmeye başladık. Gördük ki gazeteci ve siyasetçi içli-dışlı olmuş, aralarında menfaat ilişkisi oluşmuş.
Advertisement
Bu vahim tablo, Türk demokrasisi ve Türk medyası için içler acısı bir durum.
Çünkü siyasetçiler bazı gazetecilerin para aldığını iddia ediyor ama isim vermiyor.
Yüzlerce gazeteci ve medya kuruluşunu töhmet altında bırakıyor. Halkın gözünde medyanın itibarı sarsılıyor, güvenilirliği kayboluyor.
“Para alan, talimat alır” sözünü hatırlatıyoruz. “Hodri meydan” diyoruz ve bütün
siyasetçilere şu açık çağrıyı yapıyoruz:
Hangi medya kuruluşlarıyla anlaşma yaptıysanız, hangi gazetecilere para verdiyseniz bunları isim isim açıklayın. Türk halkı hepsini öğrensin… Kimin, ne olduğunu görsün.
Türk medyası ve siyaset dünyasının geldiği bu acı noktanın ardından değerli okurlarımıza ve kamuoyuna açıkça diyoruz ki…
Bizim ilkelerimize göre, gazeteci, gazeteciliğini yapıp her siyasetçiye eşit mesafede durmalıdır… Siyasetçi de siyasetini yapıp bütün medya kuruluşlarına eşit mesafede durmalıdır.
SÖZCÜ, bugüne kadar hiçbir siyasetçi ve partiyle bu tür para ve menfaat ilişkileri içinde olmadı, bundan sonra da asla olmayacak.
SÖZCÜ yayın grubu en sağdan en sola kadar bütün siyasi partilere eşit mesafededir.
SÖZCÜ bugüne kadar hiçbir partiden tek kuruş bile almadı, bundan sonra da almayacak.
SÖZCÜ, Atatürk'ün gösterdiği yolda, “Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet” ilkesiyle yayınına devam edecek.
SÖZCÜ, kimseden talimat almaz, sadece gerçeği açıklar, hiçbir kuruluşla bağlantısı yoktur.
Gazetemizin patronu Burak Akbay da “Doğru olmak kaydıyla her türlü haberi özgürce yapın” demektedir. Bu yüzden gücümüzü, özgürlüğümüzden ve okurlarımızdan alıyoruz.
Kıymetli okurlarımıza ve kamuoyuna saygıyla duyururuz."