SPD Başkanı uyardı: “Yoğun kar yağışı bereketin yanında felaket de getirebilir”

SPD Başkanı Yıldız: “Suyu az iken de çok iken de iyi yönetmemiz lazım”

Son 2 yıldır yaşanan kısmi kuraklık döneminden sonra şubat ayında düşen yoğun kar yağışı, su yönetimini ve çiftçileri rahatlatmış görünüyor. Bu yılki yoğun kar yağışının en önemli özelliğinin yurt genelinde etkili olması ve birçok bölgemizde kurumuş olan toprağın nemini oluşturması olduğunu ifade eden Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Dursun Yıldız, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Kar eridiğinde yeraltı sularımızın, barajlarımızın ve göletlerimizin besleneceğini kaydeden Yıldız; “Bu da bu yılki su arzı güvenliğimizi arttıracak ve su yönetimini kısmen de olsa rahatlatacaktır” dedi.

“DÜŞEN BU KARIN SU EŞDEĞERİNİ HESAPLAYIP BARAJLARDA YENİ İŞLETME PLANI YAPILMALI “

SPD Başkanı Yıldız’ın gazetemize yaptığı açıklamalar şöyle: “Yoğun kar yağışı ile oluşan yüksek kar tabakalarının su yönetimi açısından önemi, potansiyel bir su rezervi oluşturmuş olmasıdır. Bu kar örtüsünün kalınlıkları ülkemizde MGM ve DSİ’nin rasat istasyonlarında ölçülüyor. Bu ölçümlerden yola çıkılarak kar eridiğinde ne kadar suya dönüşeceğinin hesabı da yapılabiliyor. Bu hesap su havzalarında hidrolojik modeller yardımıyla baraj ve göletlerimizi besleyecek olan su debisini de ortaya çıkartabiliyor. Bu çalışmaların riskli bölgelerden başlayarak yapılması lazım. Bu da su yönetiminin barajlara gelebilecek olan su miktarından haberdar olarak daha verimli bir baraj gölü işletmesi yapmasına imkân tanıyor. Baraj havzalarına birikmiş olan kar tabakaları şiddetli yağmur ve ani sıcaklık artışları ile hızla eriyip baraj depolarını doldurabilmektedir. Baraj olmayan bölgelerde ise tam karların erime döneminde düşen yağmur taşkınlar yaratabilmektedir. Bu nedenle bu yıl olduğu gibi yoğun kar yağışı alınan dönemlerde su yönetiminin bu konulara hazırlıklı olması gerekir.

“YAĞIŞLARIN ZAMANINDA, DÜZENLİ VE YETERLİ OLMASI ÖNEMLİ”

Türkiye geneline düşen yağışların yüzde 65’i sonbahar ve kış aylarında düşer. Türkiye geçen sonbaharda beklenen yağışı alamadı. Kış aylarına kurak olarak girdik. Son iki yıldır da Türkiye’de ciddi bölgesel kuraklıklar yaşandı. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün aylık alansal yağış dağılmı verileri Ocak 2022 de batı bölgelerindeki bazı su havzalarına düşen yağışların normalin çok altında olduğunu gösteriyor. Su yönetimi ve çiftçiler için yağışların zamanında, düzenli ve yeterli olması önem taşıyor. Bu ay şiddetli bir kar yağışı aldık ancak bundan sonra da yağışların mevsim normalleri şeklinde devam etmesi lazım ki su yönetimi ve çiftçilerimiz daha da rahatlasın.

“KARIN HIZLI ERİMESİ TAŞKIN RİSKİ YARATIR, TEDBİRLİ OLUNMALI”

Özellikle Doğu Karadeniz ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun yüksek kesimlerinde oluşan yüksek kar örtüsü, ani sıcaklık artışı ve şiddetli yağmur ile hızla eriyip akışa geçebilir. Bu da taşkınlara neden olur.Su yönetimi, kurak dönemlerde su temin etmenin yanı sıra aşırı yağışların olduğu dönemlerde suyun vereceği zararları en aza indirmek için de hazırlıklı olmalıdır. Ülkemizde daha önce de yoğun yağış aldığımız dönemler oldu. Bu yıl da ülke geneline düşen kar yağışı su kaynaklarımızı kısmi olarak besleyecektir. Ancak bu durum su yönetimimizin yapısal sorunlarını ortadan kaldırmaz. Bu konudaki, yasal, kurumsal, yönetsel eksikliklerimizi ertelemeden hızla gidermeliyiz.

“BARAJLARDAKİ DOLULUK ARTIŞI BİZİ RAHATLATIR AMA SUYU İYİ YÖNETTİĞİMİZİ GÖSTERMEZ”

Son yağışlar barajların doluluk oranlarını arttırdı. İstanbul’da toplam doluluk oranı yüzde 80’e yaklaştı Ankara’da ise aktif doluluk yüzde 9’a ulaştı. Bunların kar erimeleriyle daha da artacağını söyleyebiliriz. Ancak bu oranlar bizim bu yıl için rahatlamamızı sağlasa da suyun iyi yönetildiğini ortaya koymaz. Şimdi yapılması gereken bu suyun içme suyu ve tarımsal sulama suyu olarak en verimli şekilde kullanılması ve önümüzdeki yıla en yüksek depo hacmi ile girilmesidir. Önümüzdeki aylarda yağışların mevsim normallerinde seyretmesi de önemlidir. Aksi halde su çekimi sürekli olduğu için baraj depoları dolduğu gibi de boşalabilir. Sürdürülebilir su yönetimi için su tüketim anlayışımızı ve su yönetim anlayışımızı değiştirmek zorundayız. Öncelikle su yönetiminde paradigmanın değişmesi lazım.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri