Dursun Yıldız
İnş. Müh.Su Politikaları Uzmanı
Hidropolitik Akademi Direktörü
1 Eylül 2022
GAP, Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesinin geliştirilmekte olan suya dayalı tek bölgesel kalkınma projesi olup hem Türkiye’nin hem de bölgenin gıda arz güvenliğinin sağlanmasında anahtar bir role sahiptir. GAP aynı zamanda bölgesel istikrarın da anahtar projesi olma özelliğine sahiptir.Gelecek yıllar GAP’ın bu önemini açıkça ortaya koyacaktır.
GAP(Güneydoğu Anadolu Projesi) GAP’ın da içerisinde yer aldığı coğrafya, ilk uygarlıkların doğup geliştiği verimli Yukarı Mezopotamya topraklarıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük entegre bölgesel kalkınma projesi olan GAP bundan 40 yıl önce büyük bir heyecanla başlamıştı , ilerlemesi boyunca sosyal, ekonomik politik birçok problemle karşılaştı. Sonunda kendisine bağlanan büyük umutları beklendiği gibi gerçekleştiremedi .
Ülkemizde ve dünyada gıda güvencesinin öne çıktığı bu dönemde GAP’ın sulama ve tarımsal üretim ayağı tümüyle tamamlanabilmiş olsa idi gerek bugün gerekse gelecek için büyük bir gıda arz güvenliği avantajımız olacaktı. GAP’ın önemi artarak sürmektedir. Bu nedenle siyaset GAP’ı bölgedeki tüm gelişmeleri de dikkate alarak yeniden gündemine almalı ve hızla tamamlamaya çalışmalıdır.
KISACA GAP
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve maliyetli projesi olup, bugüne kadar hazırlanan bölgesel kalkınma plan ve programları arasında en etkin olarak uygulananıdır. Proje alanı Fırat-Dicle Havzası ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak) kapsamaktadır. GAP kapsamındaki illerin alan ve nüfus büyüklüğü, Türkiye’nin ortalama yüzde 10,7’ si civarındadır.
GAP’ın temel hedefleri; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sahip olduğu kaynakları değerlendirerek, yöre halkının gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükseltmek, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam olanaklarını artırarak ulusal düzeyde ekonomik gelişme ve sosyal istikrar hedeflerine katkıda bulunmaktır.
GAP, 1970’lerde Bölge’nin su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine dayalı bir program olarak ele alınmış; Fırat- Dicle Havzası’nda sulama ve hidroelektrik enerji üretimine yönelik 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ile 1,8 milyon ha alanda sulama yatırımlarının yapımı planlanmıştır. Proje’nin, enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7476 MW olup, yılda 27 milyar kilovat-saat enerji üretimi öngörülmüştür.
GAP’ın Amacı ve Gelişme Süreci
GAP ‘ta toplam 22 baraj ve 7.302 MW kurulu gücünde 19 hidroelektrik santral inşa edilerek yılda 26,9 milyar kWh hidroelektrik enerjisi üretilmesi planlandı. Ayrıca GAP Eylem Planına göre, proje tamamlandığında 1.058 milyon hektar tarım arazisi sulama imkânına kavuşacaktı[1].
Bölgedeki 9 ili kapsayan GAP ile bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının giderilmesi ve kırsal alandaki verimliliği ve istihdamı arttırarak ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanması amaçlanmıştı Bunun için Dicle ve Fırat sularının barajlarla düzenlenerek tarımsal ürün ve hidroenerji üretiminde kullanılmasına karar verilmişti.
GAP’ın su kaynakları olan Fırat ve Dicle nehirleri ile ilgili olarak ilk çalışmalar 1936 yılında Atatürk tarafından verilen direktif doğrultusunda başlamıştı.1954’de kurulan DSİ bölgede çalışmalar arttı. Fırat üzerindeki yedi , Dicle havzasındaki altı proje paketi birleştirilerek 13 projeden oluşan bir projeler demeti GAP’ın alt yapısını oluşturuldu.
1981’de Atatürk Barajı’nın yapımına başlandı. Bölgede eşgüdüm için 1986 yılında DPT görevlendirildi. 1989-2005 GAP Master Planında Güneydoğu Anadolu’da ciddi bir değişim öngörülmüş ve yapılacaklar belirli bir takvime bağlanmıştı. 1985 ‘te bu işler için GAP Bölge Kalkınma İdaresi kuruldu.
Tarımsal Gelişim Sağlanacak ve Güneydoğu Bir İhracat Bölgesi Olacaktı
Master Planda temel strateji olarak tarımsal gelişimin sağlanması ve Güneydoğu’nun bir ihracat bölgesi haline gelmesi benimsenmişti. Finansman sorunları ve komşu ülkelerdeki siyasal gelişmeler nedeniyle GAP’ın 2005 yılında tamamlanamayacağı ortaya çıktı.
Diğer yandan, dünyada çevre konularına duyarlılık artmış, katılımcılık, kalkınmanın sürdürülebilirliği, cinsiyet dengeli kalkınma gibi kavramlar ön plana çıkmıştı. Bu nedenlerle, bölge kalkınmasına farklı bir yaklaşım getirecek yeni bir plan hazırlanması ihtiyacı doğmuştu.
İlk Hedef: 2010 Yılı idi
Haziran 1998’de alınan Bakanlar Kurulu kararı ile GAP’taki tüm yatırımların tamamlanması için 2010 hedef yılı olarak belirlenmiş ve GAP Bölge Kalkınma Planı (BKP), hazırlandı. İnsan odaklılık, katılımcılık, sürdürülebilirlik, insani gelişme ve toplumsal gelişme gibi ilkeleri içeren bu plan, aynı zamanda uygulanacak projeleri kapsayan “eylem planı” na da sahipti. Bu eylem planı kapsamında 73 “Ana Eylem” 300’ü aşkın “Proje ve Faaliyet” mevcuttu. 2002-2010 dönemini kapsayan Plan’ın toplam kaynak ihtiyacı 1998 yılı fiyatlarıyla 23,4 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Bu yatırımların 12 milyar dolarlık kısmının kamu kesimi kaynaklarından; kalan 11,4 milyar dolarlık yatırımın ise özel sektör tarafından karşılanacaktı.
Sonraki Hedef Yılı : 2018 Oldu -Yeni Eylem Planı (2012-2018)
Projenin 2010 yılında tamamlanamayacağı ortaya çıktı . Yeni bir eylem planı hazırlandı .2012-2018 eylem planı kapsamında 115 “Ana Eylem” 494 “Proje ve Faaliyet” yer aldı. Görüldüğü gibi projenin tamamlanma süresi uzadıkça projenin plan hedefleri ve gelişme eksenleri de sürekli revize edildi. 2014-2018 yıllarını kapsayan GAP Eylem Planından sonra uygulanmaya başlanan GAP Bölge Kalkınma Programı (2021-2023), 3 amaç, 9 hedef ve 15 sektörel operasyonel programdan (SOP) oluştu.
GAP Bölge Kalkınma Programı 2021-2023 Eylem Planında ,bu kapsamda “Tarımda Rekabet Gücünün Artırılması ve Sürdürülebilir Çevre”, “Turizm ve Sanayide Ekonomik Büyüme” ve “Beşeri ve Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi” amaçları yer aldı.
GAP’ın Kamu Yatırımlarından Aldığı Pay Sürekli Düştü
GAP Bölgesinin toplam kamu yatırımlarından aldığı pay 2013 yılından itibaren her yıl tedrici olarak azaldı. Bu süre içinde enerji ve tarım sektörü yatırımlarının payı % 45 düzeyinde gerçekleşti.Tarıma dayalı sanayi kompleksi oluşturma ve bölgenin kalkınmasına yönelik diğer sektörler geride kaldı. Bu paylar sırasıyla kamu hizmetleri (% 16,3), eğitim (% 14,9) ve ulaştırma (% 11,1) ,İmalat ve Turizm (%008) oldu. GAP Bölge Kalkınma Programı 2021-2023 Eylem Planında öncelikle İmalat ve Turizm sektörlerinden başlayarak ayrılan payın arttırılmasının bölge için önemli olduğu yer aldı.
Çiftçi Eğitimi Çalışmaları Yetersiz Kaldı
GAP Bölgesi’nde sulamaya açılmış ve açılacak alanlarda en önemli konulardan biri de tarımsal eğitim hizmeti veren başta çiftçi örgütleri olmak üzere kurum ve kuruluşların kapasitelerini geliştirmektir. Bu amaçla “GAP Tarımsal Eğitim ve Yayım Projesi” başlatıldı. Bu projede 2014 yılında 20 çiftçi örgütü ile çalışmalara başlandı ve 2019 yılında bu sayı sadece 51 ‘e çıktı.Bu da projenin tarımsal üretim ve kalkınma hedefleri için altyapının yetersiz kaldığını ortaya koydu.
GAP’ta Ne Oldu ?
Master Planı hazırlanırken, tarım, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, kırsal kesim altyapı yaptırımlarını da içeren GAP’ın bu entegre proje olma özelliği, proje uzadıkça zayıfladı. Bu durum proje bileşenlerinin bağlantılarının da zayıflamasına neden oldu. Ayrıca proje’deki ürün deseni planlaması da uygulanamadı. Bu sorunlar proje ile ilgili olarak bölge halkının gerçekliklerinden ve ihtiyaçlarından kopuk olduğu eleştirilerinin artmasına neden oldu.
Esasen proje ile topyekun bir bölgesel kalkınma hedeflenmişti. Ancak projeye ayrılan ödeneklerin yetersizliği ,bölgenin sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan diğer bölgelerden farklı oluşu ve terör sorunları projenin bütüncül olarak ilerlemesini etkiledi. Bunun yanısıra proje süresince tarımsal altyapı ile birlikte çiftçi’nin eğitimi ve toprağın hazırlanması koordineli olarak yürütülemedi.Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen GAP bölgesinde birçok gelişmenin gerçekleştiği görüldü.
GAP ile Sağlanan Gelişmeler
Bölge özelinde iş gücüne katılma oranı 2007 yılında %34 iken 2019 yılında %46,1’e ulaştı. B 2007 yılında %28,3 olan istihdam oranı 2015’te %35,7’ye yükseldi.
2007 yılında 3,3 milyar dolar olan bölge ihracatı, 2015’te 8,8 milyar doları buldu.
Bölgede 8 adet organize sanayi bölgesi (OSB) ve 10 adet küçük sanayi sitesi (KSS) tamamlandı. Bölge’deki OSB sayısı 18’e, KSS sayısı ise 38’e yükseldi.
Bölgeden yapılan ihracatın ülke geneli ihracatındaki payı da %3,1’den %6,1’e yükseldi
Bölge ihracatında %168 oranında bir artış yaşandı,
Bölgede yeni üniversiteler kuruldu ve okullaşma oranı arttı,
Bölgedeki hastanelerin sayısı ve mevcut hastanelerin kapasiteleri arttı,
Ulaşım hizmetlerinde de artış kaydedildi; otoyollar , yeni hava limanları yapıldı.
Projenin Tamamlanması 2040 yılını bulabilir
GAP, yönetiminde iki neslin görev yaptığı teknolojik ve yeni yönetim modelleri alanında gelişmelerin yaşandığı ve uygulandığı bir proje oldu.Birçok kez tamamlanma tarihinin ertelenmesi projeden sosyal beklentilerin azalmasına, huzursuzluklara ve proje hedeflerinden bazı sapmaların yaşanmasına neden oldu. Ancak buna rağmen proje değişimlere de ayak uydurarak sürdürüldü. GAP uygulamaya başlandığı dönemden itibaren dünyada bilimsel, teknolojik ilerlemelerin yanısıra su yönetimi, güvenlik, ekonomi, uluslararası ilişkiler alanlarında da birçok değişme ve gelişme yaşandı.
Öncelikle projenin tamamlanma süresinin uzaması, sınırları daha esnek olan, amaçları genişleyen bir GAP’ın ortaya çıkmasına neden oldu.GAP’ın esnekliği, projenin sürekli geliştirilerek yeniden üretilebilmesini mümkün kıldı.
GAP kapsamında 22 baraj ve 19 hidroelektrik santrali ile sulama şebekelerinin yapımı planlanmıştı. Bugüne kadar 19 baraj 14 HES tamamlandı ve enerji yatırımlarında %91,2 oranında fiziki gerçekleşme sağlandı. 2019 yılında ülke genelinde üretilen 88,9 milyar kilovat-saat hidrolik enerji içinde GAP’ın payı 22,8 milyar kilovat-saat ile %25,6’ oldu. GAP’ta 571.591 hektar sulamaya açıldı ve planın sulama hedefi %54 oranında gerçekleştirildi.
Proje’den beklenen hedefler dikkate alındığında GAP’ın tüm işlevleriyle tamamlanması 2040 yılını bulabilir. Sınır ötesinden bölgeye kitlesel göçler bölgedeki askeri ve uluslararası politik gelişmeler, projenin tamamlanma süresini uzattığı kadar GAP’ın bölgesel etkisini de daha geniş ölçekte yeniden şekillendirmektedir. Örneğin GAP Bölgesi, bölgedeki iç savaşlar nedeniyle oluşan kitlesel göçlerin büyük bölümünü kabul ederek sorunun daha da büyümesine engel oldu. Tüm Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların üçte biri neredeyse Şanlıurfa ve Gaziantep kentlerimizde yaşıyor.
Sulama Projeleri Neden Gecikti ?
GAP’ta tarımsa sulama ve tarımsal üretim hedeflerine ulaşılması konusunda gecikme yaşandı.
Sulama projeleri ile birlikte çiftçinin ,toprağın, sulama birliklerinin, depolama ve lojistik hizmetlerinin, pazarlama imkanlarının hazırlanması adımları koordineli olarak gerçekleşmedi.
Bunda bölgenin güvenlik, sosyo -ekonomik ve sosyo-kültürel özelliklerinden dolayı çeşitli aksamalar yaşandı. Örneğin planlanan ürün desenine uyulmaması ,Harran Ovasındaki yanlış sulama toprağın bir bölümünün tuzlanmasına neden oldu. Bazı sulama projelerine sonradan drenaj sistemlerinin eklenmesi gerekti. Bölgede pamuk ekiminin plan hedeflerinin çok üstüne çıkması, sulama birliklerinin kurumsal yapısındaki zaafiyetler ve bu kuruluşların daha sonra DSİ’nin mali ve idari kontrolüne devredilmesi gibi hususlar sulama projelerindeki ilerleme hızını yavaşlatan etkenlerden oldu.
GAP Türkiye’nin ve Bölge’nin Gıda Güvencesinin Sigortasıdır
Bölgeye özgü zorlukların yanısıra ,Türkiye’nin Ulusal Tarım Politikası oluşturma konusundaki eksiklikleri GAP’taki tarımsal üretim potansiyelinin gelişimini kısıtladı ve projenin geniş tabanlı faydalarını azalttı.
Ancak yine de GAP bu bölgede yavaşlamasına rağmen tamamen durmayan suya dayalı entegre bir kalkınma projesi olarak bugüne ulaştı.Bunun da bir başarı olarak kaydedilmesi gerekir.
GAP, Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesinin geliştirilmekte olan suya dayalı tek bölgesel kalkınma projesi olup hem Türkiye’nin hem de bölgenin gıda arz güvenliğinin sağlanmasında anahtar bir role sahiptir. GAP aynı zamanda bölgesel istikrarın da anahtar projesi olma özelliğine sahiptir.Gelecek yıllar GAP’ın bu önemini açıkça ortaya koyacaktır. 1,058 milyon hektar öncelikli sulama alanından oluşan bu projede entegre havza yönetim anlayışının hızla oluşturulmasına ihtiyaç vardır.
Günümüzde ülkelerin gıda güvencesininin ulusal bir güvenlik sorunu olduğu ve tarımın stratejik bir sektör haline geldiği anlayışı geniş bir kabul görüyor. GAP bu stratejik sektörde bizim elimizi çok güçlendiren bir proje olma özelliği taşıyor.GAP’taki su ve toprak altyapısının stratejik, ekonomik, jeopolitik önemi gün geçtikçe artacaktır.
Bu nedenle GAP için yeni bir hamle yapmalıyız.
GAP’tan ulusal çıkarlarımız doğrultusunda faydalanabilmek için çok dikkatli bir şekilde yenilikçi stratejiler ile finansman ve üretim modelleri oluşturmalıyız.
Yani Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in deyimiyle GAP’ı GAPtırmamalıyız.
[1] Güneydoğu Anadolu Projesi Son Durum 2019 GAP BKİB