SPD Başkanı Yıldız: Türkiye bu dönemde Atıksu Güvenliği Konusunda önemli adımlar atıyor!

DSİ eski yöneticilerinden Su Politikaları uzmanı Dursun Yıldız önemli açıklamalarda bulundu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, Kovid-19'la mücadele kapsamında "Atık Su Yönetimine İlişkin Önlemler Genelgesi" yayımlanarak 9 Nisan 2020 tarihinde 81 ilin valiliğine gönderilmişti.Ardından 14 Nisan da Tarım ve Orman Bakanı Dr. Pakdemirli COVID-19 Virüsünün su ve atıksulardaki varlığınının araştırılacağını ve bu konuda olası risklere karşı erken uyarı sisteminin geliştirileceğini açıklaması geldi. 

Genelgeyle ilgili açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Sulamada kullanılan arıtılmış atık sulara dezenfeksiyon uygulanacak‬. Arıtılmış atık su deşarj edilen akarsu bölgesinde, su sporlarına ve tahıl yıkamaya izin verilmeyecek" ifadelerini kullanmıştı.

Geçtiğimiz ay içinde ABD, Danimarka, Hollanda Belçika’da kentlerin kanalizasyon sistemlerinden alınan atıksu numunelerinde COVID 19 virüsüne rastlandığı  ve bu ölçümlerin salgının kontrolü için kullanılabileceği haberleri basında yer almaya başladı.

Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz DSİ eski yöneticilerinden Su Politikaları uzmanı Dursun Yıldız şunları belirtti.

“Dünya Sağlık Örgütü’nün  salgının başında yaptığı su ve atıksu ile ilgili ilk açıklamalar daha önceki senelerde yapılan araştırmalara dayanıyordu.

Salgının başladığı günlerde  biz bu virüsün daha önce  aynı aileden ortaya çıkmış olanlardan daha farklı davranabileceğini ve bu nedenle de yeni araştırma sonuçlarının takip edilmesi gerektiğini belirtmiştik. Hollanda ve Belçika’da dışkıda ve kanalizasyonun atık suyunda virüse rastlandığı ancak arıtma tesislerinden sonra böyle  bir bulgu olmadığı açıklandı. İçme sularında ise COVID-19 virüsü taşınımına rastlanmadığı belirtildi.İçme suları genellikle klorlama ve diğer yöntemlerle  dezenfekte edilerek şebekeye verildiğinden burada bir sorun oluşma potansiyeli görünmüyor.

Türkiye atık suların güvenliği ile ilgili hızlı adımlar atıyor. 9 Nisanda  yayımlanan genelge çok olumlu bir adım oldu.Yanlız burada  arıtılmış atık suyun dezenfeksiyon standartlarının bilimsel kuruluşlar tarafından çalışılarak tesbit edilmesi de önemli. Akarsuların kendi kendini temizleme özelliği vardır. Akarsular havadan oksijen alır ve içindeki mikroorganizmalara oksijen temin eder. Bu da suyun kendi kendisini arıtmasına yardımcı olur. Bu dengenin  ve doğal çevrenin aşırı klor ile bozulmaması da önemlidir. 

Alıcı ortamlar akım kirlilik modellerine ihtiyaç var. Arıtılmış atık suları alıcı ortama müsaade edilebilir bir kirlilik yükü oluşturacak şekilde bırakmalıyız.”

Türkiye’de de ölçümler başlıyor  

Dursun Yıldız açıklamalarına şöyle devam etti; 

Yine 14 Nisan da Tarım ve Orman Bakanı Dr. Pakdemirli COVID-19 Virüsünün su ve atıksulardaki varlığınının araştırılacağını ve bu konuda olası risklere karşı erken uyarı sisteminin geliştirileceğini açıklaması da çok ileri bir adım oldu. Buna göre Türkiye çapındaki atıksu arıtma tesislerinin giriş ve çıkışlarında 24 saatlik kompozit atıksu numuneleri alınacak. Ancak bu uygulamaların hızla başlaması ve bunun için de takip ve denetimi gerekli  
 
Literatürde kanalizasyondaki COVID 19 virüsü ölçümlerinin maliyetinin çok yüksek olmadığı belirtilmiş. 

Kanalizasyon taraması ile erken uyarı mümkün 

Dursun Yıldız Su Politikaları Derneği olarak bu alanda dünyadaki araştırmaları,yapılan çalışmaları takip ettiklerini belirterek şunları belirtti; 

SARS MERS gibi Korona Ailesi virüslerine insan dışkısında ve atık su ve kanalizasyon sitemlerinde rastlandığı önce Dünya Sağlık Örgütü’nün 3 Mart 2020 tarihindeki teknik  açıklamasında  yer aldı. Bu virüslerin dışkıdaki mevcudiyetinden yola çıkılarak son iki ayda yapılan çalışmalarda  Yeni Korona Virüsün izine ABD, İsveç, Hollanda Ve Danimarka ‘daki kanalizasyon  sistemlerinde rastlandı.Çeşitli ülkelerde bu çalışmalar hızlandı.

Kanalizasyonlarda yapılacak tarama sonucu elde edilecek virüs konsantrasyonu ile  bir topluluktaki vaka sayısı ilişkisinin belirlenmesinin mümkün olduğu ileri sürülüyor. Bilimsel çalışmalar COVID-19 virüsünün enfeksiyondan sonraki üç gün içinde dışkıda ortaya çıkabileceğini ortaya koymuş durumda.Kanalizasyon taramalarının   koronavirüsün  yaygınlığı konusunda  test taramaları tamamlanana kadar geçen zamanda  daha iyi ilk tahminler verebildiği belirtiliyor.

Uzmanlar kanalizasyon taramasının bir erken uyarı aracı olabileceğini ve o bölgede asemptomatik vakaların olduğuna dair bir ikaz  metodu olarak fayda sağlayabileceğini belirtiyor.

Hollanda’da birçok atık su siteminde   COVID-19 Virüsü ve RNA  tespitleri yapmış olan  Prof. Medema kanalizasyonda virüs taramasının faydaları konusunda  çok iddialı.

Prof. Medema sağlıkçılar testlerle  sadece buzdağının görünen kısmını ortaya çıkartabilirler, Asemptomatik  vakaların tespitinde ( ki bunlar vakaların yaklaşık % 50 -60 ı olarak tahmin ediliyor ) kanalizasyon taraması  çok daha iyi tahminlerin yapılmasını sağlar açıklamasını yapıyor.

Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız yukarıdaki açıklamalardan sonra şu öneri ve değerlendirmelerde bulundu;

İstanbul başta olmak üzere Ankara ve İzmir’in  ,Yoğun hasta bakılan Pandemi hastaneleri kanalizasyon çıkışlarında , vaka sayısı yoğun bölgelerin kanalizasyon şebekesi toplanma noktalarında ve atıksu arıtma tesisi çıkışlarında ölçüme hemen başlanabilirse iyi olur. Böylece  elimizde artış hızının  takibi ve sürecin sonlandırılması konusunda ilave veriler olur..İl Pandemi kurulları alacağı kararlarda bu verileri de kullanır “

Virüsler insanlık tarihi boyunca büyük salgınlara neden olmuş. Bundan sonra da  bu risk var.Bunun yanısıra yapılan çalışmalarda suyla bağlantılı  salgınların% 80'inden fazlasının  suyun arıtımı  ve dağıtım şebekesindeki sorunlardan kaynaklandığı tesbit edilmiş.Bu nedenle bu alanda teknoloji destekli, çevre ve halk sağlığı duyarlı çalışmaların artması gerekiyor. 

Son dönemde çıkartılan genelgeler ve yönetmelikler ile Türkiye atıksu güvenliği konusunda önemli adımlar atıyor. Tarımsal sulama kullanılan atıksuların dezenfeksiyonu önemli.  Kanalizasyonda virüs  tarama  çalışmalarına başlanması da  salgının kontrolü için sağlayacağı faydaların yanısıra hem bir veri bankasının oluşması hem de  bu alandaki bilimsel araştırmalar için önemli bir altyapı oluşturacak. 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri