“Politics” bir işin yapılma yolu, “policy” ise bir işin yapılma yöntemi veya bir konudaki hareket tarzı olarak ele alınabilir. “Policy” bir politik teorinin veya felsefenin (politics) pratiğe geçirilmesi için bulunan uygulama yöntemi olarak da ele alınabilir.
Su ve Politika kelimeleri birlikte ele alındığında önce akla su politikası veya suyun temini ve yönetimi ile ilgili politikalar gelir. Aslında bu “su yönetimi politikalarını” teknik ve politik bölümler olarak ayırmak mümkündür. İşin teknik tarafına bakıldığında gerek su kaynakları politikası gerekse su hizmetleri politikasının evrensel bilim ve mühendislik kurallarına tâbi olduğu görülür.
Bu manadaki Politika’nın tanımına geldiğimizde ise bu açıklık görülmez. Örneğin “politika” ülkemizde hem “policy” hem de “politics” şeklinde iki anlamlı bir kelime olarak kullanılır. “Policy” aslında bir iş konusunda ne yapılacağı ve bunun nasıl yapılacağı şeklindeki hareketlere denir. Ancak “politics” dendiğinde ise bu işin temel siyaseti yani temel prensiplerini belirleyen felsefesi anlaşılır.
Aslında Politika (Politics), Antik Grek Uygarlığından bu yana insana-özgü bir toplumsal sistemin temel prensiplerini belirleyen felsefe dalı olarak da tanımlanmaktadır. “Politics” esas olarak bir işin nasıl yapılacağının yolunu gösterir.
Su konusuna dönersek bu konunun teknik boyutunda, teknik politikasında (policy) çok fazla “politics” olmaz. Ancak yönetim kısmına gelince bu işi kimin ,nasıl, hangi kurallara uyarak yapacağı ve bundan kimin ve nasıl yararlanacağı hususları bir politika yani “politics” konusu olarak ortaya çıkar.
Özetleyecek olursak “politics” bir işin yapılma yolu, “policy” ise bir işin yapılma yöntemi veya bir konudaki hareket tarzı olarak ele alınabilir. “Policy” bir politik teorinin veya felsefenin (politics) pratiğe geçirilmesi için bulunan uygulama yöntemi olarak da ele alınabilir.
Bu kavramlardan yola çıkarak ve İngilizce deyimleri kullanarak; Türkiye’de Su yönetiminin yapılma yöntemi konusunda bir politikanın (Hydro –Politics’in) var olduğu ancak bunun uygulama yöntemlerinde ise (Hydro-Policy) birçok eksiklikler yaşandığı görülür.
Politik Felsefe
Yukarıda da belirtildiği gibi bir ülkenin pratik politikasının (policy) amaçlarını ve uygulanma yolunu belirleyen şey politik felsefedir (politics). Politik felsefenin temel işi, özel politik problemleri çözmek değildir. Politik felsefe: olayların genel eğilimini belirleyen, bu eğilimin sebeplerini bulup, sonuçlarını kestiren; temel toplumsal problemleri teşhis edip çözüm öneren soyut bir teoridir. Mesela, politik felsefe (Politics), "Siyasi yönetimler hangi malların fiyatını hangi yöntemlerle tespit etmelidir?" gibi sorulara cevap aramaz; önce siyasi yönetimlerin böyle bir hakka sahip olup olmadıkları sorusunu cevaplandırır. Yani bu işin yapılma yolunu sorgular ve belirler.
Su (ve) Politikaları
Su ve politika arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi için bu iki kelimenin anlamlarından başlayarak konuyu incelemek uygun olacaktır. Bu kelimelerden su için açıklanacak bir şey yoktur. Ancak bu suyun doğal su kaynağı mı yoksa yapay su üretimi mi olduğu, bu konu politika ile ilişkilendirildiğinde önem taşımaya başlayacaktır. Bu nedenle bu konuyu kaydederek “Politika” yukarıda açıkladığımız “politics” kelimesine geçelim:
Politikanın hepimizin kafasında bıraktığı imaj gibi çok sayıda, değişik ve farklı anlamları vardır:
- Politika her şeyden önce bir yönetme sanatı veya bilimidir, yani siyaset bilimidir.
- Hükümet/devlet icraatlarını etkileme, değiştirme veya yönlendirmek işidir.,
- Devlet yönetimini veya kontrolü ele geçirme ve elde tutma bilgisi veya sanatıdır.
- Bireyler ve gruplar arasında güç ve liderlikle ilgili olan rekabettir.
- Birtakım maharet ve hünerlerle, çoğu kez dürüst veya ahlaki olmayan şekilde uygulamalarla karakterize edilen etkinliklerdir.
- Bir toplumda yaşayan insanlar arasındaki ilişkiler karmaşasının bir toplamıdır.
- Yaşanılan zaman veya gelecek için kararlar almak ve uygulamak için koşullar ve verilerin ışığında alternatifler arasından seçilen eylem veya eylemleri ortaya koymak, belirlenen yöntem veya biçimlerde uygulamaktır.
- Özellikle bir devlet organının uygulanabilir icraat ve genel amaçlarını ana hatlarıyla açıklayan yüksek düzeyli planlardır.
Bu tanımlara dayalı olarak su (ve ) politikaları sözcüğü daha kolay anlaşılabilir. Yukarıdaki tanımlar arasından en uygun olanı seçilerek “su politikası” tanımlanabilir. Kamu hizmeti, faiz sübvansiyonu, su hakkı, şu güvenliği, kalite kontrolu, bedel tayini ve kamu teşvikleri vb. uygulamaları birer su hizmetleri politikası örnekleri olarak ele alırsak, su politikası: bu doğal kaynağı tüm kesimlere erişilebilir bir fiyatta, uygun kalitede ve sürekli olarak temin edebilmek için gerekli yöntem, araç ve uygulamalar şeklinde tanımlanabilir.
Ancak daha çok suyun bir kamu hizmeti olduğu kabulü ile yapılan bu tanım son dönemde değişmektedir. Su daha çok diğer yaşamsal olmayan ihtiyaçlar gibi ticarete konu edilebilecek bir ihtiyaç olarak kabul edilmektedir. Bu da su politikalarını sosyal olmaktan daha çok ekonomik temelli duruma getirmektedir.
Bu kapsamda “su ve politika kavramları” daha çok insanların günlük içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarına olan ulaşımda birbirlerine yaklaşmakta ve yaşama hakkı açısından belirleyici bir özelliğe sahip olmaktadır.
Her insan sağlıklı ve güvenilir suya erişme ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahip olmalıdır, anlayışı herkesin katılacağı bir politikadır. Ancak bu şekilde ifade edilen genel anlayışın uygulamada geçerli olabilmesi bazı koşullara bağlıdır. Örneğin suya erişme konusunda fırsat eşitliği ancak kamu hizmeti anlayışı ile yaratılır. Bu hizmet bir kamu hizmeti olarak verilmeyecekse fırsat eşitliğinin aynı zamanda tüm toplumsal kesimler için olanak eşitliğine dönüştürülmesi gerekir. Bu da su ve politikaları konusu ile birlikte bu hizmetin hangi politikalarla (politics) ele alınması gerektiğini tekrar önümüze koymaktadır
Kaynakça
Prof.Dr. Zeynel Cebeci “Tarımsal Bilişim: Politikalar ve Yaklaşımlar” Akademik Bilişim Konferansı 2003, Tarımsal Bilişim-II (Tarımsal Bilişim Politikaları Paneli), 3-5 Şubat 2003, Çukurova Üniversitesi, Adana.