AKP hükümetinin Suriye’de Beşar Esad yönetimiyle diyaloğa açık kapı bıraktığı açıklamalar gündemdeki yerini koruyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen ay yaptığı açıklamada “Bizim Esed’i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok. Devletler arasında siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz” demişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Suriye ile Türk istihbarat örgütleri arasında temasların olduğunu, Türkiye’nin Suriye ile diyalog için ön şartları olmadığını söylemişti.
Uluslararası haber ajansı Reuters’a konuşan kaynaklarsa, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın son birkaç hafta içinde Şam'da Suriyeli mevkidaşı Ali Memluk ile çok sayıda görüşme gerçekleştirdiğini aktarmıştı. Son olarak Suriye’den de önemli bir açıklama geldi.
‘SURİYE’NİN TÜRKİYE’DEN BİRÇOK TALEBİ VAR’
Suriye'nin son Ankara Büyükelçisi Nidal Kabalan, Türkiye ile Suriye arasında ilişkilerin normalleşmesi sürecinde sınırlı da olsa bir ilerleme olduğunu, gelinen noktada Şam'ın Türkiye'den somut bir adım beklediğini söyledi.
Şam'dan telefon yoluyla BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Kabalan, Suriye yönetiminin genel olarak normalleşmeden yana olduğunu, öte yandan Suriye'nin Türkiye'den birçok talebi bulunduğunu ve ilk aşamada Türkiye'deki Suriyeli muhalif TV kanallarının yayınlarının durdurulmasının önemli bir iyi niyet göstergesi olarak görüleceğini belirtti.
Türkiye’deki gelişmelerin Suriye'de hem kamuoyunda hem de hükümet çevrelerinde dikkatle takip edildiğini belirten Kabalan, Şam'ın normalleşme konusunda henüz resmi bir açıklama yapmadığını çünkü Türkiye'den somut bir adım beklediğini kaydederek “Hepimiz olayların nasıl gelişeceğini, Erdoğan ve diğer Türk yetkililer tarafından Suriye ile ilişkilerin yeniden başlaması konusunda yapılan açıklamaların somutlaşıp somutlaşmayacağını bekliyoruz” dedi.
‘KOŞULLAR NORMALLEŞMEYE DAHA UYGUN’
Eski büyükelçi, “Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi kesinlikle Suriye halkının ve Suriye devletinin çıkarınadır. Belki de yeni bir dünya düzenini gözlemliyoruz. Ukrayna'daki savaş birçok ülke üzerinde etkide bulundu. Bölgenin çeşitli parçalarında yaşanan gerilimler ise daha önce çok daha sert bir tutum alan ülkeleri, yeni açılımlara ikna etti. Dolayısıyla koşullar bugün Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin yeniden geliştirilmesi için daha uygun” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Kabalan, “Türkiye, Suriye'deki gerginliğin artışının bir parçasıydı. Dolayısıyla bu gerginliği azaltmaya başlayacak olan da Türkiye” yorumunda bulunarak Suriye'nin Türkiye'den beklentilerini şöyle sıraladı:
– İdlib Eyaleti'nin kontrolünün tamamen Suriye yönetimine geçmesi
– Halep-Lazkiye arasındaki M4 karayolunun kontrolünün yine yönetime verilmesi
– Suriyeli kurumlar ve kişilere yönelik yaptırımların kaldırılmasının sağlanması
– Hem Türkiye hem de bölge ülkelerinin terörist olarak tanımladığı gruplara askeri, mali ve istihbarat desteğinin kesilmesi
‘TERÖRLE MÜCADELEDE İŞ BİRLİĞİ VARDI’
“Bunlar Suriye'de olumlu karşılanacak ve Şam bu adımlara kesinlikle karşılık verecektir” diyen Kabalan, Türk ordusunun Suriye'nin kuzeyindeki varlığına da karşı çıktıklarını kaydetti. Kabalan, ilişkilerin gerçek anlamda normalleşmesi ve büyükelçiliklerin açılması aşamasına geçilmesi için ise zamana ihtiyaç olduğunu söyledi.
“İster Kürt ister Arap ister Türkmen vs. olsun, tüm illegal grupların silahlı varlığına karşıyız. Terörizmin de net bir tanımına ihtiyacımız var” diye konuşan Kabalan, “Ankara'da büyükelçilik görevini yürütürken Türk ve Suriyeli istihbarat görevlileri arasında sistemli bir şekilde üst düzey toplantılar olurdu. Suriye ile Türkiye arasında, Suriye'nin kuzeyinde terörist Kürt gruplarının kontrolü konusunda ciddi bir iş birliği vardı. Öncesinde de Adana anlaşması imzalanmıştı” ifadelerini kullandı.
GÖÇMENLERİN SURİYE’YE DÖNÜŞÜ
Kabalan, önümüzdeki dönemde iki ülke arasındaki önemli gündem maddelerinden birinin Suriyeli göçmenlerin ülkelerini dönüşü olacağını belirtti. Suriyeli göçmenlerin farklı ülkelerde siyasi amaçlar için kullanıldığını öne süren Kabalan, “Türkiye'deki mültecilerin önemli bir bölümü dönmek istiyor” yorumunu yaptı.
Kabalan, Suriye’ye dönenlerin çeşitli insan hakları ihlalleriyle karşılaştıkları yönündeki açıklamalara karşı çıkarak “Suriyeli mültecilerin geri dönüşü konusunun yakın bir gelecekte halledilebileceğini düşünüyorum. Mültecilerin büyük bir bölümünün güvenli bir şekilde ülkelerine dönebileceğine inanıyorum. Bir tanesi yeni olmak üzere birçok af çıkartıldı. Suriye yönetiminin dönenleri tutuklandığı propagandası yapılıyor. Yüzbinlerce insanın döndüğünü ve silah taşımış kişilerin dahi normal yurttaşlar olmayı kabul ederek döndüğünü biliyorum” dedi.