Tarihe Işık Tutan 12 Antik Yerleşim Yeri

Yüzyıllardır ayakta kalmayı başararak eski medeniyetlerden günümüze ışık tutan çok güzel antik kentler var. Peki bunlardan kaç tanesini biliyoruz?

Büyük Şehirlerde Gürültü Kirliliğinin Önüne Geçmek İçin Yapabileceğimiz 8 Şey

Doğayla Bütünleşmek İsteyenlerin Kendilerini Huzur İçinde Hissedecekleri 10 Milli Park

1. Efes Antik Kenti - İzmir
Elbette ülkemizdeki en bilinen ve eski antik kentle başlıyoruz. Yapılışı  M.Ö. 6000 yıllarına dayanan bu şahane yapının Hellenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemlerini yaşadığı biliniyor. Ayrıca dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı da burada yer alıyor.

2. Afrodisias Antik Kenti - Aydın
Aydın'ın Karacasu ilçesinde yer alan Antik Kent, nehir havzasında olmasından dolayı M.Ö. 6. yüzyıldan beri yerleşim olan bir bölge. M.Ö. 1. yüzyılda Roma İmparatoru Augustus tarafından “Tüm Asya’dan kendime bu kenti seçtim” sözleriyle koruma altına alınmış ta o dönemden. Afrodisias Antik Kenti çevresinde bulunan önemli antik mermer ocakları ile birlikte 2017 yılında Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmiş.

3. Aizonia Antik Kenti - Kütahya
Kütahya şehir merkezine 57 km. uzaklıkta bulunan Çavdarhisar İlçesi'nde yer alan Aizonia Antik Kenti, en parlak dönemini ikinci ve üçüncü yüzyılda yaşamış. Her ne kadar günümüzde eski ihtişamı kalmamış olsa da Bizans Döneminde piskoposluk merkeziymiş. 

Kentte Zeus adına inşa edilen Anadolu'nun en iyi korunmuş tapınağı yer alıyor. Ayrıca büyük bir tiyatro ile buna bitişik stadyum, biri mozaikli olmak üzere iki hamam ve gymnasium, Kocaçay üzerinde iki adedi halen kullanılır durumda olan beş köprü ile antik baraj, borsa binası, sütunlu caddeler, nekropol alanları ve Meter Steune'nin kutsal mağarası da bulunuyor.

4. Göbeklitepe - Şanlıurfa
Üzerine filmler, diziler, belgeseller çekilmiş, dünya tarafından haberleri yapılmış olan Göbeklitepe'yi artık bilmeyen kalmadı. 1963 yılında keşfedilen ancak gerçek değeri 1994 yılında anlaşılan Göbeklitepe'nin 12.000 yıl öncesine dayanan bir tarihi olduğu anlaşılmış. 

Bu bölgeyi henüz tarım yapmaya başlamamış avcı toplayıcı insan gruplarının inşa ettiği de ortaya çıkan gerçeklerden bir diğeri. Ayrıca T biçimli dikilitaşların en büyüğünün ağırlığı 16 tonu aşıyor! Nasıl inşa edildiğini çok merak ediyoruz...


5. Hattuşaş Antik Kenti - Hitit Başkenti - Çorum
3500 yıl önce kurulmuş olan bu kentte büyük medeniyetlerden olan Hititlerin yaşam tarzlarını rahatça öğrenmek mümkün. 1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Hattuşaş Antik Kenti, Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olarak Anadolu’da yüzyıllar boyu çok önemli bir merkez olma özelliğini taşıyor.

Yalnız Yerüstü Değil Yeraltı da Zenginliklerle Dolu: Ülkemizde Mistik Harikalara Ev Sahipliği Yapan 13 Mağara

Yaz Geldiğinde Bir Başka Güzel Olan 12 Doğa Harikası Lokasyon

6. Aspendos Antik Kenti - Antalya
Yalnızca ülkemizin değil tüm Akdeniz bölgesinin en önemli antik kentlerinden biridir Aspendos. Bunun sebebi ise buranın şimdiye kadar en iyi korunagelmiş Roma Dönemi tiyatrosu olmasıdır. Her yıl binlerce yerli, yabancı turistin ziyaret ettiği Aspendos'ta pandemi öncesi halen konserler ve etkinlikler veriliyordu.

7. Troya Antik Kenti - Çanakkale
Çocukluğumuzdan beri bize anlatılan efsanelerin arasında en iyi bildiklerimizden biri Troya. Homeros’un İlyada ve Odysseia destanlarında geçmesi nedeniyle dünyanın da en önemli antik kentlerinden biri aslında. Burada yapılan kazılar sonucu tam 9 kültür katmanı olduğu tespit edilmiş, destanla en çok benzerlik gösteren katman ise M.Ö. 1700-1000 yıllarını gösteriyor.


8. Myra Antik Kenti - Antalya
Antalya'nın Kale (Demre) ilçesinde bulunan Kaş - Finike arasındaki çarpıcı kaya mezarlarıyla ünlü Myra Antik Kenti Noel Baba'nın yani Aziz Nicholaos'un doğduğu yer olarak biliniyor. 

Myra'nın görkemli tiyatrosu oldukça sağlam olarak günümüze kadar gelebilmiştir. Arkasındaki dik dağın yamacında kurulan tiyatronun çevresi büyük ölçüde kayalara oyulmuştur. Tiyatro daha sonraları arena olarak da kullanılmış.


9. Ani Arkeolojik Alanı - Kars
Öncesinde pek kıymeti bilinmese de son yıllarda popülerleşen Doğu Ekspresi ile birlikte bilinirliği artan bir yer Ani. Aslında yüzyıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu yerleşim yerinin asıl önemli özelliği "1001 Kilise Şehri" olması. Bu bölgede şimdiye kadar 40 kilise, şapel ve anıt mezar tespit edilmiş! Aynı zamanda bu bölgenin İpek Yolu üzerinde yer almasından kaynaklanan yoğun ticaret ve bundan doğan yerleşimlerle Ani'de çok kültürlü bir yaşam alanı varmış.

10. Hierapolis Antik Kenti - Denizli
Pamukkale Travertenlerinin hemen yanında yer alan Hierapolis, antik çağlardan bugüne kadar ulaşan en çarpıcı merkezlerden biri olarak biliniyor. Adını Bergama’nın kurucusu Telephos’un eşi Heira’dan aldığı düşünülen şehir, eski kaynaklara göre metal ve taş işlemeciliği ve de dokuma kumaşları ile ünlüymüş. Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış olan bu kentinsdsass, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olduğu biliniyor.

Bu Doğa Harikalarının Ülkemizin Neresinde Olduğunu Bulabilecek misin?

İklim Değişikliği Nedeniyle Daha Çok Korumamız Gereken Canlı Türleri

11. Laodikeia Antik Kenti - Denizli
Adını dönemin kralının karısından alan bir başka antik kent de Laodikeia. M.Ö. 3. yüzyıl ortalarında kurulduğu düşünülen kentte Hıristiyanlığın ilk 7 kilisesinden biri de yer alıyor. Denizli'nin 6 km. kuzeyinde yer alan antik kentte aynı zamanda yaklaşık 20.000 kişi alabilecek büyüklükte bir tiyatro da vardır.

12. Zeugma Antik Kenti
Belkıs/Zeugma, Gaziantep’in Nizip ilçesinin 10 kilometre doğusunda, tepeler üzerine kurulmuş bir kent. 

Büyük İskender’in generallerinden I. Selevkos Nikator, M.Ö. 300’de, Büyük İskender’in, Fırat Nehri’ni geçtiği yerde, Selevkeia Euphrates ismiyle bir kent kurmuş. Bu kentin karşısına da eşi Apama’nın adıyla ikinci bir kent kurarak, bu iki kenti bir köprüyle birbirine bağlamış. Kent, M.Ö. 31’den itibaren Roma’ya bağlanarak adı geçit-köprü anlamında “Zeugma” olarak değiştirilmiş. Roma Dönemi'nde kent altın çağını yaşamış. M.S. 256 yılında Sasani Kralı I. Şapur, maalesef Zeugma’yı ele geçirerek yakıp yıkmış. Bu tarihten sonra da Zeugma bir daha eski ihtişamına ulaşamamış. Ne büyük bir kayıp...


Daha sürdürülebilir bir yaşam, daha güzel yarınlar ve güzel ülkem doğa bize emanet!
Ülker olarak, “Önce Ülkem, sonra Ülker” ilkesiyle “Güzel Ülkem Doğa Bize Emanet” diyoruz ve sürdürülebilirlik konusunu önemsiyoruz! 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri