Britanya’nın ünlü şairi Lord Byron’ın tek meşru çocuğu Lovelace, kendisini bir analiz uzmanı ve metafizikçi olarak tanıtıyordu. Hipnoz ve kafatası şekline göre kişilik analizi yapıyor, bir yandan da ünlü matematikçi ve mühendis Charles Babbage’la çalışarak, Babbage’ın geliştirdiği dev mekanik makinelere destek veriyordu.
‘ANALİTİK MAKİNE’
“1830’larda, Lovelace henüz 17 yaşındayken başlattıkları bu ortaklık, genç kadının matematiğe duyduğu tutkuyla farklı bir boyuta taşındı. Teoride bambaşka ve çok daha gelişmiş makineler yaratma planları yapıyordu.” Analitik Makine adını verdiği bu yeni sistem, karmaşık sayıları bile hesaplayabilme becerisine sahip olacaktı. Ancak ne yazık ki Babbage ve Lovelace dışında hiç kimse bu planı anlayıp, bahsettiği türden bir makinenin gerçek potansiyelini göremedi. İşte bu, bilgisayarların ilk mekanik atası olabilecek makineydi ve genç bir kadının zihninde gelişti.
BİR HESAP MAKİNESİNDEN FAZLASIYDI
Bir hesap makinesinden fazlası olan Analitik Makine, kullanıcının, delgili kartlarla ilettiği komutlarla beslenerek harekete geçiriliyor, istenilen her türlü matematiksel görevi yerine getirebiliyordu. Daha doğrusu, hayata geçirilebilse böyle olacaktı. Lovelace bu makinenin karmaşık matematik problemlerini çözerken nasıl çalışacağını belirleyen talimatları bile yazdı. Çalışmalarını inceleyen uzmanlar, onun tarihteki ilk bilgisayar programını yazdığını söylüyorlar.
Lovelace kusursuz bir eğitim almış olsa da kadınların henüz üniversiteye girmelerine izin verilmeyen bir çağda yaşadı. Bu nedenle eğitimini Charles Babbage’la tamamladı. Hatta Babbage’ın, geleceğe damgasını vuracak makinelerle ilgili öngörülerini birkaç adım ileriye taşıyarak, bunların sadece sayılarla uğraşmayacağını, harfler ve imajlarla da çalışabileceklerini söylüyordu. Hatta müziğe bile el atabilirlerdi. Bir başka deyişle, günümüz modern bilgisayarlarının sergilediği becerileri tarif etti.
Analitik Makine: Babbage ve Lovelace’ın makinesi hayata geçebilse böyle görünecekti.
Zamanın zanaatkârları, Lovelace’ın onlara tarif ettiği karmaşık mekanik parçaları üretebilselerdi, hiç kuşku yok ki o ilk bilgisayarın yaratıcısı olmayı da başarırdı. Sadece modern bilgisayarların işlemcisine karşılık gelen bir parçayı elde edebildi ki bunu da Babbage’ın oğlu üretti.