NURAY BAŞARAN
Hem hayvancılık, hem de sebze –meyve konusunda sıkıntılar vatandaşın filesine vurduğu noktada dikkatler ‘Tarım’a toplanmışken; son 10 yılda Tarım Bakanlığı’nda olup bitenler ya da bir başka deyimle, uygulamalar bize bugüne gelişin ip uçlarını da veriyor …
Personel politikalarındaki eş-dost ve akraba ilişkileri zaten bakanlıkta ayyuka çıkmış durumda. Üstelik de bunları bilmeyen yok. Ki bunların bir kısmını da buradan yazmıştık.
Gelen ihbarlar gösteriyor ki, son yıllarda daha epey siyasinin damadı, kızı, oğlu için bu bakanlıkta istihdam uygun bulunmuş. Bir kısmı da , buradaki işleri yapamamış gitmiş. Mir Dengir Fırat’ın damadı gibi istifa edip gidenler de var yani…
Bir de personel oluşturma kısmında; bakanlıkla iş yapan ve geliştiren önemli firmaların temsilcileri ve onların ortaklarının Tarım Bakanlığı’nda istihdamı konusu var. Bu da ayrı bir yazı konusu olacak kadar geniş ve önemli bir durum. Ve çok önemli isimleri barındırıyor. Yani ‘paralel personel yapılanması’ çok önce başlamış bakanlıkta (!) Ki bunlar belgeleriyle mevcut. Ve yazacağız. Elimizdeki belgeleri de Emniyet’e teslim edeceğim.
Bu arada Tarım Bakanlığı’nda en büyük suiistimallerin olduğu iki önemli alan var:
Birisi Toplulaştırma. Diğeri Hayvancılık.
Bunların hepsini inceleyeceğiz….
Ama sıkı durun! Şimdi açıklayacağım konu, şaka hatta fıkra gibi bir konu…
Zira Tarım Bakanlığı’nın çiftçiye dağıttığı DOĞRUDAN DESTEKLER, yıllarca bakanlıkça yapıldığı düşünülürken; kurumda kadrosu bile olmayan, ‘Sözleşmeli’ bir personelin evinden (hatta yatak odasından) dağıtılmış!!!!
Nasıl mı?
Tarım Bakanlığı’nda 1999 yılında Doğrudan Gelir Desteği uygulaması başlar.
Bunun için de 2002 yılında Doğrudan Gelir Desteği Ödemesi Yapılanmasına ve Bu amaçla Çiftçi Kayıt Sisteminin Oluşturulmasına İlişkin Tebliğ yayınlanır.
Tarımda en önemli destek niteliğinde olan Doğrudan Gelir Desteği ödemeleri, 2002 yılında ve İlk aşamada 280 trilyon liralık kaynak ayrılmasıyla 14 ilden başlar. Yıllar içinde de rakamlar artarak devam eder.
Şimdi, ‘ bunda ne var?’ diyeceksiniz.
Her şey, bu paranın kime nasıl dağıtılacağına geldiğinde başlayan süreçte oluşturulan Çiftçi Kayıt Sistemi yazılımı ve kullanımı ile (kısa adı ÇKS) ile başlıyor.
Zira bakanlıkta bu sistemi kullanacak kimse bulunamıyor. Yani onca eş-dost akraba kadroya alınıyor ama o sırada sözleşmeli ve yine asıl mesleği bilişim olmayan İnşaat Mühendisi Murat Y. , Tarım Bakanlığı ayağında bu işten sorumlu oluyor.
Murat Y. , bu konuda da başarılı oluyor. Aslında işi de ‘götürüyor!’ O kadar başarılı oluyor ki, bu alanda bakanlıktaki tek işi bilen ve tek sorumlu haline geliyor. Bu da Murat Y.’yi vazgeçilmez hale getirip, sürekli sözleşmesinin de yenilenmesini sağlıyor. Adeta ‘ALO MURAT’ (!)
Fakat bu iş öylesine meşakkatli ve büyük bir iş ki , binlerce çiftçinin işlemini yapabilmenin mesaisinden midir, yoksa farklı bir şeyden midir , bilinmez ama bir süre sonra Y, bu sunucuları evine taşıyıveriyor.
Bunu yaparken de kimsenin ruhu bile duymuyor. Zira, Tarım Bakanlığı’nın bu konulardan anlayan başka elemanı yok!
Ancak bu ‘Doğrudan Gelir Desteği’nin Allah’tan ki başka da tarafları var. Ziraat Bankası ve Hazine gibi…
Aradan yıllar geçiyor… Bir gün Hazine görevlileri, bir konuda bir evraktaki problem nedeniyle, evraktaki sunucunun ne kendilerine, ne de Tarım Bakanlığı’na ait olmadığını fark ediyorlar. Vee IP numarasına bakıyorlar.
O zaman anlaşılıyor ki, o sunucu artık Murat Y’nin evinde. Bakanlık koridorlarında ise, Y’nin bu çalışma sistemi ile ilgili olarak, ‘Ne evi Murat Y’nin yatak odasındaydı’ espirileri bile yapılıyor.
Bu durumun etik, suiistimale açık taraflarını bir tarafa bırakıp, sizlere sadece aşağıda bu destek için çiftçiden istenen belgelerin listesini -bakanlığın resmi sitesinden aynen- alıntı yaparak yayınlıyorum.
İşte tüm ‘TC Tarım Bakanlığı’na çiftçinin güvenerek verdiği bu belgeler, bakanlıkta kadrolu bile olmayan (yani devlet memuru bile olmayan) sözleşmeli birisi tarafından evine götürülüyor.
İŞTE DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ (DGD) ÖDEMESİNDE İSTENEN O BELGELER;
* Başvuru dilekçesi (Tarım İlçe Müdürlüğünden alınacak)
* Çiftçi Kayıt Formu (Tarım İlçe Müdürlüğünden alınacak)
* T.C. Kimlik numarasını taşıyan nüfus cüzdan fotokopisi ve aslı
* Çiftçi belgesi aslı ve 1 adet onaylı sureti (İlçemizde Ziraat odası bulunmadağından, İlçe Tarım Müdürlüğünce hazırlanacaktır)
* Hisseli tapularda diğer hissedarlardan alınan muhtar onaylı muvafakatname veya noter onaylı tek taraflı Taahhütname (Ek 6)Tarım arazisinin mülkiyeti (eş , anne, baba ve çocuklara) ait ise maliklerin onaylarının olduğu Taahhütname 2 (Ek 7 )-- (İlgili belgeler Tarım İlçe Müdürlüğünden alınacak)
* Yıl içinde araziyi işlediğine ve üretim yaptığına dair muhtar onaylı belge
* Başvuru sahibi Sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı ise (Emekli Sandığı-SSK-Bağ-Kur-Tarım Bağ-Kur gibi) durumunu gösterir belge
* Tarım arazisi başka bir gerçek ve tüzel kişiye ait ise muhtar ve iki azanın imzaladığı onaylı zirai ortaklık ve kira mukavelesi (Tarım İlçe Müdürlüğünce onaylanacaktır)
* Kendi malı - kiraladığı - kullandığı arazilerin güncel tarih ve onay içeren tapu kayıt örnekleri (İlçe Tapu Müdürlüğünce onaylanacaktır)
İşte çiftçilerin Türkiye Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı’na güvenerek verdikleri belgeler bunlar. Daha fazlasını yazamıyorum. Zira gizlilik arz ediyor. Ama daha çuvalda çok şey var. Yorumu size bırakıyorum. Yarın devam edeceğim..