NURAY BAŞARAN
Dün yayınladığımız belgelerden de anlaşılacağı gibi ,tarımımıza İngiltere Büyükelçiliği 3 yıl önce el koymuş(!)
Bu arada Türkiye’de partner olarak seçtiği Boğaziçi Üniversitesi’nde ise ne ziraat fakültesi, ne de veterinerlik fakültesi var?
Sizce bir ülke, diğer ülkenin tarım politikalarını neden bu kadar araştırır?
Bunu sözde fayda olsun diye yapmaya kalkıştığında ise, bünyesinde ziraat ve veteriner fakültelerinin olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet üniversitelerini değil de, neden ne tarım ne ziraat alanında eğitim vermeyen Boğaziçi Üniversitesi’ni tercih eder?
Ve en önemlisi tüm bunlar ortadayken, bu insanların ülkemizde başıboş ‘at koşturmasına’ kim nasıl izin verir? Yoksa onlar da ‘at koşturdukları’ için mi gözlerinden kaçtı dersiniz? Malum Bakanlıkta yarış atı edinme modası var…
Ey uzun ve yalnız adam! Kes ‘racon’u!
Bu hafta Ziraat Bankası Genel Müdürü ilginç bir açıklama ile gündemimize geldi. Kuruluş amacı çiftçiyi desteklemek olan Ziraat Bankası ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, ülke tarihinin en büyük medya sahipliği değişimini ifade eden Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na satışında kullanılan Ziraat Bankası kredisiyle ilgili olarak, "Paramız vardı, verdik” dedi.
Ben şimdi soruyorum:
-Sayın genel müdür, paranızı neden çiftçiye vermediniz?
-Neden çiftçiyi Denizbank’a mahkum ettiniz? Size hatırlatmak isterim ki bankanızın resmi internet sitesinde, bankanızın kuruluşu hakkında şöyle diyor:
‘23 Mart 1916'da Ziraat Bankası için yeni bir yasa çıkarılır. Yasanın 1. maddesinde "Ziraat Bankası çiftçilere kolaylık sağlamak ve tarımın gelişmesine yardımcı olmak için kurulmuştur" denilmektedir.
Ziraat Bankası bu amaçla tahvil çıkartabilecek, tarım işletmelerine ortak olabilecek, tohumluk, hayvan, tarım aletleri ve benzeri malzemeleri temin edip peşin ya da kredili olarak çiftçilere verebilecek, gereğinde satın aldığı toprakları çiftçilere dağıtabilecektir...’
Bu arada dün kendisine ulaşmaya çalıştığım VE BAZI BİLGİLER ALMAK İSTEDİĞİM Ziraat Bankası Genel Müdürü’nün yerine, bana akşam saatlerinde kurumsal iletişim görevlileri geri dönüş yaptı ve şu teklifte bulundu:
‘Genel müdürümüz çok yoğun. Gerekli açıklamayı da geçen hafta yaptı. Siz yazınızı yayınlamadan önce bize gönderin. Biz gerekli yerlerine açıklamamızı yazalım’
Şaka gibi değil mi?
Eee tarımın geldiği durum zaten ortadayken, daha fazlasını beklemek belki haksızlık olur(!)
Bu arada ‘paramız vardı verdik’ denilen tartışmalı kredileri olan, Ziraat Bankası’nın da aralarında bulunduğu kamu bankaları 2018'de Hazine'ye sıfır temettü (kâr payı) aktardı. Ziraat Bankası 2.3 milyar TL, Halkbank 1.3 milyar TL görev zararı açıkladı.
Gelelim Denizbank’a ….
Ve çiftçiye bu bankadan verilen krediler ile çiftçi ve tarıma yapılan zulüme…
Ve tabii ki bu bankanın tarihi misyonu ve bu misyonun nasıl hiç edildiğine!
Denizbank, 1938 yılında, Türkiye denizcilik sektörüne finansman sağlamak üzere bir devlet bankası olarak kuruldu.
1997 yılının başında, bir bankacılık lisansı olarak Zorlu Holding tarafından Özelleştirme İdaresi’nden satın alınan Denizbank’ı, 28 Eylül 2012 itibarıyla Rusya’nın en büyük bankası Sberbank tarafından satın alındı.
Sberbank, Denizbank'ı 3.5 milyar dolar bedelle satın aldı.
Bankanın toplam aktifleri, 31 Mart 2018 sonuçlarına göre 169 milyar 378 milyon TL. Bankanın ilk çeyrek kârı ise 606 milyon TL. Ve aynı yıl Denizbank’ın yüzde 99.85'inin satışı Emirates NBD’ye yapıldı. Dubai'nin en büyük bankası olan NBD'nın toplam varlık büyüklüğü 128 milyar dolar seviyesinde. 9 binden fazla kişiye istihdam sağlayan banka, Dubai'nin yanında Mısır, Suudi Arabistan, Hindistan, Singapure ve İngiltere'de faaliyet gösteriyor. Çin ve Endonezya'da ise temsilcilik ofisi olarak yer alıyor. Bankanın şube sayısı ise 230.
Bunları neden mi yazdım?
Ziraat Bankası’nın ilgi alanları değişince ,devreye Denizbank girdi. Denizbank Sberbankla beraber doğu ve güneydoğuda leblebi çekirdek gibi şube açtı. Kolay kredi imkanı sundu. Sektörü domine etti, bu arada tabiri caizse penetrasyonu sağladı. Alacağını aldı ve Arap sermayesine devretti.
Arkasında kim mi var?
HERKES BİLİYOR!
SONUÇ MU?
DEMEK Kİ PATLICAN BİBER DE BİR BEKAA MESELESİYMİŞ!!!!
DEVAM EDECEĞİM…