TBMM Başkanı Şentop: Belli Suçlara Mahsus Olmak Üzere İdam Cezasının Bulunması Gerektiği Kanaatindeyim

TBMM Başkanı Şentop,"Çok sınırlı olarak belli suçlara mahsus olmak üzere idam cezasının bulunması gerektiği kanaatindeyim." dedi

 TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Tekirdağ programları kapsamında Marmaraereğlisi ilçesine geldi.

TBMM Başkanı Şentop Marmaraereğlisi Adliye binası açılışı sonrası basın mensuplarının sorunlarını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin idam cezasının geri getirilmesi" konusundaki görüşlerini sorması üzerine Şentop, konuyla ilgili görüşlerini farklı zaman ve vesilelerde Anayasa Komisyonu Başkanı olduğu dönemlerde de dile getirdiğini anımsatarak, şunları belirtti:

"Çok sınırlı olarak belli suçlara mahsus olmak üzere idam cezasının bulunması gerektiği kanaatindeyim. Bunlardan bir tanesi eski tabirle teamülden, tasarlayarak adam öldürme, vahşice insan öldürme suçları bir de küçük çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar çerçevesinde sadece bunlarla sınırlı olmak kaydıyla idam cezasının olması gerektiğini düşünenlerden birisiyim."

Bununla ilgili akademisyen olduğu dönemlerde çalışmalar da yaptığının altını çizen Şentop, "Bu konuda cezanın gelebilmesi için bir Türkiye içerisinde anayasa değişikliğine ihtiyaç var, bir de Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde ek protokoller var bunlarla ilgili de değerlendirilme yapılması gerekir, bu konuda takdir parlamentomuzun, görüşülüp, tartışılması gereken bir konu."

Şentop, cezaların caydırıcı olması gerektiğine vurgu yaptı.

"Macron'a manevi fail olarak yazılır"

"Fransa’da Charlie Hebdo dergisinin Hazreti Peygamber’i tahkir eden karikatürleri yeniden yayımlama kararının ve Macron'un bu durumun ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesinin" sorulması üzerine de TBMM Başkanı Şentop şöyle dedi:

"Peygamber Efendimizin asabına söylediği bir söz var, 'İnsanları, ailenize, ana babanıza sövmelerini sağlamayın, istemeyin.' diyor, bunun üzerine birisi diyor ki 'Ya Resulullah hiç insan ana babasına sövülmesini ister mi?' diyor, "Siz başkasının ana babasına söverseniz onlarda sizinkilere söver.' diyor Peygamber Efendimiz.

Dolayısıyla burada Macron'un İslam'ın lideri Peygamber Efendimize, dünya üzerinde 2 milyara yakın İslam aleminin uğruna hayatını feda etmeyi göze alabilecek bir insana, bir peygambere bu şekilde hareket edilmesinin ifade özgürlüğü içerisinde bulunduğunu söylüyorsa kendisine, kendi değerlerine, ailesine ne varsa, bunlara karşı yapılabilecek hakaretlerin de ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu kabul ediyor demektir, bunun yolunu açar."

Değerler, inançlar ve kutsal değerler üzerinden konuşulurken dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Şentop, "Bunları korumak din özgürlüğünü korumanın bir gereğidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer insan hakları sözleşmeleri çerçevesinde insanların inandığı değerlere olan inancının korunması esastır, aksi halde toplumda huzursuzluklar ortaya çıkacak başka kötü hadiselerin müsebbibi olunmuş olur. Bu noktada meydana gelebilecek şeylerin sorumluluğu bence manevi faili olarak Macron'a yazılmalıdır, yazılacaktır Avrupa'da." diye konuştu.

"Adaletin tecellisinde en önemli unsur vicdandır"

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Marmaraereğlisi Adliyesi binası açılışında yaptığı konuşmada, geçen yıl meydana gelen depremde hasar gören binanın daha güvenli, sağlam ve hızlı bir şekilde inşa edildiğini anlattı.

Adaletin tüm dünyada ve bütün medeniyetlerde en önemli prensip olduğunu ifade eden Şentop, toplumu bir arada tutan ve toplumun işleyişini bütün kılanın adalet olduğunun altını çizdi.

Adalet olmadığı zaman asayişin sağlanabilmesinin, toplumun işleyişinin süreklilik kazanabilmesinin mümkün olamayacağını vurgulayan Şentop, şunları söyledi:

"Adaletin tecellisinde en önemli unsur vicdandır. Sonuç itibarıyla kurallarını yorumlamak, olayı yorumlamak, kuralları olaya göre tatbik etmek nihayet hem akıl hem biraz daha fazla belki vicdanla alakalı bir mesele. Bu anlayış içerisinde yüzyıllarca bu topraklarda adalet hakim olmuş. İnsanların da adaletin hayatiyetini sürdürebilmesi için, yaşayabilmesi için böyle bir sorumluluk içerisinde hareket etmeleri gerekiyor. Dolayısıyla adli yılın başında bütün yargı camiası için savcılarımız, hakimlerimiz, avukatlarımız için bütün milletimiz için adli yılın hayırlı olmasını dilerken, bu konuda onlara düşen sorumluluk kadar vatandaşlarımıza da sadece haklı olanının takibi bakımından bir sorumluluk düştüğünü ifade etmek isterim."

"İleri ve adil bir düzen için mücadele yürütülüyor"

Türkiye'nin dünyada da adaletin hakim olması için mücadele verdiğini dile getiren Şentop, şöyle devam etti:

"İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan, dünyadaki zulüm düzeninin, sistemin değişmesi için çok önemli adımlar dile getiriliyor. Dünyadaki zulme uğrayan bütün halkların, mazlumların sözcüsü olarak Cumhurbaşkanımız uluslararası platformların hepsinde bütün dünyada ileri ve adil bir düzenin kurulması için bir mücadele yürütüyor. İlk defa Birleşmiş Milletler'de 'Dünya 5'ten büyüktür' dediği zaman bir çok kişi bunun çok hayali bir iddia, talep, bir söylem olduğunu söylemişti. Kısa süre içerisinde dünyada bir çok siyasetçi, bir çok siyasi lider, bir çok topluluk, millet, halklar bunun ne kadar önemli olduğunu, ne kadar önemli bir değişimin başlatıcısı olduğunu gördüler."

"Birleşmiş Milletler'de 5 devletin sözü geçiyor"

Bugün Birleşmiş Milletler'in daha adil yapılanması gerçekleşmesi için çalışma yürütüldüğünü aktaran Şentop, "İkinci Dünya Savaşı'nın galibi olan 5 devletin sözünün geçtiği bir Birleşmiş Milletler... 200'e yakın ülke var, bunlar bir araya gelip bir karar alsalar, içlerinden bu 5 devletten bir tanesi 'bu doğru değil' dese o karar geçersiz hale geliyor. Böyle bir adaletsiz bir düzen kendi içinde yapısal olarak, adaleti esas almayan bir kurumun ve kuruluşun dünyada bir barışı sağlaması, adaleti gerçekleştirebilmesi mümkün değil." diye konuştu.

"Adalet istiyoruz"

Şentop, Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelere ilişkin de adalet istendiğini vurguladı.

Türkiye'nin haklarına sonuna kadar sahip çıkacağının altını çizen Şentop, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye olarak adil bir paylaşım, adil kararlar, adil davranışlar istiyoruz. Akdeniz ve Doğu Akdeniz'de yaşananlar da bunlar. Türkiye uluslararası hukuka göre sahip olmuş olduğu hakları ve yetkileri sonuna kadar kullanma kararlılığı içerisinde. Ama bunu yaparken başka ülkelerin hakkı olan şeye de tenezzül etmiyor, onu da talep etmiyor Türkiye. Herkes hakkını alsın ama Türkiye'de hakkını alacak. Bunu kararlılıkla sonuna kadar hangi vasıta icap ediyorsa hangi şartlarda olacaksa o şartları sonuna kadar kullanarak, Türkiye kararlılıkla bunu sağlayacak."

"Türkiye her türlü kudrete sahip"

Türkiye'nin haklı olması nedeniyle konunun müzakere edilmesine de hazır olduğunu belirten Şentop, "Bu konunun müzakere yoluyla çözülmesine de hazırız çünkü haklı olduğumuza inanıyoruz. Başka yollar gerekiyorsa o yollarla da bunu çözebilecek güce, kudrete Türkiye sahip." ifadelerini kullandı.

Programda, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül, Silivri Başsavcısı Nihat Demir ile Marmaraereğlisi Belediye Başkanı Hikmet Ata da konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından Şentop ve beraberindekiler adliye binasının açılış kurdelesini kesti. Adliye binasını gezerek yetkililerde bilgi alan Şentop, beraberindekilerle Marmaraereğlisi Belediyesini ziyaret etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri