Mustafa Şentop, CNN Türk'te yayınlanan programa canlı bağlantıyla katılarak değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ hakkında Libya’da şehit olan MİT görevlilerini deşifre ettiği gerekçesiyle dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezlekeye ilişkin soruyu da yanıtlayan Başkan Şentop, Anayasa'da düzenlenen yasama muafiyetlerinden birinin "dokunulmazlık" olduğuna işaret etti. Şentop, bu bağlamda milletvekilinin parlamento üyeliği süresince işlediği suçlarla ilgili hakkında herhangi bir soruşturma veya kovuşturmanın yürütülebilmesinin ancak Meclisin bu konuda izin vermesiyle mümkün olabileceğini anımsattı.
Mustafa Şentop, dokunulmazlığın, milletvekilini, parlamento faaliyetlerine katılmaktan engelleyen hallere karşı koruduğunu vurgulayarak, "Mesela bir milletvekili hakkında bir soruşturma açılıp gözaltına alınabilir, tutuklanabilir, böylece parlamento faaliyetlerine katılamaz. Böylece kritik oylamalar olduğu zaman bu parlamentonun nihai iradesini de etkileyen bir sonuca dönüşebilir. Bu bakımdan getirilmiş. Yani esasen milletvekilinin şahsını korumak için değil parlamento faaliyetini korumak için getirilmiştir." diye konuştu.
Yasama muafiyetlerinden birinin de "yasama sorumsuzluğu" olduğunu kaydeden Şentop, bunun, milletvekilinin, milletvekilliği bittikten sonra da parlamentodaki parlamenter faaliyetlerinden dolayı sorumlu tutulamayacağı ceza hukukunu ifade ettiğini söyledi. Şentop, yasama sorumsuzluğunun; dokunulmazlıktan farklı olarak milletvekilliğinden sonra da geçerli olduğuna ve Meclis kararıyla ortadan kaldırılamadığına dikkati çekti.
TBMM Başkanı Şentop, İYİ Parti'li Ümit Özdağ hakkındaki fezleke sürecinin "yasama sorumsuzluğu" bağlamında olduğunu belirterek, "Tabii yasama sorumsuzluğunun kapsamı, hangi sözlerin bu kapsama girdiği konusunda gerek Yargıtayın gerek Anayasa Mahkemesinin farklı karar ve değerlendirmeleri var. Anayasa Mahkemesi hukukçularının, ceza hukukçularının farklı değerlendirmeleri var. Bir husus da şudur ki; böyle bir durumda savcılıklar tarafından başlatılan soruşturmaların bir fezleke olarak Meclise gönderilip gönderilemeyeceği konusu ki şu an o tartışılıyor daha çok esasen." dedi.
"Milletvekillerimiz dokunulmazlık ve yasama sorumsuzluğu koruması altında"
Şentop, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, savcıların, dokunulmazlık konusunda milletvekilleri hakkında herhangi bir işlem yapamadığını, soruşturma yürütemediğini ve bu tür konuları doğrudan Meclise fezleke olarak gönderdiğini belirtti.
Savcıların, Meclis tarafından dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından bir milletvekili hakkında soruşturma işlemi yaptığı takdirde, konunun "yasama sorumsuzluğu"na dahil olduğunu görmeleri halinde gerekli kararı verebileceğini ifade eden Şentop, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yasama sorumsuzluğu konusunda gerek savcılık gerek mahkeme aşamasına ilişkin düzenlemeler yapıldığını bildirdi.
Meclis Başkanı Şentop, "Bu bakımdan ben şunu ifade etmek isterim; bütün milletvekillerimiz Anayasa'da ifade edilen yasama dokunulmazlığı ve yasama sorumsuzluğu koruması altındadır. Bunun usulleri gerek Anayasa'da gerek İçtüzük'te belirlenmiş, ceza yargılaması bakımından da Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlemeler var. Bütün siyasi görüşler bakımından farklı düşünen arkadaşlarımızın değerlendirmeleri olabilir. Bizim hukuka, mevzuata bakmamız lazım. Ben yapılan işlemlerin bir problem teşkil etmediğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.