Dünya pandemi ile sersemleyip yeni dünya düzenine geçilir ve büyük belirsizlikle karşı karşıyayken, emperyalizm boş durmuyor.
Başta ABD, Rusya, İngiltere ve İsrail olmak üzere, yeni strateji ve yeni stratejik oyunları ile (bulunduğu coğrafya nedeniyle bölgenin en önemli jeoplolitik oyuncusu imkanına sahip Türkiye’ye karşı )iyi oyunculuk çıkarma yarışında.
Artık BOP’un eş başkanı Putin ve Rusya olunca, İran da G-20 ‘ye alınacağına göre, Türkiye için B değil bir C Planına ihtiyaç var.
Elbette bölgede Amerika’ya bazılarının alternatifmiş gibi hatalı politikalar ürettiği Rusya ile ilişkileri bozmadan ama temkinli, İran ile ise daha sıkı ilişkiye ihtiyaç olduğu açık.
Dünya tek kutuplu olmaktan çıkınca , son zamanlarda ‘C’ Planı gibi görülen İngiltere-Çin İsrail hattında topraklarımızdan geçen İpek Yolu Projesi’nde yer almak, hala daha jeopolitik mirasın bize tanıdığı önemli imkan.
Elbette son zamanlarda Doğu Perinçek’in hükümet ile sıkı ilişkileri ve Çin ilişkileri ‘C’ Planının önünü de bir nevi açmış durumda. Ve Çin’den gelecek kredi de Türkiye’nin önünde önemli bir imkan.
Çin açısından ise yayılmacı politikasına oldukça elverişli bir imkan. Zira bölgede Pakistan’ın bir süre önce borçlarını kapatan Çin, önemli bir yol katetmişti. Ancak buna karşılık da, Pakistan’ın stratejik tüm limanlarına ve alanlarına sahip olmuştu. Aslında Türkiye ile de aynı Çin, son zamanlarda Varlık Fonu’ndaki önemli ve stratejik bazı şirketleri satın almak üzere masada pazarlıkta.
Şimdi diyeceksiniz ki , ne var bunda?
Elbette öyle.
Zaten önce Fransa , sonra da Yunanistan’da aynı şekilde ekonomik operasyonları emperyalist düzen Rothschild Ailesi eliyle yapmıştı.
Kimin eli kimin cebinde anlamak zor. Ya da masada herkes poker oynuyor. Kurulduğundan bu yana eli en güçlü ülke olan Türkiye için ise oyunu masada iyi oynaması önemli..
Gelinen noktada; ‘bağımsızlığı’nı Kurtuluş Savaşı’nda kanla yazarak kurulan Türkiye Cumhuriyet’i bugünlerde daha fazla ve daha iyi jeopoltik oyuncu olmayı hak ederken, başta Halkbank ve farklı takozları da bir türlü kenara koyamıyor.
Özellikle Halkbank Davası’ının bir diğer önemli aktörünün (İran’ın) G-20’ye kabul edileceği bu günlerde, yapılan onca emek ve harcanan paralar, ABD’de yanlış politikalar, yanlış kişi ve yöntemler nedeniyle heba olmak üzere.
Elbette bu yanlışlar zinciri ayrı bir yazı konusu…Bazı siyasilerin ve bürokratların avukat oğulları üzerinden götürülmeye çalışılan Halkbank Davası, işlemlerinin ve harcanan fonlar ile yapılan hukuki anlaşmaların içeriklerinin bile davayı kazanma endeksli olmadığı düşünüldüğünde; birileri için, ‘acaba başka ajandaları mı var?’ sorusunu sormadan edemiyor insan….Bir başka yazıda detayları paylaşacağım.
Bu arada gelişmelere bakınca yazımızın başlığına değinmekte fayda var.
TEKSAS POKERİ:
Bu öyle bir oyun ki, stratejinin önemli, şansın rolü çok azdır. İnternette halen en çok rağbet gören ve çok kişi ile oynanabilen, diğer poker türlerine göre en kötü ele sahipken 7-2 ile kazanmanın mümkün olduğu gibi , en iyi el olan a a ile kaybetmek de mümkün. Hatta ortaya açılan kağıtlar herkesin elinden iyi ise , herkesin parasını geri alabildiği bir oyundur.
Velhasıl-ı kelam, bölgede daha önce yazdığımız gibi ‘POTUS ‘ stratejik poker oynarken; bizim için de oyunun kurallarını bilmek ve oyunu kurallarına göre oynamak en büyük mecburiyetimizdir. Vatanseverliğin yolu da buradan geçiyor bugün. Şimdi her zamankinden daha çok bağımsızlık mücadelesine ihtiyacımız var çünkü…A-B-C planlarının ana stratejisinin bağımsızlık olması, olmazsa olmazımızdır.