Büyükçekmece Mimar Sinan Ortaokulunda müzik öğretmenliği yapan Serkan Ün, çaldığı enstrümanlarla öğrencilerin ve meslektaşlarının hayatına dokunuyor.
Aynı binada faaliyet yürüten Mimar Sinan İlkokulu ve Ortaokulundaki öğrenci ve öğretmenlerin hayatı, müzik öğretmeni Serkan Ün ile değişti. Yaklaşık 1,5 yıldır bu okulda görev yapan Ün, adeta herkesin hayatına dokundu. Ün, öğretmen ve öğrencilerini teneffüslerde elinde kemanıyla okul koridorunda karşılıyor.
Her yerde, her fırsatta keman, ud, org, flüt, davul, darbuka, bendir gibi telli, üflemeli ve vurmalı enstrümanlar çalan Ün, çevresinden olumlu tepkiler alıyor. Öğrenciler ve öğretmenler onun enstrümanlarına çoğu zaman ritim tutup şarkı söyleyerek eşlik ediyor.
Savaşın çocuklarıyla şarkı söylüyor
Serkan Ün'ün müziğe teşvik ettiği öğrencilerden kurduğu bir orkestra ile bir öğretmenler korosu bulunuyor. 17 kişilik öğretmenler korosu ile iki kez konser de veren Ün, aynı zamanda halk eğitim merkezleri bünyesinde ve musiki derneklerinde koro şefliği ve ud eğitmenliği yapıyor.
Serkan Ün'ün okulda kurduğu minikler orkestrasında, savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınan mülteci çocuklar ve özel eğitim öğrencileri de yer alıyor. Türkiye'de güvenli bir şekilde eğitim-öğretim hayatlarını sürdüren "savaşın çocukları", en çok Lübnanlı şarkıcı Feyruz'un seslendirdiği şarkıları çalıp söylemeyi seviyor.
İTÜ'de Erol Sayan'ın öğrencilerinden
AA muhabirine konuşan Serkan Ün, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mezunu ve ünlü besteci Erol Sayan'ın öğrencisi olduğunu belirterek, "Büyüklerimizden, hocalarımızdan aldığımız feyzle yola çıktık. Onlar hep 'Aşk olmazsa meşk olmaz.' derlerdi. 'Bu işi biz size nasıl sevdirdiysek siz de çocuklara, çevrenize sevdirin.' diye öğütlemişlerdi. İşimi çok severek yapıyorum, keyif alıyorum. Öğrencilerle ve değerli meslektaşlarımla olmak, onlarla bir şeyler yapabilmek çok güzel." diye konuştu.
25 yıldır öğretmenlik yaptığını söyleyen Ün, 2006-2011 yılları arasında Suudi Arabistan'daki Cidde Uluslararası Türk Okulunda, 2016-2021 yılları arasında da Azerbaycan'daki Bakü Türk Anadolu Lisesinde öğretmen ve idareci olarak yurt dışı görevinde bulunduğunu, en son 1,5 yıl önce Büyükçekmece'ye atandığını anlattı.
Mimar Sinan Ortaokulunda göreve başladığında okul müdürü Mustafa İbrahim Aloğlu'na, koridorlarda keman çalma düşüncesinden bahsettiğini aktaran Ün, "Müdür beye biraz çekinerek söylemiştim. Ancak düşündüğüm gibi olumsuz cevap vermedi, neredeyse boynuma sarılacaktı. İyi bir başlangıçtı bizim için. Bu çalışmalarımız öğrencilerimizden birini etkilese, birini güzel sanatlar lisesine, konservatuvara göndersek bizim için müthiş bir şeydir." dedi.
Tüm meslektaşlarından olumlu tepkiler aldığını dile getiren Ün, şöyle devam etti:
"Öğretmenler odasında zaman zaman ud, keman çalarken öğretmenlerimizden eşlik edenleri gizli gizli keşfettim. Seslerin çok güzel olduğunu gördüm. Hemen müdür beyin odasına gidip, 'Hocam bir konser verebilir miyiz?' dedim. Aynı ışıkla yola çıktık. Arkadaşlarımız önce şaşırdılar. Kendilerine pek güvenleri yoktu, heyecanlıydılar. Fakat çalıştılar, çok fedakarlık ettiler. Çok güzel iki konser verdik. Profesyonel anlamda profesyonel sazların da desteğiyle öğretmenler korosu olarak ilçede ünlenmiş olduk."
Kavga ve gürültü azaldı
Bir öğretmenin en büyük amacının, öğrencilerine dersini sevdirmek, onları yetiştirebilmek olduğunu ifade eden Ün, "Sağlık olduğu sürece bu işi yapmaya çalışacağım. En büyük görevim, nottan öte bu işi sevdirmektir. Ülkemizde 100 binin üzerinde okul olduğu düşünülürse, her sınıftan bir tane yetenekli öğrenci yetiştirirsek, Türkiye sanata 100 binlerce öğrenci kazandırmış olacaktır. Bu da bizim için gururdur, onurdur." ifadelerini kullandı.
Ün, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bundan önce görev yaptığım liselerde de böyle koridorlarda müzik yaptıkça insanların, çocukların neşeli tebessümlü yüzlerini, kavga ve gürültünün azaldığını gördük. Çok hoşlarına gidiyor. Küçük çocuklarda daha da üst düzeyde bu beğeni. Yani onların o minicik dünyalarına girip çocuk şarkıları çalabilirsek mutlu oluyoruz, onlar da mutlu oluyor. Dolayısıyla okulumuzda 'İnsanı mutlu et ki mutlu olasın' felsefesiyle gayet güzel işler yapılıyor. Ülkemizi, devletimizi çok seviyoruz. İşimizi severek yapıyoruz. Allah mutluluğumuzu daim etsin."
Zorlu pandemi günlerinde umut ve enerji kattı
Mimar Sinan İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü Mustafa İbrahim Aloğlu ise Serkan Ün'ün, salgın sürecinde okullarında göreve başladığını belirterek, şunları söyledi:
"Serkan öğretmenimiz, zorlu pandemi günlerinde burada göreve başlamasıyla birlikte, pozitif enerjisini hemen bize yansıttı. Koridorlarda öğrencilerimize, öğretmenler odasında öğretmenlerimize kemanıyla umut ve enerji kattı. Onun müzik aletlerinden çıkan ezgiler bizim yüreklerimizi titrettiği gibi zor günlerimizde moral, mutluluklarımızda bizim için kıvanç oldu. Öğretmenlerimize öncülük ederek, onları aynı hedef etrafında topladı ve okulumuzda çok değerli bir öğretmenler korosu oluşturdu. Bu koroyla birlikte iki konser gerçekleştirdik. Öğrencilerle orkestra oluşturdu ve pek çok öğrencimizin içinde saklı kalan enerjisini açığa çıkarmasını sağladı.
Öğretmenlikten sahneye
Serkan Ün'ün kurduğu öğretmenler korosunda yer alan Özel Eğitim Öğretmeni Leyla Kıratlı, "Bizim hiç aklımızda olmayan bir şeydi. Yok yapamayız derken, üstüne iki konser verdik. Güzel enerjisiyle bambaşka işler yaptık. Okulun enerjisi çok yükseldi. Özel eğitim öğrencilerimiz bile piyano, darbuka çalıyor. Herkes bir şekilde müziğin içine girdi." dedi.
Fen Bilimleri Öğretmeni Başak Yörük ise Mimar Sinan Ortaokulunda 18 yıldır çalıştığını kaydederek, şöyle konuştu:
"İlk defa böyle bir ortamda bulunuyorum. Müzik dinlerdim ama hiç söylemezdim. Sahneye çıkmayı hayal bile edemezdim. Bu okulda zaten mutluydum ama Serkan öğretmenimle müzik eşliğinde derse girip çıkmak çok ayrıcalıklı diye düşünüyorum. Öğretmen arkadaşlarımla birlikte konserlere çıkmak bizi çok daha perçinledi ve inanılmaz duygular yaşattı bize. Okul müdürümüz de hep yanımızdaydı. İyi ki varlar."