16 uçan balon alıp bir şirkete kiraladı. Ancak süre dolunca balonlar iade edilmedi. Şirket konkordato ilan edince mahkeme balonları kullanma hakkı verdi
Sağlık Bakanlığı'nın ambulans helikopter ihalesi alındı. Eksik 4 taneyi almak için para yoktu. Yasal sürenin dolmasına 1 hafta kala kayyum sorunu çözdü.
Mustafa Kemal Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir" sloganı ile 1925'te kurdurduğu Türk Hava Kurumu'nun (THK) büyük mali yapısının, kötü yönetimlerce çiftlik gibi kullanıldığı ve kurumun büyük zarara uğratıldığı ortaya çıktı. Yıllar içinde büyük bağışlar ve bağışçılarla, ciddi bir mal varlığı da edinen kurum, özellikle 2010 yılından sonraki kötü yönetim ile bambaşka bir boyuta geçti.
Dernek statüsünden vakıf statüsüne geçerek önce Üniversite kuruldu, ardından 9 ayrı şirket ve uzmanlığı olmayan onlarca iş kolu ile ve elbette kötü yönetim ve yöneticilerle tam bir kara delik konumuna geldi. Üniversite akademik personel dahil Türkiye genelinde bin 500'e yakın personel ve 212'si taşrada olmak üzere 380 şube ile dev bir holding konumunda olan kurumun bin 300'e yakın otel, işhanı, ev, arsa gibi gayri menkulleri bulunuyor. Ancak bu kadar büyük bir mali güce sahip THK, bugün tamı tamına 1 milyar 700 milyon TL (eski parayla 1 katrilyon 700 trilyon lira) borç batağının içinde.
Vergi, SGK borçları, bankalara kredi ve faiz borçları ile öyle bir hale geldi ki; iki ay önce kayyum atanmak zorunda kaldı. Kötü yönetim ve asıl amacından uzaklaşarak kendisine güvenen bağışçıların ve aslında bütün milletin paralarını heba edenlerin, Atatürk'ün mirası bu kurumun nasıl bir kara delik haline getirildiği Sabah'ın ele geçirdiği belgelerle gözler önüne seriyor.Ancak Atatürk'ün emaneti, hepimizin gözbebeği bu kurumu babasının çiftliği gibi, müflis bir tüccar gibi ve hem de art niyetli yönetenlerin finansal krizler sonucu batık ve neredeyse yok olma noktasına getirdiği THK, bundan sonra artık emin ellerde.Hem İçişleri Bakanlığı hem Cumhurbaşkanlığı tarafından bizzat takip ediliyor. İstikbal yeniden göklerde olana kadar da vazgeçmeye kimsenin niyeti yok.
1-BİRİ HANGARDA BİRİ REHİN
THK yönetimi, 2013'te ticaret yapmaya karar verdi ve 2 jet satın aldı. "Business jet" denilen bu jetleri işadamlarına kiralayarak sözde gelir elde etmeyi planladı. Ancak bütçede para olmadığı için bankalardan kredi alındı. THK'nın bu iki jet için girdiği borç miktarı; 21 milyon dolardı.
TC-LLL 2007 model jet için 5 milyon 600 bin dolar ödendi ama 3 milyon 424 bin dolar borç duruyor. TC-DAK 2009 model ikinci jet için 2 milyon 685 bin dolar ödendi ama 9 milyon 990 bin dolar borç duruyor.
Jetler alındıktan sonra neredeyse hiç kiralanmadı. Biri normal bakımları yapılmadığından tam 26 aydır hiç uçmadı. Diğeri ise borcundan dolayı bir başka ülkede 1 yıldır rehin kaldı. TC-DAK model jet, arızasından dolayı Avusturya'ya tamire gönderildi. Tamir edildi ama 680 bin euroluk tamir faturası ödenemediği için 1 yıldır Avusturya'daki tesiste "rehin" tutuluyor. Bugün iki jet satılmaya kalkılsa en fazla; 3 milyon dolara alıcı bulabileceği belirtiliyor.
2-BALONLAR ELDE PATLAYACAKTI
THK yönetimi tam 16 uçan balon aldı. Balonlar, Kapadokya ve Pamukkale'de bir şirkete yok pahasına kiralandı. İş bununla da kalmadı. Sözleşme bitince normalde THK'ya devredilmesi beklenen balonlar devredilemedi. Çünkü; çok bilen THK yönetiminin devir tarihini, sözleşme bittikten 6 ay sonrasına yaptığı ortaya çıktı. 15 Şubat 2019'da sözleşme bittiği halde balonları geri alamayan THK'nın derdi bununla da bitmedi. Balonları kiralayan şirket bu arada konkordato ilan etti ve mahkeme balonların şifrelerini söz konusu şirkete vererek, onları kullanmasına izin yolunu açtı. Balon skandalı ile ilgili kayyum yönetimi; yargıya başvurdu ve itiraz ederek, balonların iadesini istedi. Ayrıca; gelir getirmesi adına balonlara reklam alınması için düğmeye bastı.
3-HELİKOPTERLER TESLİM EDİLEMEDİ
KAYYUM öncesi THK yönetimi, Sağlık Bakanlığı'nın ambulans helikopter ihalesini kazandı ve 17 ambulans helikopteri karşılayacağını taahhüt etti. Ancak elde 13 helikopter vardı ve 4 adet daha alacak para yoktu. Anlaşma imzalandıktan sonra 150 gün içinde helikopterlerin teslim edilmesi gerekiyordu. 4 helikopter için gerekli bütçeyi bir araya getiremeyen eski yönetime görevden el çektirilip kayyum yönetimi göreve geldi.
Sözleşmenin imzalanmasının üzerinden 4 ay 3 hafta geçmişti. Yasal sürenin dolmasına sadece 1 hafta yani 7 gün kalmıştı. Eğer taahhüt edilenler yerine getirilmez ise hem teminat yanacak hem helikopter başına 550 bin TL ( 2 milyon 200 bin TL) ceza ödenecekti. Kayyum yönetimi bir hafta içinde gerekli finansmanı sağladı ve 4 helikopteri kiralayarak Sağlık Bakanlığı'na teslim etti.