Anadolu Ajansının İstanbullunun trafik çilesine ilişkin hazırladığı "İstanbul'un Ulaşım Sorunu" başlıklı dosya haberinin bu bölümünde, megakentte, her ay trafiğe çıkan motorlu taşıt sayısı, otomobil başta olmak üzere araç yoğunluğunun sebep olduğu trafik ve bu durumun beraberinde getirdiği kazaların yoğunlaştığı aylar, can kayıpları ve hasarlar detaylıca ele alındı.
- Trafik İstanbulluların ömrünün 3,5 yılını çalıyor
- Bozulan ruh sağlığı trafikte şiddet olarak kendini gösteriyor
- İstanbul trafiği ruh ve beden sağlığını bozuyor
- İstanbul'un ulaşım sorunu
Her gün milyonlarca aracın trafiğe çıktığı kentte trafik güvenliği başlıca konular arasında geliyor. Özellikle trafiğin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerindeki kazalar hem can kayıplarına hem de hasara neden oluyor.
Trafiğin en yüksek noktaya ulaştığı saatlerde, özellikle Asya ve Avrupa kıtaları arasında ulaşımı sağlayan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile Avrasya Tüneli güzergahlarında iki yönlü yoğunluk yaşanıyor.
Kentin en çok kullanılan arterler olan D-100 kara yolu ile TEM Otoyolu'nda da çoğu zaman trafik sıkışıklığı meydana geliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cep Trafik uygulamasına göre kent genelindeki trafik yoğunluğu zaman zaman yüzde 80'in üzerine çıkıyor.
Megakentte trafiğe kayıtlı 5 milyon 370 bin 73 araç var
İstanbul'da trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı her geçen ay artıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, son bir yılda trafiğe 624 bin 938 taşıt girdi. En çok taşıt kaydı 65 bin 769 ile temmuzda gerçekleşti.
TÜİK'in 2023 yılı kasım ayı raporunda İstanbul'da trafiğe kayıtlı motorlu taşıt sayısı 5 milyon 370 bin 73'e ulaştığı belirtildi.
Bu taşıtlardan 3 milyon 574 bin 791'i otomobil, 824 bin 217'si kamyonet ve 631 bin 244'ü de motosikletten oluşuyor.
TÜİK verilerine göre, son bir yılda İstanbul'da trafiğe kaydedilen araç sayısı şöyle:
Aylar | Trafiğe kaydedilen motorlu taşıt sayısı |
Aralık (2022) | 40 bin 46 |
Ocak | 53 bin 73 |
Şubat | 31 bin 917 |
Mart | 51 bin 521 |
Nisan | 49 bin 495 |
Mayıs | 62 bin 388 |
Haziran | 56 bin 61 |
Temmuz | 65 bin 769 |
Ağustos | 63 bin 644 |
Eylül | 50 bin 835 |
Ekim | 48 bin 706 |
Kasım | 51 bin 483 |
TOPLAM | 624 bin 938 |
En çok ölümlü ve yaralanmalı kaza eylülde oldu
Trafiğe çıkan araç sayısının fazlalığı ve yaşanan yoğunluk kazaları da beraberinde getiriyor.
AA muhabirinin Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Trafik Başkanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, İstanbul'da son bir yılda meydana gelen 71 bin 287 kazada, 155 kişi hayatını kaybetti, 31 bin 938 kişi de yaralandı.
Bu kazalardan 46 bin 176'sı ise hasarlı olarak kayda geçti.
En çok ölümlü veya yaralamalı kaza 2 bin 412 ile eylül ayında gerçekleşirken, en çok hasarlı kaza ise 4 bin 475 ile kasım ayında yaşandı.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) verilerine göre, bu yılın 11 ayında meydana gelen trafik kazalarında, sürücülerin kendi aralarında anlaşarak tutanak tuttuğu kaza sayısı da 232 bin 353 olarak gerçekleşti.
Aylara göre yaşanan kazalar verilere şöyle yansıdı:
Aylar | Ölümlü/Yaralanmalı Kaza | Maddi Hasarlı Kaza | Ölü | Yaralı |
Aralık (2022) | 1838 | 3 bin 891 | 10 | 2 bin 286 |
Ocak | 1825 | 3 bin 883 | 18 | 2 bin 305 |
Şubat | 1357 | 3 bin 244 | 6 | 1751 |
Mart | 1789 | 3 bin 908 | 22 | 2 bin 264 |
Nisan | 2 bin 18 | 3 bin 801 | 9 | 2 bin 666 |
Mayıs | 2 bin 397 | 3 bin 964 | 17 | 3 bin 46 |
Haziran | 2 bin 375 | 3 bin 646 | 10 | 3 bin 90 |
Temmuz | 2 bin 345 | 3 bin 733 | 14 | 3 bin 63 |
Ağustos | 2 bin 292 | 3 bin 633 | 10 | 2 bin 906 |
Eylül | 2 bin 412 | 3 bin 888 | 16 | 2 bin 999 |
Ekim | 2 bin 330 | 4 bin 110 | 11 | 2 bin 927 |
Kasım | 2 bin 133 | 4 bin 475 | 12 | 2 bin 635 |
TOPLAM | 25 bin 111 | 46 bin 176 | 155 | 31 bin 938 |
"Kazaların başlıca sebebi trafik kurallarına uymamak"
Trafik kazalarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Güvenli Sürüş Uzmanı Serkan Çabuş, İstanbul'da en çok kazanın D-100 kara yolu, TEM Otoyolu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Haliç Köprüsünün giriş ve çıkışlarında, işe gidiş ve geliş saatlerinde yoğunluğun yaşandığı Beşiktaş, Mecidiyeköy, Mahmutbey ve İkitelli'de yaşandığını söyledi.
Trafik kazalarının başlıca sebebinin trafik kurallarına uymamak olduğunu belirten Çabuş, "Hız kurallarına uymama, yüksek hızlı araç kullanma, alkollü veya uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanma da büyük oranda trafik kazalarına sebebiyet verebiliyor." dedi.
Sürücülerin ehliyet alırken trafik kurallarını öğrendiklerini ancak trafiğe çıktıktan sonra bu bilgileri unuttuklarını kaydeden Çabuş, şöyle devam etti:
"Kontrollü kavşaklarda trafik levhalarına, ışıklara dikkat ederek geçiş hakkını kullanıyoruz. Kontrolsüz kavşaklarda buna benzer yine kurallar var. Herkes sağındakine yol verir veya dönüş alanlar düz istikamette gidenlere yol verir gibi kurallar var ama bunlar unutuluyor. Şerit değiştirme kurallarına uymama, sinyal vermeden şerit değiştirmeye başlama gibi sebeplerden dolayı kazalar yoğunluk gösteriyor."
İstanbul'da kaza olduğu anda trafiğin tıkanmaya başladığını belirten Çabuş, kazaların ardından sürücüler arasında yaşanan tartışmaların da trafiği olumsuz etkilediğini ifade etti.
Çabuş, maddi hasarlı trafik kazalarında polis beklemeye gerek olmadığını, sürücülerin fotoğraf çekip tutanak tuttuktan sonra olay yerinden ayrılabileceğini hatırlattı.
"Trafikte tamamen araç kullanmaya odaklanmamız lazım"
Son dönemde artan direksiyon başında telefon kullanımının da trafiği olumsuz etkilediğini vurgulayan Çabuş, "Trafikte tamamen araç kullanmaya odaklanmamız lazım. Aracımızı A noktasından B noktasına götürürken, yaşadığımız ülkenin trafik kurallarına uyarak sürüşümüzü tamamlamamız lazım." ifadelerini kullandı.
Çabuş, sürüş esnasında navigasyon kullanımının bile tehlikeli olduğuna dikkati çekerek, "Seyir halindeyken adres aramamamız gerekiyor. Yolculuğa çıkmadan önce adresimizi girip rotamızı belirleyip telefonumuzu da görüş açımıza uygun bir yere koymamız gerekiyor. Telefonu sağda solda, elimizde veya dizimizin üstüne koyarak kullandığımızda görüş açımızı engelliyor. Telefonla konuşmak bile tehlikeliyken bir de telefonla oynamak çok büyük kazalara sebebiyet verebiliyor." dedi.
Bu durumun teknoloji ile çözülebileceğine değinen Çabuş, "Yeni gelişmekte olan araçlarda, sürücünün gözü 3-5 saniye gibi aralıklarla ön camdan saptığında, sağa sola bakışlar fazla olduğunda araba bir uyarı vermeli. Böyle bir uygulama olmazsa herkes elinde telefonla araba kullanmaya devam edebilir. Teknolojiyle bunun önüne geçebiliriz." şeklinde konuştu.
"Araç kullanmaya uygun bir ruh haliyle araca binmeliyiz"
Trafikte psikolojinin de çok önemli olduğunun altını çizen Çabuş, sürücülerin araca karakter özellikleri kazandırmamalarını, amaçlarının sadece bir noktadan diğer noktaya gitmek olduğunu unutmamaları gerektiğini vurguladı.
Çabuş, sinirliyken, birisiyle tartıştıktan sonra veya işe geç kalma gibi durumlarda sürücülerin hızlı davrandıklarını belirterek, "Bu gibi sorunlarla arabanın başına geldiğimizde kavşaklarda yol vermeyiz, insanlara güler yüzlü davranmayız, geçiş önceliğini sürekli kendimiz kullanmaya çalışırız. Araç başına geldiğimiz zaman gerçekten araç kullanmaya uygun bir ruh haliyle o aracın içine binmeliyiz." diye konuştu.
"Trafik kazalarından kurtulmak için trafik kullarına uymak lazım"
Serkan Çabuş, trafikte yaşanan olumsuz bir duruma karşı olumlu tepki verilmesi gerektiğini ifade ederek, sürücülere şu tavsiyelerde bulundu:
"İstanbul trafiğinde insanlar zamanla yarıştığı, aceleyle bir yere yetişmeye çalıştıkları için daha sinirli olabiliyorlar. Bundan dolayı yaşadığımız olumsuz bir durumda olumlu tepki vermeye çalışacağız. Çünkü bunun sonu yok. Günde 10 kere kavga edip evimize gidemeyiz. O yüzden daha yumuşak bir şekilde davranmamız lazım. Sürücüler trafik kazalarından kurtulmak istiyorlarsa, araçlarını trafik kurallarına uygun olarak kullanmaları lazım. Trafik kurallarına uygun araç kullandığımızda zaten kaza olmayacak."